30 Eylül 2017 Cumartesi

FARKLI – ANDREAS STEINHÖFEL



Yazar: Andreas Steinhöfel
Çevirmen: Suzan Geridönmez
Yayınevi : Tudem Yayınları - Çocuk Edebiyatı Dizisi
Sayfa Sayısı: 224
Baskı Yılı: 2016

KİTAP TANITIMI:

"Kafamda sürekli bir ton düşünce dolaşıyor, buna bir de şu renkler, sesler ve tüm diğer şeyler ekleniyor. Bir şey yapmak beni rahatlatıyor."

Felix Winter, 11. doğum günü kutlaması hazırlıklarının yapıldığı gün geçirdiği bir kaza nedeniyle komaya girer. Felix'in girdiği koma, tıpkı on bir yıl önce ona gebe kalan annesinin hamileliği gibi tam 263 gün sürer. Kazadan sonra zaman ve dünya bir süreliğine dengesini yitirmiştir. Felix artık tamamen "farklı" bir çocuk olmuştur.

Ailesinin kendisine verdiği ismi dâhi reddeden Felix, bundan böyle "Farklı" olarak adlandırılmak ister. Yeni adıyla Farklı "Kırmızı müziğin tadını düşünüyorum." diye bir cümle kurabilen bir çocuktur artık. Tüm çevresi için tekinsiz bir yolculuk başlamak üzeredir. Unutmak ve hatırlamak kavramları, sadece Farklı için değil; çevresindeki herkes için bir hesaplaşma ve değişim sürecinin de tetikleyicisi olacaktır. Farklı'nın belleği adeta sıfırlanmıştır. Ancak Farklı'nın anılarına kavuşmaması için her şeyi yapmaya hazır olan biri vardır…

Edebiyatseverlerin ruhlarının bir köşesinde pusuya yatan "Farklı"yı uyandırmayı amaçlayan Steinhöfel, mucizelere hak ettiği değeri vermekten çekinmeyen her yaştan okurun kendinden bir şeyler bulabileceği, sorgulamalarla dolu bir gerçekle yüzleşme randevusuna çağırıyor kitapseverleri.

"Rico ve Oskar" kitaplarıyla tanıdığımız, Alman Gençlik Edebiyatı Ödülü, Erich Kästner Edebiyat Ödülü gibi sayısız ödülle onurlandırılan sıra dışı yazar Andreas Steinhöfel'den, benlik, kimlik, kişilik mücadelesi, özgürlükler ve iç hesaplaşmalar üzerine, fantazya unsurlarının gerçekçi bir kurguyla harmanlandığı başyapıt değeri taşıyan çarpıcı bir roman!
KİTAP YORUMUM:

Bugün sizlere kütüphaneden aldığım bu güzel kitabı anlatacağım :) Kütüphaneye yeni gelmişti, ilk alan ben oldum :) Görür görmez kapağı ve yazıları dikkatimi çekti.


Çocuk kitabı gibi gözüküyor ama bence değil. Kitabın tasarımı güzel. Kalın cildi ve kapaktaki resim çok hoş. Özellikle bölüm başlarında verilen resimlere bayıldım. Zaten böyle ufak tefek resimler çok güzel oluyor bence :)

İç konuşmalara yer verilmesi, farklı bir üslubu, güzel cümleleri…

Adı gibi farklı bir kitap. 

21 Eylül 2017 Perşembe

SON ADA – ZÜLFÜ LİVANELİ

son ada ile ilgili görsel sonucu

Yazar: Zülfü Livaneli
Yayınevi : Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 196
Baskı Yılı: 2013

KİTAP TANITIMI:

"Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir."
-Yaşar Kemal-

Son Ada'nın adsız anlatıcısı, adını kendisinin koyduğu bu yeri "son sığınak, son insani köşe" olarak niteliyor. Anlattığı, nerdeyse bir ütopya: "Herkes elinden geldiği kadarını, içinden geldiği kadarını yapıyordu." Ancak bu durum uzun sürmez: Ülkenin darbeci başkanının emekliliğini huzur içinde geçirmek için adaya yerleşmesi, bu cennet adada yaşayanların huzurunu kaçıracaktır.

Başkan, Son Ada'yı her tür "anarşi"den kurtarmaya kararlıdır. Adanın halinden hoşnut toplumunu "çoğunluğun oyları neyi işaret ediyorsa onu yaparak" oluşturduğu "kurul"lar eliyle yönetmeye, adanın ağaçlıklı yolunu "park ve bahçe geleneklerine göre düzenlenmiş" bir hale getirerek başlar. Görünüşte her şey demokratik geleneklere uygundur.

Ütopya tam bir distopyaya dönüşürken, başta martılar, bu gidişe başkaldıranlar da vardır...

"Livaneli'nin bu benzersiz yaratıcı romanında, insan yapısı otoriteyle karşı karşıya... Yazar bizi dünyamız üzerinde yeniden düşünmeye çağırıyor. Mutlaka okunmalı."
-Prof. Lenore Martin, Harvard Üniversitesi-

"Romanı bitirdiğinizde, bir yurdu yok eden kişilerin, küçük bir adayı da kolaylıkla yok etmesinin doğal olduğunu anlıyorsunuz."
-Hasan Akarsu, Cumhuriyet-

 (Benim kameramdan)

KİTAP YORUMUM:

Okuduğum en güzel kitaplar arasına rahatlıkla girer bu kitap. Bu sene okul, dershane yoğunluğu içindeyken otobüslerde okuyarak bitirdim kitabı.

Son ada, doğa ve insanın en uyumlu yaşadığı, cennet gibi bir adadır. İnsanlığın son kalesi misali…

Fakat bir gün Başkan denilen diktatör ve zalim bir adamın adaya gelmesiyle tüm düzen bozulur. Demokrasiyi bahane ederek sözde yönetim kuruluyla işe başlar. Önce ağaçların oluşturduğu doğal gölgelik alanını bozar ve medeni insanların yaşayacağı bir ortam olması gerekçesini sunar. Park ve bahçeler yapacağına ve adanın medeniyet etkisinde olacağına inandırır herkesi.

Sözde bu Başkan rahat ve huzurlu emeklilik yaşamak için şehirden adaya gelmiştir. Şehirdeyken Başkan darbeci ve zorba bir başkandır ve adaya gelince de bu huzurlu, kimsenin kimseye karışmadığı, yönetim biçiminin olmadığı adaya sözde kanun ve demokrasi sözleriyle zorba bir küçük hükümet kurar. 

19 Eylül 2017 Salı

BİRAZ BEN, BİRAZ BLOG


Merhaba bugün kendimden bahsedeceğim. Uzun zamandır böyle bir yazı yazmak istiyordum. Bu zamana kadar adımı ve kişiliğimi gizledim. Hala tam açıklamayacağım çünkü bazı şeylerin gizli kalması gerekiyor. Öncelikle bayağı uzun bir yazı olacağını bilin. Eğer ki sonuna kadar okumayacaksanız hiç okumayın. Çünkü anlatacaklarım benim hayatımda önemli ve dikkatle okumanızı rica ediyorum :) Lise hayatımda edindiğim tecrübeler, blogger’a katılmam vs..
Hani Hakkımdaki 10 gerçek falan olur ya bu da öyle bir yazı sayılır :)
*
Adım Hilal. 18 yaşındayım. 26 Aralıkta 19 yaşıma gireceğim inşallah. Bildiğiniz gibi Ankara’da yaşıyorum. Ayrıca Karadenizliyim ve Karadeniz’in her şeyine hayranım, çok severim.

10 Eylül 2017 Pazar

DİZİ YORUMUM // KYLE XY

kyle xy ile ilgili görsel sonucu

Yapımı:2006 - ABD
Tür: Aksiyon ,  Dram ,  Fantastik ,  Gizem, Bilim Kurgu
Süre: 60 Dak.
Yapımcı: Eric Bress ,  Julie Plec

 kyle xy ile ilgili görsel sonucu
Dizi Tanıtımı:

Kyle XY', ormanda gizemli bir şekilde beliren ve aşk, nefret gibi duygulara sahip olmayan bir gencin yaşadıklarına odaklanıyor...Mavi ve şaşkın gözlerle sanki bize doğru bakan resimdeki gencin göbek deliği yok. Adı Kyle... Ama nereden geldiği, kim olduğu ve neden bir göbek deliği olmadığı bilinmiyor...Giizemli bir şekilde ormandan çıkagelen 16 yaşındaki Kyle, yeni doğmuş bir bebeği andırmaktadır. Adı yoktur, anıları da... Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz. Sanki dünyaya ilk kez bakıyordur. Onu sahip çıkacak kimse olmadığı için polis tarafından, gençlik ıslahevine gönderilir. Burada Kyle adı verilen kahramanımız, psikolog Nicole Trager'ın (MacIntyre) gözetimine alınır, ancak psikolog çabucak bu çocuğun, diğerlerinden farklı olduğunu ve özel bir ilgiye ihtiyaç duyduğunu anlar; Kyle'ın aşk, nefret ve neşe gibi insanı hal ve davranışları yoktur... Ve iyi kalpli sosyal görevli, onu ailesiyle birlikte yaşaması için evine götürür. Kısa sürede ailenin tüm fertleri, Kyle'da özel bir şeyler olduğunu ve onun esrarengiz yeteneklere sahip olduğunu anlamaya başlarlar...

İlgili resim
DİZİ YORUMUM:

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere Ramazan’da başladığım ve biraz önce finalini izlediğim diziyi tanıtacağım. Aslında iki ay önce falan bitirirdim ama çok sevdiğim bir dizi olduğu için finalini izlemeyi erteledim. Toplam 43 bölüm zaten çok kısa. Hatta doğru düzgün final yapma fırsatı verilmeyen dizilerden. Ancak yönetmen dizinin finalini nasıl yapmak istediklerini anlattığı için biraz merakımı giderdim. Ama tabi ki düzgün bir finali hak ediyordu dizi.

Bilim kurgu dizisi ararken gözüme çarpan bir dizi. Pek bileni de yok. Yeni ve farklı kurgular arıyorsanız tam size göre :)


İlgili resim


Kyle bir sabah ormanda uyanır hem de çıplak olarak. Kim olduğuna veya bu dünyaya dair hiçbir şey hatırlamıyordur. Yani normal bir hafıza kaybı değil. Yemek yemek gibi temel ihtiyaçlarını nasıl halledeceğini bile bilmiyordur. Şehir merkezine çıkıp etraftaki şeyleri incelerken polisler onu yakalar. Kimliği, parmak izi falan hiçbir yerde çıkmadığı için onu john doe olarak adlandırılır. Onu incelemek ve iletişim kurabilmek için bir psikolog çağırırlar. Nicole Trager. Nicole onu inceler. 


İlgili resim

Çok iyi resim yapabildiğini, konuşamasa bile en zor matematik problemlerini çözdüğünü öğrenir. Ama onunla ilgili tuhaf şeylerden biri de göbek deliğinin olmamasıdır! diğer tuhaf şeyler günlerce uyuyaması ve en sonunda küvette uyuması ve bundan sonra da yatağının küvet olması. Kyle'ı onlar evlat edinince eve kontrole gelen kadına küveti saklamaları ve bir yatak oluşturmaları çok komikti. hatta o bölümde bayağı kahkaha atmıştım :)

Nicole Kısa süreliğine onu kendi evlerine almak ister. Çünkü çocuğun bir düzene ihtiyacı olduğunu, aile ortamını görmesini ve konuşmak gibi temel şeyleri öğrenmesini ister. Böylece Kyle bir aileye sahip olur…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...