28 Nisan 2021 Çarşamba

GÜLLERİ TOPLAYAN GENÇ – SÜLEYMAN DAMA

 


Merhaba :) Kıymetli Süleyman Dama’nın kaleminden okuduğum üçüncü kitap oldu bu. @dileklekitap moderatörlüğünde  @iqkultursanatyayin dan çıkan @suleymandama nın kitabı #gülleritoplayangenç i @dileklekitap etkinliğinde güzel bir grupla okuduk. Bu mübarek Ramazan ayında dini kitap okumak çok güzel oldu bence. yazarın dili akıcı ve anlaşılır. Daha önce okuduğum kitaplarının yorumu da sayfamda mevcut severek okumuştum. 

Gülleri Toplayan Genç, gerçek olaylardan yola çıkılıp yazılmış bir eser. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni gençlere konuları sıkmadan, ilgiyle dinlettirip, kalplerinde mevcut olan fıtraten inanmayı açığa çıkarttırmaya aracı oluyor. Okurken dedim ki keşke böyle iyi bir öğretmene denk gelseydim. Bildiklerimi tekrarlattı, bilmediklerimi öğretti. Kısacık bir kitap ama dolu dolu zaten gerçekte yaşanmış olması ayrı kıymetli yapıyor. Öğrencilerini doğru yola iyi bir dil ve samimi kalbiyle iletmiş bir öğretmenin anıları bunlar yani Süleyman hocamızın. Allah kendisinden razı olsun.

25 Nisan 2021 Pazar

HARİKALAR ÇIKMAZI ALİS – İLKİM İPEK

 

Yazar: İlkim İpek, Ece Ceren Gültepe (Editör), Ceylan Hazinedar (Editör)

Baskı tarihi: Mart 2021

Sayfa sayısı: 447

Kitabın türü: Edebiyat, Roman

Yayınevi: Theseus Yayınevi

***

Merhaba :) Sevgili yazar @ilkimipek e çokça teşekkür ediyorum. O kadar samimi hoşsohbet birisi ki 💕Okuma grubu kurmamı istediği ve bizi harika kitabıyla tanıştırdığı için de minnettarım :)

Kitap öyle güzel ki 1.5 günde falan bitirdim. Oruç dolayısıyla halsiz olduğum için yorumu yazamadım hemen. Çabuk okunan, bolca merak ettiren, güzel karakterlere ve harika bir kurguya sahip olan bu kitabı sizlere öneriyorum. Tüm arkadaşlarım gibi ben de bayılarak okudum, çok sevdik kitabı. Kalemi daim olsun İlkim Hanımın :)

Hayal kurmaktan hoşlanan, babası sayesinde kendini masal prensesi zanneden, masallara inanan ve çok seven küçük Alis büyüyünce yaşadığı trajik olaylar sonucunda masallara inanmayı da hayal kurmayı da bırakıyor. Hayatta iki amacı var biri annesini bulmak diğeri de o günü kazasız belasız yaşamak. Hayatta kalma mücadelesi veriyor tek başına. Hem umut dolu hem yorgun bir genç Alis. Ağır şeyler yaşamış. Bir trafik kazası bir sürü insanın hayatını değiştiriyor. Annesiz babasız kalan iki küçük çocuğun hikayesi bu kitap temelde. Böyle dediysem basit kurgu diye düşünmeyin öyle şeyler yaşanıyor ki. Ne desem spoiler olacak. Kitap su gibi aktı, elimden bırakmak istemedim. Böylesine güzel bir kurgu okumamıştım uzun zamandır.

24 Nisan 2021 Cumartesi

MUTLULUK YAKA PAÇA – RIDVAN AKLAN

 

Merhaba :) @dileklekitap öncülüğünde @yakayayinlari 'ndan çıkan @ridvanaklan ‘ın kitabı #mutlulukyakapaça eserini okuduk. Arif çok hisli, mantıklı, akıllı, insanı şaşırtan, empati yeteneği yüksek, iyilik duygusu gelişmiş, kendinden önce başkalarını düşünen, yüreği kocaman bir genç adam. Çok zor şeyler yaşamış, ailesinden sevgi görmemiş özellikle babası içinde bir yara. Sonra koca dünyada yapayalnız kalmış. Sokakta kalmasına rağmen kendini yetiştirmiş mühendis olmuş. En büyük hayali de pilot olmak. Pilot olması için de psikolojik olarak yeterli mi diye heyetten geçmesi gerekiyor. Heyete gidiyor kendini, geçmişini, düşüncelerini anlatıyor.

Kitabın sonlarına kadar bu şekilde sohbetlerle geçti ve okuması çok güzeldi. Merak ederek okudum Arif’in fikirleri, konuşması o kadar iyi ki. Doktorlar şaşırıyor karıncalarla konuştuğunu söyleyen birisi deli mi dahi mi diye? Biraz farklı olan ve çokça derin düşünenleri deli diye yaftalarız ya hep. Acaba öyle mi? Bu kadar mantıklı konuşan biri deli olabilir mi? Hem Arif kendini anlamaya çalışıyor, çocuklukta ona söylenen deli bu laflarının gerçekliği var mı diye hem de heyettekiler onu anlamaya çalışıyor. Arif oraya pilotluk için mi yoksa kendini anlayabilmek için mi gitmiş bunu da okurken görüyoruz. Çok sürükleyici, her konuşmanın bize de bir şeyler katacağı güzel bir kitaptı. Severek okudum. Hele sonu beni şaşırttı, tahminim tutmadı, bir konuda tuttu aslında.

21 Nisan 2021 Çarşamba

DONMUŞ – ROBIN WASSERMAN (SOĞUK UYANIŞ # 1)

Tür: Bilimkurgu, fantezya

Sayfa sayısı: 368

Merhaba :) Kitap her şeyin değiştiği uzak geleceği anlatıyor. Zengin fakir arası fark savaştan sonra artmış. Yeterli kredi ve internet bağlantısı varsa her şeyi yapabileceğin bir dünyaya dönüşmüş. Zaten şimdi de öyle gibi de neyse. Ayrıca teknolojinin gelişimiyle hastalıklar yok ediliyor, tedavi ediliyor, bebekler genetik olarak ailenin belirlediği şekilde doğuyor. Hatta kesin ölecek veya yatağa bağımlı kalan kişilerin beyni kopyalanıp bilgisayar sistemine aktarılıyor ve mekanik bedene yerleştiriliyor. Bu bedeni de istedikleri gibi seçebilirler. Derileri var dışardan insan gibi duruyor ama yaklaşınca anlaşılabiliyor ne olduğu.

Lia nadir yaşanan trafik kazasının kurbanı oluyor, arabalar da otomatik sürüldüğü için kaza imkansıza yakın. Yerinde kardeşi olması gerekirken Lia onun işine gitmeyi kabul ettiği için her şey ona oluyor. Bedeni kullanılamayacak duruma geliyor ve babası onun mekanik bedene yüklemesinin  yapılmasına izin veriyor. Kitabın ilk başları çok güzeldi. Kızın yaşadığı yükleme ve bedene uyumlanma süreci iyi anlatılmıştı. Yürümeyi, konuşmayı, gülümsemeyi, göz kırpmayı öğreniyor Lia. Meka olduğu için ağlama, yemek yeme, tuvalete gitme ihtiyacı yok. Düşünebiliyor ama fiziksel hissedemiyor. Kitabı okurken dokunma ve hissetmenin önemini bir kez daha anladım. İnsan olmak yorucu olsa da güzel. Ağlamak, içinden geldiğinde gülebilmek ne kadar kıymetli. Tüm hayatı değişmiş oluyor. Hem yeniden insan gibi davranabilmeyi hem de mekanik yaşama uyum sağlamayı öğrenmek zorunda.

17 Nisan 2021 Cumartesi

4.MAYMUN - J. D. BARKER

 


Sayfa sayısı: 488

Tür: Polisiye, gerilim

Merhaba :)  uzun zamandır yokum. Yorum yazmak içimden gelmedi gerçi bu aralar hiçbir şey içimden gelmiyor. Hayat yorucu geçiyor monotonluk boğuyor beni. Hep aynı şeyler var hep evde kal otur ders çalış. Arada bir kitap okuyup dizi film izleyince yaşadığımı anlıyorum. Yasaklar gelmeden önce de zaten hep kurallara uyan taraf olduğumdan dolayı artık katlanmak çok zor. Uzun zamandır eski hareketli hayatım yok, yine çok işim var ama hep evdeyim, hep aynı ortam. Pandemi başlarında duruma çabuk adapte olup kabullendim şimdi de zaten iyice alıştık elbette ama bu yine de çok rahatsız edici olduğu gerçeğinden beni uzaklaştıramıyor. O kadar bunaldım ki. Bu durum uzadıkça ruhum daralıyor stresim katlanarak arttı. Bir an önce geçip gitmesini diliyorum. Herkes böyle biliyorum ama zaten en kötüsü de herkesin aynı şekilde hissetmesi değil mi? Neyse lafı uzatırsam bu taşıp gidecek, neden buralarda pek dolaşmadığımı anlatmak istedim sadece.

Kitap polisiye gerilim kitabı. Bir katilin psikolojisi, çocukluğu ve ailesinin davranışının şimdiki kişi olmasına ne büyük katkı yaptığını okuyoruz romanda. O açıdan diğer polisiyelerden farklıydı. Ahlaklı olduğunu düşünen ve herkesin böyle olmasını isteyen bir katil nasıl olur tahmin edebilir misiniz? Çok çarpık düşünceleri vardı zaten dediğim cümleden de anlarsınız. Kitap açık sözlü yazılmış, katilin düşünceleri, yaptıkları anlatılmış. Midesi hassas olanlar okumaya başlamadan bir kez daha düşünebilir. Bir de sıçan ve fare fobisi olanlar için bazı yerler çok kötü olabilir. Beni de biraz rahatsız etti ama çok değil. Çabuk okunan, merak ettiren bir kitaptı. Kitap 3 kısımda ilerliyor: Porter ve ekibinin araştırmaları, kayıp kızın yaşadıkları ve katilin günlüğü. Hepsini çok merak ettim ama günlük kısmını bir tık fazla :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...