Merhaba :) Bu ay #polisiyetutkunları grubumda okumak için bu
kitabı seçtim. Yazarın daha önce Ölümün Soğuk Sesi adlı eserini okudum ve
sevdim. Kitap ismine tıklayıp yorumumu okuyabilirsiniz.
Bu kitap 16 yaşındaki Jess’in gerçeği bulma mücadelesini
anlatıyor. Yaptığı şeyler, ölecek olma pahasına gerçeği bulmaya çalışması
etkileyiciydi. Onun yerinde olsam ben de bana tıpa tıp benzeyen 1 yıl önce şaibeli
şekilde ölmüş olan kuzenimin hakkındaki gerçeği öğrenmek isterdim. Ama Jess’in
fazla cesareti vardı. Biraz abartı geldi o yine de kurgu güzeldi. Klasik genç
sorunları vardı ve tüm her şeyin de oraya bağlanacağı belliydi.
Jess annesiyle birlikte hiç tanışmadığı akrabalarına yaz
tatilinde kalmak için gider. Küçük kasabaya geldiği andan itibaren tüm gözler
ona döner, herkes ona şaşkınlıkla bakar. Çünkü ona çok benzeyen kuzeni 1 yıl
önce uçurumdan düşüp ölmüştür. Ölümüne polisler intihar dese de ailesi buna
inanmak istemez.
Jess, ölü kuzeni Freya’nın arkadaşlarıyla tanışır daha ilk
günden. Kuzenleriyle de tanışır. Sonraki gün teyzesi onları misafirliğe
çağırır. Garip olan şey hep teyzesigilde kalmaları yerine yazlık ev tutmaları
bence. Türkiye’de olsa yıllardır görüşmeseler bile akrabayı evinde misafir eder
insanlar :D Kültür farkı işte. Ama kitabın sonunda tatillerini biraz daha uzatma kararı aldılar :)
Jess Freya’ya fiziksel olarak çok benzese de karakter olarak
aşırı farklıdır tabii ki. Jess kendine çok güvenen, cesur, konuşkan, gerçeği
bulmak için kendini tehlikeye atacak birisi. Freya romantik, sanatkar, hayal
peşinde birisi.
Jess hiç tanımadığı kuzenine olanları ortaya çıkarmak için geldiği
ilk günden beri uğraşır. Sorduğu soruları insanlar cevaplamak istemez. Herkes ona
tavır yapar. Jess neden herkesin sır sakladığını anlayamaz ve bu sırlar onu daha da iter gerçeği araması için. Freya’nın arkadaşı Will ile iyi konuşur ama o da ilk başta çok
serttir.
Kitapta çok aksiyon yoktu ama bol gizem ve hafif gerilim
vardı. Sevdim. Zaten fazla beklentim yoktu, genç karakterler üstünden gittiğini
bilerek başladım. Genç kurgusu aslında. Yine de okuduğuma memnunum. Hızlı bitirdim.
Sürükledi, merak ettirdi, çok zorlayıcı bir kitap değil tadında bir gerçeği arama hikayesi olmuş. Freya’ya ne oldu diye çok sordum. Freya gibi iyi bir
kızın kime zararı dokunur diye düşündüm ama bazen fazla iyilik de kötülüğü
peşine takıyormuş.
Jess’in annesinin yıllar önce ailesinden ayrılıp Londra’ya taşınması
da ilgimi çekmişti. Tahmin ettiğim bir şey çıktı sonra. Jess ve ailesinin
ilerleyen kitaplarda ne yapacağını merak ediyorum.
Genç kurgu polisiye okumak isteyenlere öneririm.