BİLİM KURGU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİLİM KURGU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Nisan 2021 Çarşamba

DONMUŞ – ROBIN WASSERMAN (SOĞUK UYANIŞ # 1)

Tür: Bilimkurgu, fantezya

Sayfa sayısı: 368

Merhaba :) Kitap her şeyin değiştiği uzak geleceği anlatıyor. Zengin fakir arası fark savaştan sonra artmış. Yeterli kredi ve internet bağlantısı varsa her şeyi yapabileceğin bir dünyaya dönüşmüş. Zaten şimdi de öyle gibi de neyse. Ayrıca teknolojinin gelişimiyle hastalıklar yok ediliyor, tedavi ediliyor, bebekler genetik olarak ailenin belirlediği şekilde doğuyor. Hatta kesin ölecek veya yatağa bağımlı kalan kişilerin beyni kopyalanıp bilgisayar sistemine aktarılıyor ve mekanik bedene yerleştiriliyor. Bu bedeni de istedikleri gibi seçebilirler. Derileri var dışardan insan gibi duruyor ama yaklaşınca anlaşılabiliyor ne olduğu.

Lia nadir yaşanan trafik kazasının kurbanı oluyor, arabalar da otomatik sürüldüğü için kaza imkansıza yakın. Yerinde kardeşi olması gerekirken Lia onun işine gitmeyi kabul ettiği için her şey ona oluyor. Bedeni kullanılamayacak duruma geliyor ve babası onun mekanik bedene yüklemesinin  yapılmasına izin veriyor. Kitabın ilk başları çok güzeldi. Kızın yaşadığı yükleme ve bedene uyumlanma süreci iyi anlatılmıştı. Yürümeyi, konuşmayı, gülümsemeyi, göz kırpmayı öğreniyor Lia. Meka olduğu için ağlama, yemek yeme, tuvalete gitme ihtiyacı yok. Düşünebiliyor ama fiziksel hissedemiyor. Kitabı okurken dokunma ve hissetmenin önemini bir kez daha anladım. İnsan olmak yorucu olsa da güzel. Ağlamak, içinden geldiğinde gülebilmek ne kadar kıymetli. Tüm hayatı değişmiş oluyor. Hem yeniden insan gibi davranabilmeyi hem de mekanik yaşama uyum sağlamayı öğrenmek zorunda.

23 Mart 2021 Salı

DİZİ YORUMUM // THE MİST

 

Tür: Gerilim, Korku

Yönetmen: Adam Bernstein, T.J. Scott

Senarist: Christian Torpe, Stephen King

İlk bölüm yayın tarihi: 22 Haziran 2017

Uyarlandığı eser: Öldüren Sis

Sezon sayısı: 1

Bölüm sayısı: 10

Merhaba :) Stephan King’in romanından uyarlama 2017 yapımı bir dizi The Mist. İlk çıktığı zaman fragmanını görüp çok merak etmiştim izlemeye bugün fırsat buldum, 10 bölümü hemen bitirdim. Tabi sardırdım bazı saçma sahneler vardı saçma konuşmalarla dolu oraları atlayınca çabuk bitti ;)

Gizemli bir sis küçük bir kasabayı kaplıyor. Sokakta dolaşıp hayatta kalmak mümkün değil, üstelik bir insan geçince sis iyice yoğunlaşıyor. Hayvanlar gelip zarar veriyor ya da insana hayal gördürtüp kendine zarar vermesini sağlıyor. Çok acayip bir sisti bence bu hayal mevzusuna girmemelilerdi, ben sandım ki sis direkt girer girmez zarar veriyor öldürüyor. Öyle olmadı evet bazısı ölüyor ama bizimkiler hızlıca koşarak sis yoğunlaşmadan başka yere sığınıp hayatta kalabildiler. Zamanlama önemli yani. Yine de mantığıma oturmayan şeyler vardı. Korku dizisinde mantık aranmasa da bilimkurgu da olduğundan mantıklı açıklama bekledim. Sis nereden gelmişti? Neden bazısına zarar vermiyordu da bazısını çok acayip şekillerde öldürüyordu? Ordu ne işler karıştırıyordu? Dizi boyunca bunları merak ettim ama cevaplarımı alamadım tam olarak.

6 Şubat 2021 Cumartesi

DİZİ YORUMU // SWEET HOME


İlk bölüm yayın tarihi: 18 Aralık 2020

Tür: Aksiyon, Gerilim, Fantastik/Bilimkurgu

Bölüm sayısı: 10

Kanal: Netflix

Dayandığı eser: Sweet Home; by Kim Carnby and Hwang Young-chan

Merhaba :) Diziyi final haftamdan önce izlemiştim. Dizi canavarlaşan insanlardan kendilerini korumaya çalışan apartman sakinlerinin hayat mücadelesini anlatıyor. Dizide insanlar canavara dönüşüyor. Arzularının sonucunda kendini kontrol edemiyorlar. Aslında tam olarak neden canavarlaştıklarının mantıklı açıklamasını bulamadım. Diziyi sabahları izledim o ara erken kalkıp dizi izleyip kahvaltı yapıp sonra derse oturuyordum da. Belki de uyku halimle izlediğimden o detayı kaçırmış olabilirim ama çok sorun değildi. Zaten dizide hayatta kalma mücadelesi ön plandaydı ve ben bu tür kurgulara bayılırım. Hem de birbirini tanımayan ya da az tanıyan kişilerin birlikte hayatta kalmaya çalışmaları, birbirlerini korumaları, zorluklara göğüs germeleri ve umut etmelerini işleyen kurgular çok iyi bence.

Dizideki başrol genç, okulda zorbalığa maruz kalmış ve ailesinin de kendini anlamadığı birisi. Ailesini kaybedince başka bir yere taşınıyor. Kocaman bir apartman. Hemen olaylar gelişiyor insanların değişik çeşitlilikte canavara döndüklerini izliyoruz. Efektleri çoğu kişi beğenmemiş evet bazısı komik duruyordu, korkutucu olan azdı. Apartmandaki insanlar olayları yaşarken bir yandan da geçmişte neler yaşadıklarını gösteriyorlar flashback içeren dizileri de seviyorum. Canavar olacak insanlarda aniden yoğun burun kanaması oluyor, başka değişiklikler de yaşıyorlar ve sonra tamamen görünümleri değişiyor hepsi bambaşka yaratıklara dönüşüyor.

6 Ocak 2021 Çarşamba

ENDGAME ÇAĞRI - James Frey & Nils Johnson Shelton (Endgame # 1)

 

Çevirmen: Uğur Mehter

Yayınevi: Pena Yayınları

Sayfa Sayısı: 552

Baskı Yılı: 2014

Tür: Bilim Kurgu, aksiyon

Merhaba 2020’de başladığım ama 2021’de bitirdiğim ilk kitapla geldim :) Endgame 3 kitaplık bir seri. Kitapların içine bulmaca yerleştirilmiş ve siteler açılmış bunun kuralları hakkında falan. Ama kazanan kişiyi araştırıp bulamadım. Bulmacayı da çözemedim ama zaten ben keyif almak için okudum. Kafa dağıtmalık, sürükleyici bir macera var kitapta.

İnsanları Gök Tanrılarının yarattığı söyleniyor. Dünya’nın durumu eğer kötüye giderse kıyamet gibi bir şey gerçekleşecek demiş onlar. Bu yüzden 12 insan soyundan birer tane oyuncu eğitmeleri gerekiyor, Endgame’i oynayacak o çocuklar. 13-20 yaş arasındakiler oyuncu olabiliyor ve yaşı geçince veya sakatlanırsa/ölürse yerine o soydan başka birisi seçilip eğitiliyor. Kitapta birçok oyuncunun neler yaptığını okuyoruz. Karakter fazlalığı var ama kafam karışmadan okudum ben. Oyuncular yarışıp anahtarları bulacak ve sadece bir kişi kazanabilecek, onun soyu hayatta kalırken diğerleri felaketlerle ölecekmiş.

28 Eylül 2019 Cumartesi

1984 – GEORGE ORWELL


 

Yazar: George Orwell

Çevirmen: Celal Üster
Yayınevi :Can Yayınları - Dünya Klasikleri Dizisi
Sayfa sayısı: 328
Karakterler: Büyük Birader, Winston Smith, Julia, Emmanuel Goldstein, O'Brien, Syme
Türler: Bilim Kurgu, Sosyal Bilim Kurgu, Distopik Kurgu, Politik Kurgu
İlk Yayınlanma Tarihi: 8 Haziran 1949

KİTABIN TANITIMI:
İngiliz yazar George Orwell’in 1949 yılında yayımlanan ve kısa sürede kült mertebesine erişmiş eseri 1984, 1949 yılında yayımlanmıştır. Distopya türünde bir roman olan 1984, “Büyük Birader”, “Düşünce Polisi”, “101 Numaralı Oda”, “2+2=5” gibi çeşitli terminolojileri ve kavramları günümüz lugâtına dahil etmiştir. George Orwell kitapları arasında en çok bilinen eserdir.
Romanın adı “Avrupa’daki Son Adam” ismiyle yayımlanmak istenmiştir fakat Orwell’ın yayıncısı başarılı bir pazarlama stratejisiyle kitabın adını Bin Dokuz Yüz Seksen Dört olarak değiştirmiştir.
Roman, II. Dünya Savaşı’ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir.
George Orwell 1984 kitap özeti kısaca belirtilmek gerekirse romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya... Sovyetler Birliği’ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden  ve Büyük Birader adında birine bağlılıkları olan halkın yaşadığı devlettir. Toplumdaki tüm insanların hareketleri, düşünceleri ve davranışları izlenmektedir. Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki Kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın baş karakteri Winston’ın çeşitli olaylara dahil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır: Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?
Can Yayınları’yla özdeşleşmiş kitaplardan biri olan 1984, Utku Lomlu’nun minimalist kapak çalışmasıyla günden güne artan bir okuyucu kitlesi edinmektedir. Eserin tercümesinde Hayvan Çifliği’nde olduğu gibi yine Celal Üster yer almaktadır.
Eser, her ne kadar Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya adlı eseri ile birlikte distopik roman alanında en iyi bilinen kitaplar olsa da distopya türünün yaratıcısı Rus yazar Yevgeni Zamyatin’dir ve yazarın kitabı “Biz” (1920); 1984’ün, Cesur Yeni Dünya’nın ve Ursula K. Le Guin’in Mülksüzler adlı eserinin ilham kaynağıdır.

KİTAP YORUMUM:


Merhaba :)

Hayat nasıl gidiyor? Benim üniversite başladı, ilk haftayı hızlıca devirdik bile. Artık daha çok uyumluyum, daha çok insan tanıyorum, meslek bilincim oluşmaya başladı. Hatta Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu Ankara Üniversitesi temsilciliğine katıldım geçen dönem. Onun bu yılki ilk yönetim toplantısını gerçekleştirdik. Çok güzel işler yapacağız. İnstagram sayfamızı da takip edebilirsiniz. Özellikle hemşireler takip etmeli :)


Kitaba gelirsek, yorumunu yazarken zorlanacağım sanırım. Böyle ünlü olmuş ve çok düşünülmesi gereken kitapların yorumunu yazarken zorlanıyorum. Cesur Yeni Dünya yorumunu da yazmıştım. Onda da öyle oldu. Kitabın bana hissettirdiklerini ve okurken düşündüğüm şeyleri yazıyorum hepsi benim görüşüm yani.

Kitapta, baskıcı bir rejim var. Parti denilen bir sistem var, sürekli çarpıtılan değiştirilen haberler var, her daim izleyen büyük birader var, özgürlüğün imkansız olduğu bir düzen var, aşık olmanın, sorgulamanın yasak olduğu bir dünya ve  hatta düşünce suçu bile var.

Parti’nin sloganı:
SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR.


Kitabın ana kahramanı Winston. Winston’ın şüpheleri var sistem hakkında ve bunu saklamaya çalışıyor. Her distopyada olduğu gibi karşı çıkılan bir sistem bu. Ama başkaldıran çok az. Herkes büyük biraderden korkuyor, onun her daim izlediğini biliyor. Düşüncede bile karşı çıkmak, en ufak memnuniyetsiz mimik o kişinin ceza almasına sebebiyet veriyor.

28 Temmuz 2019 Pazar

DİZİ YORUMUM // SALVATION


SALVATİON ile ilgili görsel sonucu

DİZİ TANITIMI:

MIT lisansüstü öğrencisi Liam ve teknoloji milyarderi Darius Tanz, düşük seviyeli bir Pentagon yetkilisine şaşırtıcı bir bulgu getirir. İddialarına göre bir asteroidin dünyaya çarpmasına sadece 6 ay vardır. Liam ve Darius'un ekibi gezegeni kurtarmak için gizli bir proje başlatmaya karar verirler.

Oyuncular: Santiago Cabrera, Jennifer Finnigan, Charlie Rowe
Sezon sayısı: 2
Toplam bölüm: 26
Türü: Bilimkurgu, Gerilim, Drama

DİZİ YORUMUM:

Merhaba :)

Bugün sizlere geçen yıldan beri takip ettiğim bilimkurgu dizisini tanıtacağım. Salvation Kurtuluş demek. İsmi de çok uyumlu çünkü dünyaya doğru bir asteroit  geliyor ve dünyaya çarptığında tüm hayatı bitirecek büyüklükte.

Bundan kurtulmaları için sadece 6 ayları vardır. MIT öğrencisi Liam yaptığı bir uygulamayla bu asteroidi keşfeder ve hemen yetkililere gider. Milyarder bilim adamı Darius Tanz asteroiti durdurmaları için proje yapan bir ekip kurar ve tüm enerjisini buna yöneltir. Buraya kadar klasik kıyamet senaryosu evet ama bundan sonrası politikleşiyor. ABD hükümeti bu olayı gizli tutuyor ve olaylar karışıyor elbette.

Tanz ve Liam gerçekten çok zeki adamlar. Dünyayı kurtarmak için her şeyi yapabilecek, sınır tanımayan, bilim aşığı tipler.

Hükümet devreye girince Savunma Bakanlığı Halkla İlişkiler sorumlusu Grace Darrow, Savunma Bakan Vekili Harris Edwards ve başkan da katılıyor. Her şey gizliyken sadece astreoiti durdurmaya odaklanan bir hükümet ve Tanz endüstrisi vardı. Sonradan gerçek ortaya çıkınca kaos yaşandı.

Her zaman kıyamet sonrası diziler yapılır. Kıyamet öncesinde olan olaylar geçiştirilir. Buradaysa tam tersi önceye odaklanılmış. Ben sevdim. Dünya yok olma tehlikesiyle karşılaşınca insanlar ve devletler panik olur. İnsanlar kavga eder, devletler füze atar. Her şeyi yok edebilecek bir şey varken bile iç savaş çıkar resmen tüm dünyada. Rusya ve ABD savaş eşiğindedir. Üstelik Direniş adlı bir terörist hacker grubu ortaya çıkar. Bundan sonra uzun süre politikaya odaklanır dizi. Ama 2.sezon sonuna doğru bilimkurguyu hissetmeye başlarsınız.

SALVATİON ile ilgili görsel sonucu


Şimdi diziye yakından bakalım 😍 

10 Eylül 2017 Pazar

DİZİ YORUMUM // KYLE XY

kyle xy ile ilgili görsel sonucu

Yapımı:2006 - ABD
Tür: Aksiyon ,  Dram ,  Fantastik ,  Gizem, Bilim Kurgu
Süre: 60 Dak.
Yapımcı: Eric Bress ,  Julie Plec

 kyle xy ile ilgili görsel sonucu
Dizi Tanıtımı:

Kyle XY', ormanda gizemli bir şekilde beliren ve aşk, nefret gibi duygulara sahip olmayan bir gencin yaşadıklarına odaklanıyor...Mavi ve şaşkın gözlerle sanki bize doğru bakan resimdeki gencin göbek deliği yok. Adı Kyle... Ama nereden geldiği, kim olduğu ve neden bir göbek deliği olmadığı bilinmiyor...Giizemli bir şekilde ormandan çıkagelen 16 yaşındaki Kyle, yeni doğmuş bir bebeği andırmaktadır. Adı yoktur, anıları da... Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz. Sanki dünyaya ilk kez bakıyordur. Onu sahip çıkacak kimse olmadığı için polis tarafından, gençlik ıslahevine gönderilir. Burada Kyle adı verilen kahramanımız, psikolog Nicole Trager'ın (MacIntyre) gözetimine alınır, ancak psikolog çabucak bu çocuğun, diğerlerinden farklı olduğunu ve özel bir ilgiye ihtiyaç duyduğunu anlar; Kyle'ın aşk, nefret ve neşe gibi insanı hal ve davranışları yoktur... Ve iyi kalpli sosyal görevli, onu ailesiyle birlikte yaşaması için evine götürür. Kısa sürede ailenin tüm fertleri, Kyle'da özel bir şeyler olduğunu ve onun esrarengiz yeteneklere sahip olduğunu anlamaya başlarlar...

İlgili resim
DİZİ YORUMUM:

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere Ramazan’da başladığım ve biraz önce finalini izlediğim diziyi tanıtacağım. Aslında iki ay önce falan bitirirdim ama çok sevdiğim bir dizi olduğu için finalini izlemeyi erteledim. Toplam 43 bölüm zaten çok kısa. Hatta doğru düzgün final yapma fırsatı verilmeyen dizilerden. Ancak yönetmen dizinin finalini nasıl yapmak istediklerini anlattığı için biraz merakımı giderdim. Ama tabi ki düzgün bir finali hak ediyordu dizi.

Bilim kurgu dizisi ararken gözüme çarpan bir dizi. Pek bileni de yok. Yeni ve farklı kurgular arıyorsanız tam size göre :)


İlgili resim


Kyle bir sabah ormanda uyanır hem de çıplak olarak. Kim olduğuna veya bu dünyaya dair hiçbir şey hatırlamıyordur. Yani normal bir hafıza kaybı değil. Yemek yemek gibi temel ihtiyaçlarını nasıl halledeceğini bile bilmiyordur. Şehir merkezine çıkıp etraftaki şeyleri incelerken polisler onu yakalar. Kimliği, parmak izi falan hiçbir yerde çıkmadığı için onu john doe olarak adlandırılır. Onu incelemek ve iletişim kurabilmek için bir psikolog çağırırlar. Nicole Trager. Nicole onu inceler. 


İlgili resim

Çok iyi resim yapabildiğini, konuşamasa bile en zor matematik problemlerini çözdüğünü öğrenir. Ama onunla ilgili tuhaf şeylerden biri de göbek deliğinin olmamasıdır! diğer tuhaf şeyler günlerce uyuyaması ve en sonunda küvette uyuması ve bundan sonra da yatağının küvet olması. Kyle'ı onlar evlat edinince eve kontrole gelen kadına küveti saklamaları ve bir yatak oluşturmaları çok komikti. hatta o bölümde bayağı kahkaha atmıştım :)

Nicole Kısa süreliğine onu kendi evlerine almak ister. Çünkü çocuğun bir düzene ihtiyacı olduğunu, aile ortamını görmesini ve konuşmak gibi temel şeyleri öğrenmesini ister. Böylece Kyle bir aileye sahip olur…

22 Eylül 2016 Perşembe

DÖRT – VERONİCA ROTH (Bir Uyumsuz Koleksiyon Kitabı)



Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Seri adı ve sırası: Divergent Ek Kitap
Türü: Distopya, Bilimkurgu
Sayfa Sayısı: 280
Baskı Yılı: 8 Temmuz 2014

***

KİTAP TANITIMI:

Tek bir seçim onu geçmişinden kurtaracak, tek bir seçim onu geleceğine kavuşturacak, tek bir seçim tehlikeleri açığa çıkaracak, tek bir seçim onu sonsuza dek değiştirecek, tek bir seçim onu özgürleştirecek.

VeronicaRoth, dünya çapında çok satan Uyumsuz serisine, okurların çok sevdiği Tobias'ın, yani Dört adlı karakterin gözünden yeni bir kitap ekliyor. Transfer, Çömez, Oğul ve Hain başlıklarından oluşan dört hikâyeye ek olarak Tobias'ınTris'le yaşadığı çok özel anların kayıtlarını da içeren Dört, Tobias'ın geçmişine ve kalbinden geçenlere dair heyecan verici ipuçları barındırıyor.

Efsanevi Uyumsuz üçlemesinin başlangıcına tanık olmaya hazır mısınız?



KİTAP YORUMUM:

Uyumsuz serisinin hepsini okumayanlar bu yorumu ve kitabı da okumasınlar!!!

Uyumsuz serisini art arda okudum geçen sene ve bu kitabı da ilk çıktığında arkadaşım almıştı ondan hemen okudum. Ben seriden soğuduğum için pek de olumlu yorum yapamayacağım. Ama seriyi daha iyi anlamamızı sağlayan ve Tobias'ın geçmişini, ailesini, Trisi ilk gördüğünde ne düşündüğünü ve onunla olan bazı şeyleri özellikle de onun gidişinden sonra yaşadıklarını anlatıyor. Cümleler güzeldi, altı çizilmelik bir sürü cümle vardı.


Uyumsuz serisi bittikten sonra yazar; ben bir kitap daha yazsam, birkaç tane de bir şey uydursam hayranlarım yine de alır hemen diye düşünerek yazmış bu kitabı sanırım.

Açıkçası ilk başta hoşuma gitmişti. Four’un çömezliği, babası ve annesiyle ilk karşılaşmasını yazmış. Hem de Four’un anlatımıyla yazdığı için onun duygularını da öğrendik. Kitabın arkasında Tris’le özel anları da var diyor ama bildiklerimizin haricinde yeni bir şey yoktu diye hatırlıyorum. Yani o özel anları bir de Four’un gözünden anlatmış o kadar.

20 Eylül 2016 Salı

YANDAŞ – VERONİCA ROTH (DİVERGENT # 3)

yandaş ile ilgili görsel sonucu
Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Türü: Distopya, Fantastik, Macera, Bilimkurgu, Romantik
Seri adı ve sırası: Uyumsuz Serisi # 3
Sayfa Sayısı: 528
Baskı Yılı: 2014

KİTAP TANITIMI:

Tek bir seçim
Seni dönüştürebilir

Tek bir seçim
Seni yok edebilir

Tek bir seçim
Kim olduğunu belirler

Birinin korkularını çekip aldığınızda, merhamet duygusunu da almış olursunuz.

Tris Prior'ın bir zamanlar inandığı topluluk sistemi çöküşün eşiğinde. Bu nedenle Tris, yeni bir dünya keşfetme fırsatını tereddütsüz kabul ediyor. Çünkü Tobias'la birlikte çitlerin ötesinde yalanlardan, iç içe geçmiş ilişkilerden ve acı hatıralardan uzak, yeni bir hayat kurma şansı olabilir. Oysa Tris'in öğreneceği gerçekler, ardında bıraktıklarından çok daha tehlikeli. Bildiği her şey anlamını hızla yitirirken, Tris insanın karmaşık doğasını anlamak için savaşmak zorunda. Tabii cesaret, dostluk, fedakârlık ve aşk gibi imkânsız seçimlerle de karşı karşıya.

yandaş ile ilgili görsel sonucu


Seriyi ardarda okudum. Geçen seneydi. Bu kitabın ve Dört kitabının yorumlarını yayınlamaya fırsatım olmamıştı. Ama bu iki kitabın yorumunu kağıda yazmıştım okuduktan hemen sonra. Okul zamanı blogla fazla ilgilenemeyeceğim için önceden yazdığım yorumları da paylaşmayı ve böylece aradan çıkarmayı düşünüyorum. Fazlaca geç kaldığım bu kitabın yorumuyla başlayacağım.

Yandaş Part 1: 11 Mart’ta vizyona girmişti. Part 2, 9 Haziran 2017’de vizyona girecek!
Kitapta çok fazla olay vardı. Kitabın ana kurgusunu anlamanız için biraz anlatacağım ama bu sadece küçük kısmı. Olayların hepsi birbiriyle bağlantılı. İlk iki kitabı okumadan bu yorumu okumayın elbette spoiler var! İlk iki kitabın yorumunu bloğumda bulabilirsiniz :)


yandaş ile ilgili görsel sonucu

Kitabı okumadan önce spoiler yemiştim. Bu en nefret ettiğim şeylerden biri, biraz okumakta zorlandım, sonda ne olacağını bilmek kötü bir şey. 

Tris ve diğerleri yaşadıkları bölgenin –Chicago- dışında da insanların yaşadığını ve Tris’in soyunun Edith Prior denen kadından geldiğini öğrenmişlerdi. Eveleyn, Jeanie öldüğü için onun yerine geçiyor ve kendini Topluluksuzların lideri ilan ediyor. Onu kabul etmeyenler de var. Topluluk olmadan yapamayacaklarını savunanlar da var. Onlar örgütleniyorlar. Kendilerine Yandaş diyorlar. Johanna ve Tori onların lideri gibi bir şey. Bir gün Tris’i de çağırıyorlar. 

Tris bütün Cesurluk arkadaşlarını toplayıp onların toplantısına gidiyor. Yandaşlarla karar veriyorlar. Tris, Tobias, Cara, Uriah, Christina, Tori Chicago’nun dışına çıkıp keşfetmek için yola çıkıyorlar. Böylece gerçekler ortaya çıkıyor.

28 Ağustos 2016 Pazar

TELEPATİ – LEONARDO PATRIGNANİ (MULTIVERSUM # 1)

telepati kitap ile ilgili görsel sonucu
Yazar: Leonardo Patrignani
Çevirmen: Çiğdem Casagrande
Yayınevi: Pegasus
Seri adı ve sırası: Multiversum # 1
Tür: Fantastik, Bilim-kurgu, Romantik, Macera
Sayfa Sayısı: 352
Baskı Yılı: 2015

KİTAP TANITIMI:

Ya bu hayat çok sayıda ihtimalden sadece biriyse?

Alex ve Jenny on altı yaşında iki gençtir. Alex Milano'da, Jenny ise Melbourne'da yaşamaktadır. Son dört yıl boyunca zaman zaman birbirlerini bilinçlerini kaybettikleri anlarda, hiçbir uyarı vermeden gerçekleşen telepatik iletişimleri sırasında görmüşlerdir.

Bu telepatik nöbetlerin birinde buluşmak üzere sözleşen iki genç, aynı gün aynı yerde durmasına rağmen birbirini göremez. Bu, şaşırtıcı bir keşif yapmalarını sağlar: Farklı boyutlarda yaşamaktadırlar. Jenny'nin evreninde Alex bambaşka biridir. Alex'in evreninde ise Jenny altı yaşında ölmüştür. Onlar birbirlerini bulmaya çalışırken Çoklu Evren patlayıp yok olmanın eşiğine gelmiştir ama Jenny ve Alex'in kesinlikle buluşması gerekmektedir çünkü Dünya'nın geleceği buna bağlıdır. Yaklaşmakta olan kaderi yalnızca aşkları değiştirebilecektir…

"Telepati birçok açıdan harika ve başarıyı Açlık Oyunları kadar hak ediyor. Sinematik içeriğe sahip bu eğlenceli kitabı bitirmek için kendinizle yarışacaksınız. Patrignani gençlik edebiyatına yeni bir soluk getirecek."



KİTAP YORUMUM:

Merhabalar :) Bugün uzun zamandır merak ettiğim ve 1 günde bitirdiğim kitabı anlatacağım. Telepati, ana konu ‘Paralel Evrenler’. Diğer deyişle ‘Çoklu Evren Teorisi’.


Dün gece kitaba göz attım on yirmi sayfa falan okudum. Sabah kalkınca da direk kitabı okumaya başladım. Baya ilgi çekici, heyecanlı ve sürükleyiciydi. Bir bakmışım sonuna gelmişim. Çok az kalmış ama en heyecanlı kısmında annemgil tarhana yapmaya çağırdılar :( Ben de mecbur tarhananın başına gittim. Tarhana da çok uğraştırıcı, ancak akşam ezanında başından kalkabildim. Annemler hala devam edecekler tabi. Ben de hemen kitabı bitirdim. Sonu güzeldi. Sonun başlangıcı gibi. Ya da kitabın başladığı yere dönüş gibiydi bilemiyorum. Çok farklı bitti. Hafıza elimde şu an ve yatmadan okumaya başlarım.
paralel evren ile ilgili görsel sonucu
Kitap Alex ile başlıyor. Kendisi  basketbol takım kaptanı. Maç sırasında tam da kazandıracak bir basket atmak üzereyken birden zihni başka yere gidyor. Jenny’nin yanına. 4 senedir ikisi de aynı atakları geçiriyorlarmış. Önceleri bayılma, titreme olurken son zamanlarda iletişim kurmayı başarmışlar. 

Jenny ona yaşadığı yeri söyleyebiliyor ve Alex onu bulmaya gitmek istiyor. Bunun için en yakın arkadaşı Marco’dan yardım istiyor. Marco geçirdiği kaza sonucu sakat kalmış yürüyemiyor. Ama dahi birisi. Aynı zamanda hacker. Alex’in anlattıklarına inanıyor ve ona yardım ediyor. Jenny Avustralya’da yaşıyorken Alex İtalya’da yaşıyor. Alex onu bulmak için baya uzun bir yolculuğa çıkıyor…

15 Ağustos 2016 Pazartesi

METRO 2033 – DMITRY GLUKHOVZKY (METRO # 1)



Yazar: Dmitry Glukhovsky
Çevirmen: Deniz Banoğlu
Yayınevi : Panama Yayıncılık
Türü: Bilimkurgu, Korku, Gerilim, Apokaliptik
Seri adı ve sırası: Metro # 1
Sayfa Sayısı: 600
Baskı Yılı: 2015

KİTAP TANITIMI:

Yıl 2033... Nükleer savaş sonrası enkaz haline gelen dünyada insan soyu neredeyse tükenmiş, radyasyon yüzünden kentler yaşanamaz halde... Hayatta kalan birkaç bin kişi yeraltına, dünyanın en büyük nükleer sığınağı olan Moskova Metrosu'na sığınıyor. Burası insanoğlunun son kalesi.

Yeraltındakiler için en büyük tehlike Karadelililer. İstasyonlar mini devletlere bölünmüş. İdealler, dinler, temiz su gibi nedenlerle bir araya gelmiş halklar. Duygular yerini içgüdülere bırakmış. Tek bir amaç var: Ne pahasına olursa olsun hayatta kalmak.

Genç Artyom'a, yaklaşmakta olan karanlık tehlikeye karsı halkı uyarmak için Metro'nun kalbi, "Polis" istasyonuna gitme görevi verilir. Metro'nun kaderi belki de tüm insanlığın kaderi Artyom'un elindedir artık...


KİTAP YORUMUM:

Metro 2033, okuduğum en karanlık, dehşet ama umut dolu kitaplardandı. 

Olay örgüsü karışıktı yani çok fazla olay vardı. Karakterler çoktu, hikayeye gelip giden tiplerdi. Aşağıdaki Metro'nun haritası. Arkadaki harita daha karışıktı daha çok yer vardı. Bu harita öndeki. Metro baya büyük, katlı, labirent gibi resmen :)


Ana karakter Artyom, Hunter lakaplı bir avcının verdiği görev için Metro’nun kalbi Polis’e gitmek için yola çıkar ve tüm kitap da onun yolculuğunu anlatır. Polis’e ulaşsa bile görevi bitmez daha doğrusu mecburen yola devam eder. Bu yolculukta çok şey yaşar, görür, öğrenir. Geri evi olan WDNCh istasyonuna döndüğünde hiçbir şey bıraktığı gibi değildir. Kendi istasyonuna saldıran Karaderililer adını verdikleri mutantlar ile başlıyor hikaye. Daha doğrusu onlar anlatılıyor, Metro’nun tarihi ve Artyom’un geçmişi anlatılıyor. Kitabın ilk başları biraz sıkıcıydı ama yolculuk başlayınca güzelleşmeye başladı.
Kitap bilimkurgu, korku var ama okutmayacak kadar değil. Kıyamet sonrası(Apokaliptik) türden bir kitap.

26 Mayıs 2016 Perşembe

OYUN USTASI – JAMES DASHNER (The Mortality Doctrine # 1 )


Yazar: James Dashner
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Orijinal adı: The Eye of Minds
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 304
Baskı Yılı: 16 Mart 2016
Seri adı ve sırası: The Mortality Doctrin #1
Türü: Fantastik, Young Adult, Bilim-Kurgu, Edebiyat, Distopya, Macera, Gizem
KİTAP TANITIMI:

SanalAğ'a hoş geldiniz.

En çılgın hayallerinizin… Ve en korkunç kâbuslarınızın ötesinde bir dünya. Kim kurallara göre oynamak ister ki? 

Gerçek dünyadan kaçarak geleceğin sanal dünyasına sığınan Michael, SanalAğ'da arkadaşları Bryson ve Sarah'yla oyunlar oynayıp Derin'e gireceği günü beklemektedir. Ve yakın zamanda şahit olduğu bir olay sonrasında arkadaşlarının desteğine her zamankinden çok ihtiyaç duymaktadır.

SanalAğ Güvenliği genç oyuncunun kapısını çaldığında, oyuncular arasında dehşet saçan terörist Kaine'i bulmak için onun korsanlık yeteneklerini kullanmak istedikleri ortaya çıkar. Bu uğurda arkadaşlarıyla Yol'a adım atan Michael, fiziksel ve zihinsel mücadeleler sonucunda çok fazla kayıp, acı ve yorgunluk yaşayacaktır. Üstelik attığı her adımda, kafasını kurcalayan soru daha da belirginleşecektir: Bu evrende kim gerçek insan, kim sadece bir koddan ibarettir?

Oyun Başlasın.

"Dashner bir kez daha hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı?distopik bir dünya yaratmış."
-VOYA-

"Dijital çağın yeni nesli için ilgi çekici bir hikâye."
-Kirkus Reviews-

"Dashner'ın yeni serisi SanalAğ'ın ilk kitabı karşı konulmaz bir tecrübe sunuyor."
-Publishers Weekly-

"Dashner'ın kendine has üslubunda kaleme aldığı bu hızlı ve okuru içine çeken romanın tek kötü tarafı, devamını beklemek olacak."
-Booklist-

"Dashner hayal kırıklığına uğratmıyor."
-The School Librarian, Stephen King-

"Tam bir adrenalin patlaması."
-School Library Journal-

"Macera ve şaşırtmaca dolu… Sayfaları merakla çevireceksiniz."
-fanboynation.com-

"Dashner'ın sürükleyici son romanından kesinlikle memnun kalacaksınız."
-BookPage-

Junior Library Guild Seçkisi
YALSA Gençlerin Seçtiği En İyi 10 Kitap Listesi


KİTAP YORUMUM:

James Dashner'dan yeni bir seri...

Kitabı az önce bitirdim ve sonu çok ilginçti. Kitabın farklı bir konusu vardı. İnsanlar gerçek yaşamlarında Tabut denilen alete girip SanalAğ’a bağlanıyorlar. Seviye seviye oyunlar oynayıp, gerçek hayattaymış gibi yaşıyorlar. Bilgisayar oyununu düşünün ama siz bedenen orada oynayacak, yemek yiyecek ve savaşacaksınız. Oyunda ölüm var ama Öz’ün saklandığı için gerçek hayata dönüyorsun. Sadece o seviyeyi tekrar oynamak zorunda kalıyorsun.

Baş karakter Michael ve onun arkadaşları Sarah ve Bryson. Hepsi en yetenekli genç oyuncular ve korsanlık da yapabiliyorlar. SanalAğ’da Kaine adlı bir terörist var. İnsanların oyundayken beynini boşaltıp onları kişiliksiz hale getiriyor. Bu insanlar uyandıklarında hiçbir şeyi hatırlamıyorlar ya da ölüyorlar gerçek hayatta. Sanalağ Güvenliği (SAG) Michael ve arkadaşlarına Kaine’yi bulma görevi veriyor. 

Kaine çok tehlikeli bir oyuncu. Sanalağ’ı kendine göre tekrar düzenlemiş ve karakterlerin onu bulmak için Yol adı verilen çok tehlikeli yerlerden geçmesi gerekiyor. Ayrıca SanalAğ’da hiçbir şey göründüğü gibi değil. Herkes gerçek insan değil, bazıları insan gibi görünen ama sadece kod olan Tanjant’lar.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...