FİLM YORUMU // KİMLİK (IDENTITY)

Yayın tarihi: 25 Nisan 2003 (ABD)

Yönetmen: James Mangold

Senaryo: Michael Cooney

Öykü: Agatha Christie

Yapımcı: Cathy Konrad

Tür: Slasher film/Gerilim

Süre: 1 saat 31 dakika

Oyuncular: John Cusack, Ray Liotta, Amanda Peet

FİLM AÇIKLAMASI:

Karanlık ve felaket kokan bir gecede ortaya çıkan bir kasırga o sırada farklı dertler peşinde koşan on yabancıyı bir araya getirir. Birbirini daha önce görmemiş olan bu on yabancı çeşitli sebepler nedeniyle bir otele sığınmak zorunda kalır. Bu izbe otelde dışarıdaki dünyayla iletişimini kaybeden bu yolcular kısa bir süre içerisinde çeşitli tuhaf durumlara tanık olmaya başlarlar. Kim olduğunu bilmedikleri bir güç, seri bir şekilde cinayetlere imza atmakta, hayatta kalmak anbean daha da zorlaşmaktadır.

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba annemle izlediğimiz kafa karıştıran bir film ile geldim. Fırtınalı bir gecede bir kadının topuklu ayakkabısı yola fırlar, ardından bir arabanın tekerini bu topuk deler, arabadaki baba tekeri onarmaya çalışırken anne rolündeki kadın camdan çocuklarına bakar, tam o sırada bir araba kadına çarpar. Şoför bir oyuncuyu taşımaktadır. Oyuncu durma devam et dese de eski polis olan şoför durup yardım eder. Ama hastane uzaktadır ve yolları sel götürmektedir. Bir motel bulurlar. Yaralı kadını oraya taşırlar.

Topuklu ayakkabısı yola fırlayan kadın bir hayat kadınıdır, arabası bozulur evli bir çiftten yardım ister. Onlar da yolda kalırlar ve motele sığınırlar. Ardından bir polis ve suçlunun  da yolu motele düşer. İlginç bir birleşme bu yabancı insanları bir araya getirir. Hepsinin amaçları farklıdır. Fırtına onları motelde kapana kıstırır.

MUHBİR – ALİ BAYRAM

Kitabın türü: Edebiyat, Polisiye, Roman

Yayınevi: Arsine Yayıncılık

Sayfa sayısı: 240

***

KİTAP YORUMUM:

Kitabın yazarının bile suç örgütünün içinde olduğu, kitaptaki kişilerin ve olayların tamamına yakınının gerçek olduğu bir polisiye okumak ister misiniz? Öyleyse bunu size öneririm.

Ali Bayram hem polis hem yazar. Yıllar önce gerçek bir suçun içindeki kişileri yakından gözlemlemek ve kitap yazmak istiyor. Bir yerde otururken yan masasındaki adamların konuşmasına tanık oluyor. Define aramak isteyen birbirinden garip ve sefil görünüşlü adamlar onlar. Biraz dinliyor konuşmaları ve sonra onların yanına gidip olaya dahil olmak istediğini ve masrafları karşılayabileceğini söylüyor. Adamlar şüpheyle yaklaşsalar da onu aralarına alıyorlar. Ali Bayram yazar ve polis olduğunu söylemeden onların yanında oluyor ve masrafları ödüyor. Define yerine gidiyorlar, malzeme alıp kazmaya başlıyorlar. Eğer yakalanırsa suçunun diğerlerinden daha çok olacağını biliyor ama adrenalin ve gerçek olayları kişileri yazma arzusu onu itekliyor.

FİLM YORUMU // SİYAH KUĞU (BLACK SWAN)

Gösterime giriş tarihi: 25 Şubat 2011 (Türkiye)

Yönetmen: Darren Aronofsky

Tür: Dram/Gizem

Süre: 1 saat 48 dakika

Ödüller: En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ı

Oyuncular: Natalie Portman (Nina Sayers), Mila Kunis (The Black Swan)

FİLM AÇIKLAMASI:

Genç bir kadın olan Nina, yetenekli bir balerindir. Eski bir balerin olan ve dans konusundaki hırsını kendisine aşılayan annesi ile New York’ta yaşayan Nina’nın hayatı danstan ibarettir. Bale yönetmeni Thomas Leroy, sahneye koyduğu Kuğu Gölü Balesi’nin baş dansçısını yeni sezonda değiştirmeye karar verir. Zarif, masum ve saf Beyaz Kuğu ile kötülüğün, şehvetin ve bilinmezliğin temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek bir balerin arayan yönetmenin ilk tercihi Nina olur. Ancak rolü almak için elinden geleni yapan Nina’nın karşısında güçlü bir rakibi vardır. Nina, Beyaz Kuğu rolü için harikalar yaratsa da genç kadının Siyah Kuğu performansı pek de başarılı değildir. Rakibi Lily ise Siyah Kuğu rolü için iyi bir performans sergiler. Lily ve Nina arasındaki rekabet, çalışmalar boyunca ilginç bir dostluğa dönüşür. Bu süreçte Nina, hayatının mahvolmasına neden olan karanlık tarafıyla yüzleşmeye başlar.

FİLM YORUMUM:

Merhaba harika bir psikolojik gerilim filmi ile geldim. Filmi gece kardeşimle izledik biraz ürküttü bizi. Psikolojik gerilim kategorisinde en iyi filmlerden olabilir.

Oyun yönetmeni Kuğu Gölü adlı oyundaki baş balerini değiştirmeye karar verir. İlk tercihi Nina’dır. Balenin; saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğu’yu canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Nina bu ikisi için çok çabalar, ancak yeni bir rakip çıkar kendisine. O rakip yönetmeni etkilemeyi başarır.

GELİNCİK KIZILI - BİROL YILDIZ HATİPOĞLU

Sayfa Sayısı: 224

Yayınevi: Arsine Yayıncılık

Basım: Ekim 2019

Türü: Edebiyat, Roman, biyografi, dram

KİTAP YORUMUM:

Merhaba :) dün gece 4 saatte falan bitirdiğim bir kitapla geldim. Kitap beni çekmemişti ve bir de işlerim okul dolayısıyla geç başladım. Ama sonra geç kalmama pişman oldum çok güzeldi bence. Gerçek hayat öyküsü ve Birol Bey Şehit ailelerinin yemeğine gidiyor bir kadınla karşılaşıyor o gizemli kadın ben size güvendim kitap da yazıyormuşsunuz, benim bu hayatta bir isteğim var o da eşimin hayatının kitabının yazılması diyor. Yazarımız kabul edip yazmaya başlıyor. Tabi bunları kitabın sonunda öğrendim. Kitap nereye varacak diye merakla okudum. Ortalarda bir ağlamaya başladım, sonuna kadar ağlamam bitmedi :(

Çok duygusal bir kitap. Yokluk, yoksulluk ve çaresizlik. İnsanı mahveden bu şeyleri yaşayanların kitabı bu. İçiniz kahrolacak okurken. Tam mutlu oldum derken bir ayrılık gelip ayırdıysa onlar da kendinden bir şey bulacak.

Kartal var namı diğer Gelincik Kızılı. Çocukluğundan başlayıp ölümüne kadar olan şeyleri ve sonrasını anlatıyor kitap. Kartal çok çalışkan, hevesli, cesur ve güçlü birisi. Başına gelmeyen musibet kalmıyor. Çok eziyet çekiyor okurken, hatta kargaşa yıllarında hapse bile atılıyor. Sonra gönlünü veriyor bir Gelinciğe. Gelincik ve Gelincik Kızılı’nın hikayesi bu ama onları anlatırken köyden başka insanların da hayatına konuk oluyoruz.

FİLM YORUMU // ÇİZGİ ÖTESİ (FLATLİNERS)

Yayın tarihi: 19 Ekim 2017 (Brezilya)

Yönetmen: Niels Arden Oplev

Öykü: Peter Filardi

Tür: Bilim Kurgu/Gerilim

Süre: 1 saat 50 dakika

FİLM AÇIKLAMASI:

Beş tıp öğrencisi ölümden sonrasına saplantılı hale gelmiştir. Ölümün ardından yaşamın devam edip etmediğini öğrenmeye kararlı olan öğrenciler tehlikeli bir deneye girişirler. Her biri kısa periyotlarda kalp atışlarını durdurur. Böylece hepsi ölüm deneyimi yaşar. Ancak yaptıkları deney giderek tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır. Öğrenciler öteki tarafa geçerek doğaüstü varlıkların dikkatini çekmiştir ve artık her biri geçmişteki hataları ile acı bir biçimde yüzleşecektir...

***

FİLM YORUMU:

Merhaba :)

Gerilim filmi ile geldim. 5 tıp öğrencisi arkadaş bir deney yapıyor, kendilerini öldürüp geri hayata döndürüyorlar. Çizgi ötesine geçip onu deneyimlemek istiyorlar. Evet aşırı ilginç ama sırf meraktan bunu yapıyorlar. Gizlice çalıştıkları hastanenin bodrum katında hi kullanılmamış bir bölümde bu deneyi yapıyorlar. İlk başta çoğu karşı çıkıyor ama arkadaşlarının çok farklı şeyler deneyimlediklerini görünce onlar da yapmak istiyor.

Bazıları geçmişe bazıları şu ana odaklanıyor. Yetenekleri gelişiyor. İlk başta her şey güzel gidiyor ama sonra işler sarpa sarıyor. Sonrasını merakla izledim efsaneydi.

HİLAL ÇIKMAZI – ENGİN NAYMAN

Yayınevi: Anatolia Kitap

İlk Yayınlanma Tarihi: Aralık 2017

TÜR: Dram, aşk, gizem

***

KİTAP YORUMUM:

Kitap çok güzeldi. "Her nasip vaktine esirdir." Sözünü anımsattı bana. Ayrıca "Her şerde bir hayır vardır. " sözünü de.

Sermet Bey, ayakkabı boyacılığı ile uğraşıyor. Almanya'ya gitme hayalleri var daha rahat yaşam için. Yine de her şeye rağmen çabalar ama işe giremez eğitimi olmadığı için. Sonra bir tanıdığı çıkar Almanya'ya göndereceğim seni mutlaka diye ve onu dolandırıp iftira atar. Sermet Bey hapse düşer. Çok üzülür ama bunun hem kendisinin hem ailesinin kaderini değiştirdiğini anlayınca Allah'a bolca şükreder. Hapiste bilge bir adam vardır. Dolunaya aşık ve tarih bilgisi çok olan birisi: Aydan amca. 

FİLM YORUMU // NEFESİNİ TUT (DON'T BREATHE)

Yayın tarihi: 25 Ağustos 2016 (İtalya)

Yönetmen: Fede Álvarez

Adaylıklar: Film Eleştirmenleri En İyi Bilim Kurgu/Korku Filmi

Tür: Suç/Gerilim

Süre: 1 saat 28 dakika

***

FİLM AÇIKLAMASI:

Film amerikan korku gerilim türündedir. Kendilerini uyanık zanneden 3 hırsızın gözleri görmeyen bir adamın evine adam oradayken girip alacaklarını alıp hiçbir şey olmamış gibi çıkıp gitmelerini düşenmesiyle başlıyor . Gözleri görmeyen adamın onların düşündüklerinin aksine yapacak şeyleri olduğunu o korkunç anları yaşayarak göreceklerdir.

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba =) Mükemmel bir gerilim filmi ile geldim. Aynı ortamda geçen filmleri sever misiniz? Bu film bir evde geçiyor. Yaşlı ve görme yetisini kaybetmiş bir adamla aynı evin içinde kısılı kalan 3 hırsızın yaşadıkları gerilimi anlatıyor. Acayip ilginçti en fazla ne olabilir diyordum ama yaşlı adam rambo gibi çıktı ya ;)) kör olmasına rağmen eski asker olduğu içindi sanırım adamın evinde silahları çok ve o yaşlı adam çok çevik. Sesleri de çok iyi duyuyor ve hemen o gençleri tek tek avlamaya girişiyor. Evin içinde bir macera başlıyor. İnanılmaz bir filmdi bayıldım =)

FİLM YORUMU // PARASITE #OscarAdayıFilmleriİzliyoruz2020

Yayın tarihi: 5 Haziran 2019 (Fransa)

Yönetmen: Bong Joon-ho

Tür: Dram/Gizem

Süre: 2 saat 12 dakika

Ödüller: Altın Palmiye

Adaylıklar: En İyi Film Oscar'ı

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba değişik bir filmle geldim. Bu adayların hepsi çok iyi ya. En iyi özgün senaryoda Knives Out ve Parasite’i çok sevdim. Filmi telif yediği için izleyemeyecektim ama Ebrar imdadıma yetişti sağ olsun. En merak ettiğim bu iki filmi onun sayesinde izledim. Ama bu sefer bir aksilik oldu, son 8 dk kalmışken elektrik gitti :( sonradan tamamladım filmi.

Film parazit gibi yaşayan insanları anlatıyor. Yani başkasının sahip olduklarına ortak çıkan ve ev sahibine zarar verenleri. Fakir bir aile, zengin bir ailenin evinde sahtecilikle işe başlar. Sonrasında bir mücadele oluşur, bu sahtecilik hayatta kalma savaşına dönüşür.

FİLM YORUMU // KNİVES OUT #OscarAdayıFilmleriİzliyoruz2020

Gösterime giriş tarihi: 10 Ocak 2020 (Türkiye)

Yönetmen: Rian Johnson

Tür: Dram/Gerilim

Süre: 2 saat 10 dakika

Adaylıklar: En İyi Özgün Senaryo Oscar'ı

Oyuncular: Daniel Craig, Chris Evans, Ana de Armas

FİLM AÇIKLAMASI:

Bıçaklar Çekildi, ünlü bir yazarın ölümünün ardındaki sırrı ortaya çıkarmaya çalışan bir dedektifin hikayesini konu ediyor. Ünlü bir suç romanı yazarı olan Harlan Thrombey, 85. yaş gününde evinde ölü bulunur. Meraklı bir araştırmacı dedektif olan Benoit Blanc, gizli bir şekilde cinayet araştırmasında yer almaya başlar. Harlan Thrombey'nin ailesine soruşturma için başvurulur, ancak aile tam anlamıyla hiçbir işe yaramazdır. Blanc, tüm bu yüzeyde görünenlerin altını kazımak ve tüm yalanları ortaya çıkararak Thrombey'nin ölümünün ardındaki gerçeği bulmak için zorlu bir mücadeleye girişir. Dedektif, araştırmasını ilerlettikçe, saklı kalan birçok gerçek ortaya çıkar.

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba mükemmel bir filmle geldim. Polisiye, suç,dram filmlerine bayılırım beni takip edenler bilir. Bu filmde de beklediğimden fazlasını buldum. Filmde çok sevdiğim Agatha Christie’min havası vardı. Zaten dedektifin karakteri, Agatha’nın Poirot’undan ilham alınıp kurgulanmış. Kurgu zekiceydi, benim gözüme çarpan bir eksiklik olmadı. Sadece sonunda merakta kaldım. Ama çok da önemi bir şey değil. Devam filmi çekilecek diye bir haber okudum muhtemelen dedektif aynı kalır, bu hikâyeye devam edilmez. Her şey açıklığa kavuştu zaten.

Çok ünlü bir polisiye yazarı 85.yaş gününde boğazı kesilmiş halde bulunuyor. İntihar gibi duruyor ancak gizli biri ünlü dedektif Benoit Blanc’ı bu olayı araştırmak için tutar. Dedektif polislere yardım eder gibi görünür, her detayı uzaktan izler bazen müdahele eder ve gerçeği zor da olsa ve hatta inanılmayacak bir hikaye de olsa ortaya çıkartır.

FİLM YORUMU // JOJO RABBIT #OscarAdayıFilmleriİzliyoruz2020

Gösterime giriş tarihi: 31 Ocak 2020 (Türkiye)

Yönetmen: Taika Waititi

Tür: Dram/Komedi-drama

Süre: 1 saat 48 dakika

Adaylıklar: En İyi Film Oscar'ı

Ödüller: Film Eleştirmenleri En İyi Genç Oyuncu Ödülü

FİLM AÇIKLAMASI:

Tarihi güzel bir film olan Jojo Rabbit, küçük bir çocuğun gözünden nazi Almanya’sını anlatmaktadır.Jojo isimli bir çocuk Adolf Hitler’in ordusuna hizmet etmektedir. Annesinin yaşadığı evde Yahudi bir kızı saklandığını ve annesinin ona yardım ettiğini öğrenir. Jojo bunu öğrenince kafası çok karışır ne yapacağını şaşırır. Çünkü Adolf Hitler’e karşı arışı bir sevgi ve hayranlık duymaktadır onu idolü olarak görür. Hatta o kadar çok sevmektedir ki hayali arkadaşı Hitler’dir. Faşist duygularla büyüse bile ve hayali arkadaşından tavsiyeler bile alsa, bir süre sonra Jojo’nun kafası karışır. Çünkü Yahudi de olsa karşısındaki de insandır. Kafasında yarattığı hayali Hitler hiç gerçeği gibi değildir. Bu ırkçılığı fark etmeye başlar ve buna bir dur demek için mücadele vermek ister…

***

FİLM YORUMU:

Merhaba dün gece harika bir savaş filmi izledim. Biliyorsunuz Ebrar bir etkinlik başlattı ben de katıldım.Film bir çocuğun gözünden Nazi dönemini anlatıyor. Ben filmi izlerken Kitap Hırsızı’nı anımsadım, onun yorumunu da tıklayıp okuyabilirsiniz.. Çünkü orada da çocuk vardı ve evlerinde Yahudiyi saklıyorlardı. Bu filmde de Jojo, annesinin evlerinde genç bir Yahudi kızı sakladığını öğreniyor. Aslında konu farklı değil, daha önce de işlendi. Ama konunun işleniş şekli bence etkileyici. Her zaman çocukların gözünden baktığımız filmler güzel olur.

FİLM YORUMU // KEŞKE 30 OLSAM

Yayın tarihi: 23 Nisan 2004 (ABD)

Yönetmen: Gary Winick

Tür: Fantastik/Romantik

Süre: 1 saat 38 dakika

***

Film Yorumum:

Merhaba :) romantik komedi pek izlemem ama bu film güzeldi. Bilenler çok olabilir eski bir film 2004’te çıkmış.

13 yaşındaki Jenna yaşadığı hayatı beğenmez. 30 yaşında popüler, flörtgen ve başarılı olmayı diler. Dilek tozu sayesinde bu dileği gerçekleşir.

Jenna 30 yaşında ve dilediği her şeyin olduğunu görerek uyanır. Hayal ettiği hayata uyanmıştır. Bir moda dergisinde önemli bir kıdemdedir. Sevgilileri vardır. Ama jenna bu hayatta işlerin pek de yolunda gitmediğini keşfeder. İstediklerine sahiptir ama onu rahatsız eden bir şeyler vardır.

HİÇ VE HER ŞEY – BÜLENT ÖZDEMİR

Merhaba:)

Şiir kitabı ile geldim. Yazara çok teşekkür ederim adıma imzalı gönderdiği için. @zezevebulut moderatörlüğünde @bulentozdemir.edebiyat ‘ın kitabı #hiçveherşey i harika bir grupla okuduk.

FİLM YORUMU // 1917 // #OscarAdayıFilmleriİzliyoruz2020

Yayın tarihi: 4 Aralık 2019 (Londra)

Yönetmen: Sam Mendes

TÜR: Dram/Aksiyon

SÜRE: 1 saat 59 dakika

Ödüller: Altın Küre Drama Dalında En İyi Sinema Filmi Ödülü

OYUNCULAR: George MacKay,Dean‑Charles Chapman,Richard Madden,Benedict Cumberbatch

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba Oscar adayı savaş konulu 1917 yorumuyla geldim. Filmi düşük kaliteli sinema çekimi olan siteden izlemek zorunda kaldım. Çoğu yerde Oscar adayı filmleri telif yemişti. Etkinlik için de acele etmem gerekiyor yakında tören var.Perili Ev blogunun sahibi Ebrar bir etkinlik başlattı, merak edenler detaya bakabilir.

Film güzeldi, konusu basitti, mekanlar harikaydı çok gerçekçiydi. Çekimi etkileyici siz de duymuşsunuzdur akıcı bir teknik var, tek odaklı kamera bir tane ve hep oyuncuların etrafında dönüyormuş havası verilmiş. Bence çekimi harikaydı. Sanki o film atmosferindeymişiz gibi hissettim.

FİLM YORUMU // JOKER // #OscarAdayıFilmleriİzliyoruz2020

Yayınlanış tarihi: 4 Ekim 2019  

Süre: 2s 2dk

Tür: Dram

Yönetmen: Todd Phillips

Oyuncular: Joaquin Phoenix, Robert De Niro, Zazie Beetz

Ülke: Amerikalı, Kanadalı

FİLM TANITIMI:

Joker, başarısız bir komedyen olan Arthur Fleck'in hayatına odaklanıyor. Toplum tarafından dışlanan bir adam olan Arthur, hayatta yapayalnızdır. Sürekli bir bağ kurma arayışında olan Arthur, yaşamını taktığı iki maske ile geçirir. Gündüzleri, geçimini sağlamak için palyaço maskesini yüzüne takan Arthur, geceleri ise asla üzerinden silip atamayacağı bir maske takar. Babasız büyüyen Arthur’u en yakın arkadaşı olan annesi Happy adıyla çağırır. Bu lakap, Arthur’un içindeki acıyı gizlemesine yardımcı olur. Ancak maruz kaldığı zorbalıklar, onun gitgide toluma aykırı bir adam haline gelmesine neden olur. Yavaş yavaş psikolojik olarak tekinsiz sulara yelken açılan Arthur, bir süre sonra kendisini Gotham Şehri’nde suç ve kaosun içinde bulur. Arthur, zamanla kendi kimliğinden uzaklaşıp Joker karakterine bürünür.

***

FİLM YORUMUM:

Bu filmi dönem sonunda izlemiştim daha finallere girmemiştik. Türk Hemşireler Derneği’nde her hafta toplantımız oluyor demiştim ya Saadet Hocamızla bu filmi konuşacaktık. Ben de o yüzden izledim. İyi ki izlemişim.

Harika bir film. Oscar’a aday oldu. Perili Ev blogunun sahibi Ebrar bir etkinlik başlatmış. Ben de hazır yorum yazmışken etkinliğe de katılmak istedim :)

Başrol Joaquin Phoenix, efsane bir rol sergilemiş. Özellikle kahkahaları ve merdivende yaptığı o dansa bayıldım. Duyguları çok iyi geçirdi bize.

Sisteme yapılan eleştiriler, toplumun akıl hastalarına bakışı, toplumun insanları katil olmaya itmesi gibi pek çok şey vardı.

FİLM YORUMU // YEDİNCİ HAYAT (SEVEN SİSTERS)

Yayın tarihi: 30 Ağustos 2017 (Fransa)

Orijinal adı: What Happened to Monday?

Yönetmen: Tommy Wirkola

Yapımcılar: Raffaella De Laurentiis, Philippe Rousselet

Senaryo: Kerry Williamson, Max Botkin

TÜR: Dram/Gizem

SÜRE: 2 saat 4 dakika

OYUNCULAR: Noomi Rapace,Willem Dafoe,Glenn Close ,Marwan Kenzari,Adrian Knowles,Clara Read 

***

FİLM YORUMUM:

Merhaba :) harika bir film izledim. Çok sorgulatıcı bir filmdi.

Dünya o kadar kalabalıklaşmış ki artık her ailede 1 çocuğa izin veriliyor. Bir anne yediz bebek doğuruyor ancak ölüyor. Dedeleri çocukları saklıyor, sadece 1 tanesini nüfusa kaydettiriyor. 7 çocuk tüm hayatları boyunca tek bir kimlikle yaşamak zorunda. Bunu da şu şekilde yapıyorlar: her birine haftanın günlerini isim olarak veriyor dedeleri. Her çocuk kendi ismi olan günde dışarı çıkıyor. O bir günde yaşadıkları her şeyi kameraya kaydediyorlar, yaptıkları her şeyi, tanıştıkları insanları…

Her şey sorunsuz gidiyor. Hepsi aynı hayatı yaşamayı öğreniyor. Zorluklar oluyor ama dedeleri onlara öyle bir ceza veriyor ki bir daha hata yapmıyorlar. Çok acıdım onlara o kadar kötü şeyler yaşadılar ki.

30 yıl sonra yedilerden ilki kayboluyor. Artık dedeleri de hayatta değil, kendi çarelerine bakmak zorundalar. 

ÜÇ MUSA – OĞUZHAN ASLAN

İlk Yayınlanma Tarihi: 16 Ocak 2020

Yazar: Oğuzhan Aslan

Sayfa Sayısı: 254

Yayınevi: Arsine

Türler:Gizem, Gizemli Eğlenceli Dedektiflik, polisiye

***

Merhaba :) yine efsane bir polisiye ile geldim. Sınav ve işlerimin yoğunluğundan dolayı yorumum çok geç kaldı. Ama kitabı bir gecede bitirdim. Bu seferki çok farklıydı. Cinayet anına veya katillere odaklanmadı, cinayet öncesine ve farklı suçlara odaklandı. Yazar bir avukat ve mesleğini de konuşturmuş tebrik ediyorum. Çok güzel ilgi çekici bir kitap okudum. Bu kitapta naylon fatura davası var. Naylon fatura ve vergi kaçakçılığı nedir azıcık öğrendim. Polisiyeyi de bu olayla harmanlayarak kurgulamış yazar.

GECE GELEN - TESS GERRITSEN

Yayıncı: Doğan Kitap

Sayfa sayısı: 296

İlk Yayınlanma Tarihi: 1 Ekim 2019

Türü: Gerilim-Polisiye, Hayalet Hikâyesi, Sürükleyici, Psikolojik Kurgu, Sürükleyici Aşk Romanı

KİTAP TANITIMI:

YEPYENİ, BAMBAŞKA BİR GERİLİM

Boston'da yaşadığı trajik bir olay, yemek kitapları yazan Ava'yı ıssız bir sahil kasabasına sürükler. Burada kiraladığı 19. yüzyıldan kalma muhteşem malikanede hem kitabını yazabilecek hem de geçmişindeki hayaletlerden kurtulacaktır. Ancak hiçbir şey Ava'nın planladığı gibi gitmez, çünkü malikanede başka biri daha yaşamaktadır: 1875 yılında ölen, malikanenin ilk sahibi Kaptan Brodie! Kaptan Brodie'nin varlığı, Ava'nın akıl sağlığını sorgulamasına yol açsa da, geceleri kaptanın gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir artık. Aynı zamanda hem sevecen hem de cezalandırıcı olan kaptan, tam da Ava'nın ihtiyacı olan şeyi sunmaktadır genç kadına. Malikanede kendisinden önce yaşayan kadınların başına gelenleri öğrenen Ava için tehlike çanları çalmaya başlasa da oradan ayrılmayı göze alamaz, çünkü kendi geçmişi çok daha fazla korkutmaktadır onu. Tess Gerritsen tutku ile gerilimi büyük bir beceriyle harmanlarken, okuru insan psikolojisinin derinliklerine götürüyor.

***

KİTAP YORUMUM:

Merhaba :) 2 gece önce akşam başlayıp saat 4’te bitirdiğim bir kitapla geldim. Aşırı sürükleyici, merakta bırakan ve gerilimli bir kitap. Tess’in tarzından farklı olmuş bu. Ondan ayrı değerlendirirsek çok beğendim derim ama Tess’in yazdığını göz önüne alınca bu ne falan oldum. Kitabı gece okuduğum için bilinmezlikten ve hayaletimsi şeytanımsı o yaratıktan her defasında korktum, ama gündüz okusam aynı etkiyi yapmazdı sanırım. Yine de kitap, gerilim filmi havasında akıp gitti.

YALANCI POLLYANNA-DUYGU SONGÜL KAHRAMAN

Yazar: Duygu Songül Kahraman

Yayınevi: ARSİNE

Sayfa Sayısı: 80

İlk Baskı Yılı: 2019

KİTAP TANITIMI:

YALANCI olan POLLAYNNA bana küsmüş. Kendisiyle görüşmüyoruz. ’’Eksikliğini hissediyor muyum’’ Hayır umarım sizde görmezsiniz.

***

KİTAP YORUMUM:

Merhaba :) Yeni bilgisayar aldım. Laptop hatta ilk kez böyle bir şey kullanıyorum. Eskisi masaüstüydü ve 10 yılı geçti artık işlev göremez duruma geliyor. Bu kitabın yorumu yeni bilgisayarımda yazdığım ilk yorum olacak ve inşallah nice güzel yorumlarda, projelerde kullanırım.

Kitap Arsine Yayınları’ndan çıkma ve ben de onlar hep polisiye bastığı için polisiyeye nasıl bağlayacak diye merak ettim ama değilmiş. Farklı bir kitap. Yazar, kendi yaşadıklarına kurgu da ekleyip anlatmış. 

Selma meme kanseri geçirmiş ve atlatmış. Sağlığına kavuşmuş. Bu kitapta buna değindi ama 2.kitapta asıl hastalık sürecinde ne oldu ne yaşadı onları anlatacakmış. Merakla bekliyorum, empati yapmayı severim ve kanser hastalarının öykülerini okumak da mesleğim açısından faydalı olur. Selma ailesi tarafından hastalık hastası diye nitelendiriliyor. İş bulmakta çok zorlanıyor, bir yere tutunamıyor. Bir gün iş buluyor düzgün ama aynı gün vücudunda bir kitle fark ediyor. Sonra işe başlayınca hem korkusundan hem de izin alamadığından uzun süre 6 ay kadar hastaneye gitmiyor. Kanser olduğundan emin çünkü önceden kontrollerine sürekli gidermiş ama bu süreci geciktiriyor. 6 ay sonra gittiğinde 4.evreye geçmek üzere olan bir kanser ile karşı karşıya kalıyor.

HEMŞİRELİK 1.SINIFTA ÖĞRENDİKLERİM

Merhaba arkadaşlar :)

Hemşirelik tercih etmek isteyenlere faydası dokunacağını düşündüğüm bir yazıyla karşınızdayım.

Ben Ankara Üniversitesi’nde Hemşirelik okuyorum. 2.sınıftayım şimdi.

Geçen yıl tercihlerde bölümü araştırırken çok fazla yazı ve video ile karşılaşmamıştım. Hemşireliği okuyan bir öğrenci gözünden tanımak istiyordum. Belki böyle düşünenler varsa diye böyle bir yazı yazmak istedim.

Hemşireliği pek istemeden yazmıştım sene 2018 yaz aylarındaydık. Zaten sınav senem hakkında düşündüklerimi ve tercih dönemiyaşadıklarımı anlattığım 2 yazım var okuyabilirsiniz.

Hemşirelik ağır meslek. Her türlü şeye şahit oluyorsun, sürekli hastalarla yakından ilgilenmen gerekiyor diye pek sıcak bakmıyordum. Bölümü kazanınca sevindim ama. Sağlık sektörüne bir adım atmıştım çünkü.

Sonra gün geldi uyum haftasına gittik. Fakülteyi, olanaklarını öğrendik.

Uyum haftasından sonra da ilk ders günü geldi. İlk ders Mikrobiyolojiydi. Hocamızı çok sevdim, güzel komik şeyler anlatarak dersi tamamlıyordu.