Yazar: Mehmet Taşdelen
Yayınevi: Arsine
İlk Baskı Yılı: 2019
Sayfa sayısı: 112
Türü: Polisiye
***
KİTAP TANITIMI:
“ Merhaba gönlümün incisi. Beni yolcu ettikten sonra ilk
yapacağın şey gelip bu günlüğü okumak olacak biliyorum. Öncelikle seni her
şeyden ve herkesten çok sevdiğimi biran olsun aklından çıkarma olur mu? Seni bu
şekilde bırakıp gitmenin verdiği hüznü sana anlatmam mümkün değil. Ama
geleceğimiz için aslında hiç ayrılmamamız için bugün gidiyorum. Bir gün
gönlümüz gibi hayatımızda birbirine bağlanacak. Sen her daim benim prensesim,
gönlümün kraliçesisin. Bu yazımı okurken ağlayacağını biliyorum. Senin her damla
göz yaşın benim yüreğime dirhem dirhem kor gibi düşer. Güldüğün zaman ortaya
çıkan gamzeler benim en büyük sığınağım biliyor musun? Seninle yan yana iken
kokladığım kıvırcık saçlarının kokusu en güzel parfümden daha güzel. Vakit
yaklaştı huzurum. Seni çok ama çok seviyorum hayatımın anlamı. Hoşça kal.”
KİTAP YORUMUM:
Merhaba :) kısa ama çok iyi bir kitapla geldim. Yazarımızın ilk
kitabı ve bence güzeldi. Kitap aşk kitabı gibi başlayıp polisiyeye döndü. Buğra
ve Nehir baş karakterleri. Nehir, FMF hastası. Buna da dikkat çekmiş yazar. Hastalığın
ne kadar zor olduğundan ve atak olunca en az 1 gün yatarak geçirilmesi
gerektiğinden bahsetmiş.
Buğra ve Nehir birbirlerine aşık oluyorlar. Üniversite
yılları güzel geçiyor. Ancak kötü bir olay gölge düşürüyor mutluluklarına. Spoiler
olmasın diye söyleyemem. Kitap o andan sonra polisiyeye dönüşüyor. Komiser ismiyle
nasıl bağlantı kuracağını anlamamıştım ama gayet başarılıydı aradaki bağ. Her polisiyede
olduğu gibi burada da bir katil var ve ben onu tahmin ettim. Kitap sıkıcı
değildi, sürükleyiciydi. 112 sayfaya çok iyi bir roman sığdırmış yazar. Tebrik ediyorum.