DOĞAN KİTAP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DOĞAN KİTAP etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Nisan 2022 Cumartesi

SESSİZ KIZ - TESS GERRITSEN (RİZZOLI&ISLES # 9)

 

Merhaba🙂 Rizzoli&Isles serisini bayağıdır okumuyordum. Seri 13 kitap falan, ben ilk 7 kitabı okudum. 8 ve 9 olan Buz gibi soğuk ve Sessiz Kız kitaplarını yıllardır alamamıştım. Fuarda sessiz kızı bulunca aldım ve hemen okudum ama buz gibi soğuk daha önce okunmalı bunu unutmuşum. Diyorum ki Maura'nın hayatındaki bu değişiklik ne zaman oldu ya meğer önceki kitapta anlatılmış artık sonra okurum onu😅 Rizzoli&Isles serisi bence en iyi polisiye serilerinden birisi, lisedeyken keşfettim ve çok sevdiklerim arasına girdi. Uzun soluklu seri ve yazar hala yeni kitaplar ekliyor😍

Kitap gerçekten tatmin edici bir polisiye gerilim. Seriyi uzun zamandır okumadığım için de çok özlemişim. Kitap kesik bir elin bulunmasıyla başlıyor, geçmişteki katliama ve Çin mitolojisindeki Maymun Krala kadar uzanıyor. Mitolojiyi de öğrenmiş oldum ilginçti. Kılıç ustaları kitapta ön plandaydı. Sessizce hareket eden kılıç ustası kim diye çok merak ettim birkaç şüphelim vardı ama tutturamadım😶

12 Temmuz 2021 Pazartesi

HUZURSUZLUK – ÖMER ZÜLFÜ LİVANELİ

 

Merhaba :) Bayağıdır Livaneli’den okumamıştım, bu kitabı arkadaşım hediye etti ona da tekrar teşekkür ederim, sonunda fırsat bulup okuyabildim. Kitabı beğendim ama daha iyi de olabilirmiş. Bazı kısımları gereksizdi. Yine de güzel çünkü çoğumuzun bilmediği, zulüm görüp dışlanan Ezidi halkından bahsediyor kitap. Livaneli Ortadoğu’nun yaşadıklarına dünyanın sessiz kalmasını eleştirmek istemiş bu kitapta. 

Gazeteci İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölümünü duyunca neler olduğunu öğrenmek için uzun zamandır gitmediği memleketi Mardin’e döner. Hüseyin’i tanıyanlarla konuşur. Hüseyin çok yardımsever, cesaretli bir gençtir, göçmenlere yardım ederken Meleknaz adında Ezidi bir kıza aşık olunca hayatı değişir. Türkiye’de vurulur, Amerika’da öldürülür. İbrahim arkadaşının hikayesinin detaylarını öğrenmek ister. Hüseyin’in ailesini bırakmayı göze aldığı o kadını bulaya çalışır hem de. Meleknaz ve onlara yaşatılanlar hariç her şey önemsiz olur İbrahim'in gözünde.

3 Şubat 2020 Pazartesi

GECE GELEN - TESS GERRITSEN


Yayıncı: Doğan Kitap
Sayfa sayısı: 296
İlk Yayınlanma Tarihi: 1 Ekim 2019
Türü: Gerilim-Polisiye, Hayalet Hikâyesi, Sürükleyici, Psikolojik Kurgu, Sürükleyici Aşk Romanı
KİTAP TANITIMI:
YEPYENİ, BAMBAŞKA BİR GERİLİM
Boston'da yaşadığı trajik bir olay, yemek kitapları yazan Ava'yı ıssız bir sahil kasabasına sürükler. Burada kiraladığı 19. yüzyıldan kalma muhteşem malikanede hem kitabını yazabilecek hem de geçmişindeki hayaletlerden kurtulacaktır. Ancak hiçbir şey Ava'nın planladığı gibi gitmez, çünkü malikanede başka biri daha yaşamaktadır: 1875 yılında ölen, malikanenin ilk sahibi Kaptan Brodie! Kaptan Brodie'nin varlığı, Ava'nın akıl sağlığını sorgulamasına yol açsa da, geceleri kaptanın gelmesini sabırsızlıkla beklemektedir artık. Aynı zamanda hem sevecen hem de cezalandırıcı olan kaptan, tam da Ava'nın ihtiyacı olan şeyi sunmaktadır genç kadına. Malikanede kendisinden önce yaşayan kadınların başına gelenleri öğrenen Ava için tehlike çanları çalmaya başlasa da oradan ayrılmayı göze alamaz, çünkü kendi geçmişi çok daha fazla korkutmaktadır onu. Tess Gerritsen tutku ile gerilimi büyük bir beceriyle harmanlarken, okuru insan psikolojisinin derinliklerine götürüyor.
***
KİTAP YORUMUM:

Merhaba :) 2 gece önce akşam başlayıp saat 4’te bitirdiğim bir kitapla geldim. Aşırı sürükleyici, merakta bırakan ve gerilimli bir kitap. Tess’in tarzından farklı olmuş bu. Ondan ayrı değerlendirirsek çok beğendim derim ama Tess’in yazdığını göz önüne alınca bu ne falan oldum. Kitabı gece okuduğum için bilinmezlikten ve hayaletimsi şeytanımsı o yaratıktan her defasında korktum, ama gündüz okusam aynı etkiyi yapmazdı sanırım. Yine de kitap, gerilim filmi havasında akıp gitti.

14 Eylül 2019 Cumartesi

KUTUDAKİ CANAVAR – RUTH RENDELL



Yazar: Ruth Rendell

Çevirmen: Yeşim Seber
Yayınevi: Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 248
Baskı Yılı: 2011
TÜR: POLİSİYE

KİTABIN TANITIMI:
Polisiye-gerilim edebiyatının kraliçesi Ruth Rendell'dan gerilimin doruğunda bir roman…
"Bir daha asla bir saplantının kendisini yönetmesine izin vermeyeceğine karar vermişti. Henüz zihinlerimizde barınan acayipliklerin öyle kolay kolay alt edilemeyeceğinin ve baskı altında tutulamayacağının farkında değildi. Nihayetinde, Targo'yu hayatının yarısı boyunca saplantı haline getiren kendisi değil miydi?"
Polisiye-gerilim edebiyatının kraliçesi Ruth Rendell'dan polis müfettişi Reginald Wexford'un serüvenlerine veda romanı. Kahramanımız emekliye ayrılıyor. Ayrılmadan önce de gerilim doruğa tırmanıyor…
Kutudaki Canavar, Wexford ve yıllardır peşinde olduğu gizemli Eric Targo'yu, son kez karşı karşıya getiriyor. O, "aşağılık bir sürüngen" olabilir ama gerçekten bir seri katil mi?
***
KİTAP YORUMUM:
Önceki yazılarımda belirttiğim gibi kenarda kalmış unuttuğum yorumlarımı bloga geçiriyorum. Birkaç tane varmış. Şah MatKayıp Sembol  , Çalıkuşu , Peter Pan Ölmeli yorumlarımı  okuyabilirsiniz tıklayıp. 


Yazarın okuduğum ilk kitabı. İngiliz polisiye gerilim yazarı. Pek çok ödülü var. Bazı kitaplarında Barbara Vine takma adını kullanmış.

Reginold Wexford serisinin son kitabıymış bu. Yani son okumam gereken kitabı ilk okumuşum 😄 yine de anladım, sanırım kitaplar bağlantısız. Başkarakteri aynı olaylar farklı.

Kitaba alışana kadar çok zorlandım. Geçmiş ve şimdiki zaman anlatılıyordu. Karışık olmuştu. Yan karakterlere de ısınamadım. Onlar hakkında fazla bilgi yoktu.

Kitaba başlarken fazla beklentim yoktu ama yine de hayal kırıklığına uğradım gibi 😩

Kitabın arkasında yazarı çok övmüşler, kurnaz ve şeytani yazmış diye ama bence değildi. Çok fazla polisiye okuduğumdan dolayı da olabilir. Bana pek öyle gelmedi.

Wexford, emekliye ayrılmadan önce yıllardır takıntı yaptığı Targo’yu sonunda birisine anlatmaya karar verir. En yakın meslektaşı Burden’a anlatır.

Wexford’un Targo’yu takıntı yapmasının sebebi, ona çok fazla dik dik bakması, gözlerini hiç çekmeden ve köpeğiyle her sabah onun evinin önünde gezintiye çıkmasıdır. Wexford, o kişiyi polisliğe ilk başladığı yıllarda tanımıştır. Her cinayetin öncesinde ve sonrasında Targo ortaya çıkıp onu takibe alır. Böylece Wexford ondan hep şüphelenir.

Targo kısa boylu ama kaslı değişik bir adamdır. Boynuna yaz kış sürekli fular takar. Boynunda nevusu vardır. (Nevus: ben)

Targo hayvanları çok sever. Özellikle köpekleri. Nereye giderse gitsin hep köpeğiyledir.

Targo değişik bir adam yani. Wexford’da kapatamadığı dosyaları olan ve Targo’yu takıntı yapan sıradan bir polistir.

Wexford’un kanıtı olmadığı, sadece hisleri Targo’nun seri katil olduğunu söylediği için onu suçlayamaz. Kimseye bu kuşkusundan bahsedemez. Ama Targo’yu uzun yıllar sonra görünce arkadaşına anlatır ve olaylar başlar.

Wexford’un arkadaşının karısı öğretmendir ve sınıfındaki bir öğrencisi Müslümandır. Tamima adında bir kızdır bu. Kız çok başarılıyken bir anda okuldan ayrılır. Öğretmen de kızın zorla evlendirileceğini düşünür ve Wexford’un buna müdahale etmesini ister. Ama Wexford Targo’ya kafayı taktığı için onu umursamaz. Wexford’un yardımcısı Hannah bu aileyi araştırmaya başlar. Bi yanlış görmese de araştırır. Kitabın ilerleyen zamanlarında ise Tamima kaybolur… 😞 

Tuhaf şeyler vardı, Müslüman bir aileyi anlatmasından biraz rahatsız olduğumu hatırlıyorum soğuk bir yaklaşımı vardı yazarın. Kitaba pek ısınamadım, yazarın dili veya karakterler yüzünden olabilir. Diğer kitaplarını kütüphanede falan görürsem belki alıp okurum. Polisiye severim ama bu kitap pek bana hitap etmedi sanırım.

Bu hafta üniversitemde uyum programı vardı ve ben de görevliydim. Çok güzel zaman geçirdik. Artık sağlık bilimleri keçiörene taşındı. Cebecideki Fakülte de tamamen bize ait oldu, yani Hemşirelik Fakültesi olarak :) 

salı günü de Anıtkabir'e yürüyeceğiz Tandoğan'dan. Çok güzel cidden, farklı bir anım oldu. Artık resmi olarak Hemşirelik 2.sınıf öğrencisiyim 😍

Dün de Anadolu üniversitesindeki açık öğretim programına kayıt oldum. Sağlık Yönetimi okuyacağım Allah izin verirse. İlerde belki işime yarar diye düşündüm. 

Umarım geçerim tüm derslerimi. Çok sıkı çalışmam gerek. Yoğun olacağım bundan sonra. Sadece dahiliye dersim 22 kredi zaten. Üstelik bu dönem 2.haftadan itibaren haftada 2 gün stajda olacağım. Yine de vakit ayırırım buraya da. Takipte kalın :)

Siz neler yapıyorsunuz?

-AMARİL-

31 Temmuz 2019 Çarşamba

GÖÇÜP GİDENLER KOLEKSİYONCUSU – ŞERMİN YAŞAR



Yazar: Şermin Yaşar
Yayınevi : Doğan Kitap
Sayfa Sayısı : 168
İlk Baskı Yılı : 2018
TÜR: Öykü

***

KİTAP TANITIMI:

Hayat ne biriktirir bizim için?
Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teğellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgârlar, gün doğumları, biraz keder, biraz da neşeyle çatılmış evler… Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir…
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri…
Şermin Yaşar, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nda o çok özlediğimiz “insan”a bütün görkemiyle geri döndürüyor bizi. Hazırlayın yüzünüzü. Gülüşünüzün yanına biraz da keder koyun, okurken biraz ondan alacaksınız, biraz bundan. Kıtlama çay içer gibi...

***

KİTAP YORUMUM:

Merhaba arkadaşlar :)

Bugün harika bir kitap bitirdim. Öykü kitabı. Normalde öykü okumayı pek sevmem ama Şermin Yaşar muhteşem yazmış. İnsana dair öykülerdi hepsi. Hatta bazılarında eşyaların dilinden de anlatmış insanları. Kullandığı sözcükler, yazdığı cümleler çok naif, çok hoştu. Yüreğe dokunan hikayelerdi. Her biri hayat dersi veriyordu.

Şermin Yaşar’ın okuduğum ilk kitabı. Ama onu önce instagramdan tanıdım. Harika bir insan, çok güçlü bir kadın, tatlı , ilgili ve sorumluluk sahibi bir anne. İnstagramda fotoğraflarının altına yazdığı cümleler bile naif. Hayranım onun cümlelerine :) sonunda bir kitabını okuyabildiğim için de çok mutluyum. Onu instagramdan takip edip yazılarını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız :)

İnstagramda keşfette karşıma çıkmıştı. Çok sevdiği eşi Nedim’in ölümünü yazmış ve hüznünü anlatmıştı. Kelimeleri boğazıma oturdu, yüreğimi yaktı. Zaten bu kitabın sonunda eşine yazdığı bir kısım var. Duygulandım çokça. Onu bir ölüm sebebiyle tanıdım. Ölümü metanetle kucaklayan, her şeye rağmen hayata tutunmayı başarabilen, hayat dolu harika bir kadın Şermin Yaşar. İyi ki karşıma çıkmış, iyi ki merak edip okumuşum. Ondan sonra da takip ettim hep.

(FOTOĞRAF BANA AİT, ALMAYINIZ)

Çoğu kişinin önemsemediği ufak şeyleri öyle bir anlatıyor ki… En ufak şeylere, kocaman anlamlar yüklüyor ve bizlere hikayeler oluşturuyor. Böyle insanları çok severim. Önemsiz gibi görünen şeylerden güzellikler çıkartan, buzdağının altındakileri görebilen insanları yani. İyi ki tanıdım ve iyi ki okudum diyorum. Yazdığı tüm kitapları da okumak isterim. Hayatta olan kıymetli yazarlarımızdan. Sizlere de öneriyorum. Onun cümleleriyle tanışın, hikayelerini hissedin.

21 Eylül 2017 Perşembe

SON ADA – ZÜLFÜ LİVANELİ

son ada ile ilgili görsel sonucu

Yazar: Zülfü Livaneli
Yayınevi : Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 196
Baskı Yılı: 2013

KİTAP TANITIMI:

"Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-

Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.

Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...

"Livaneli'nin bu benzersiz yaratıcı romanında, insan yapısı otoriteyle karşı karşıya... Yazar bizi dünyamız üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Mutlaka okunmalı."
-Prof. Lenore Martin, Harvard Üniversitesi-

"Romanı bitirdiğinizde, bir yurdu yok eden kişilerin, küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin doğal olduğunu anlıyorsunuz."
-Hasan Akarsu, Cumhuriyet-

 (Benim kameramdan)

KİTAP YORUMUM:

Okuduğum en güzel kitaplar arasına rahatlıkla girer bu kitap. Bu sene okul, dershane yoğunluğu içindeyken otobüslerde okuyarak bitirdim kitabı.

Son ada, doğa ve insanın en uyumlu yaşadığı, cennet gibi bir adadır. İnsanlığın son kalesi misali…

Fakat bir gün Başkan denilen diktatör ve zalim bir adamın adaya gelmesiyle tüm düzen bozulur. Demokrasiyi bahane ederek sözde yönetim kuruluyla işe başlar. Önce ağaçların oluşturduğu doğal gölgelik alanını bozar ve medeni insanların yaşayacağı bir ortam olması gerekçesini sunar. Park ve bahçeler yapacağına ve adanın medeniyet etkisinde olacağına inandırır herkesi.

Sözde bu Başkan rahat ve huzurlu emeklilik yaşamak için şehirden adaya gelmiştir. Şehirdeyken Başkan darbeci ve zorba bir başkandır ve adaya gelince de bu huzurlu, kimsenin kimseye karışmadığı, yönetim biçiminin olmadığı adaya sözde kanun ve demokrasi sözleriyle zorba bir küçük hükümet kurar. 

26 Haziran 2015 Cuma

EDEBİYAT MUTLULUKTUR – ZÜLFÜ LİVANELİ


Sayfa sayısı: 240
Tür: Deneme, Eleştiri
***
Kitap tanıtımı:

Zülfü Livaneli, Vatan gazetesindeki köşesinde çok zevk aldığı, hayatını adadığı edebiyat konusunda görüşlerini paylaşmak ve özellikle de "yüreğini kanatlandıran sözlere sevdalanmış" yazar adaylarına faydalı olmak için "Edebiyat Notları" yazmaya başlamıştı. 
Don Kişot'tan Karacaoğlan'a,Tolstoy'dan Yaşar Kemal'e, Güneş-Dil Teorisi'nden Nâzım Hikmet'e, film müziklerinden @ işaretine kadar pek çok kişi ve konuya değinen bu yazılar kısa sürede büyük ilgi gördü, sadık bir okur kitlesi oluşturdu.

Edebiyat Mutluluktur'da bu yazılardan ince elenip sık dokunarak seçilmiş yazıları ve Livaneli'nin "Benim Gözümden Yaşar Kemal" ve "Edebiyat Üzerine" başlıklı iki konuşmasını bulacaksınız.

Evrensel müzisyen kimliği bir yana, sanat hayatına edebiyatçı olarak başlamış, öykü ve romanlarıyla bütün dünyada kendine okur bulmuş bir usta kalemden ufuk açıcı denemeler.


Kitap yorumum:

Bu kitap; deneme, eleştiri ya da bilgi kitabı… Zülfü Livaneli’nin köşe yazılarından derlenen bu kitap gerçekten çok güzel, insana pek çok şey katıyor. Bilmediğiniz yazarları, kitapları, @ işaretinin anlamını ve daha pek çok bilgiyi bu kitapta bulabilirsiniz. Ayrıca Zülfü Livaneli’nin sevdiği yazar ve şairleri, onun için önemli on kitabı ve nedenlerini de bu kitapla öğrenebilirsiniz.

Ben Zülfü Livaneli’yle Serenad  kitabında tanıştım ve en sevdiğim yazarlar arasına girdi. Zaten Serenad öyle bir kitap ki her insan onda bir şeyler bulabilir. Serenad ve Mutluluk romanından bahsettiği bir kısım da var. (Biliyorsunuz ki Mutluluk kitabının filmi de var. Benim çok sevdiğim bir film ve insanın içine işliyor.)

Eh bende yazarı sevdiğim için bu kitabını da okudum, normalde deneme okumam ama bu kitabı Zülfü Livaneli için edebiyat ne demek ve onun için önemli yazarlar kimler bunları öğrenmek için okudum. Kitabı okurken bir yandan da hep not aldım. Daha sonra not aldığım isimleri araştıracağım. Meğer ne çok bilmediğim yazar, müzisyen varmış bu kitap sayesinde anladım :)

Kitapta iki tane de konuşma var. Birisi Yaşar Kemal hakkında. Zaten kitapta hep Yaşar Kemal’in romanlarındaki mükemmellikten bahsediyor. Yaşar Kemal, çok büyük ve önemli bir yazar. Ama Zülfü Livaneli’nin gözünden Yaşar Kemal’i okumak çok güzeldi. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...