İlk Yayınlanma Tarihi: 1846
Yazar: Fyodor Dostoyevski
Türler: Mektup Roman, Kurgu
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 216
KİTAP TANITIMI:
Ergin Altay çevirisi,Joseph Frank'nin önsözü,W. J.
Leatherbarrow'un sonsözüyle. Yazar ve dönem kronolojisiyle.
Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar yayımlandığında
büyük övgüyle karşılanmış, edebi bir dehanın habercisi olarak
görülmüştü.İnsancıklar, St. Petersburg'da bir devlet dairesinde çalışan orta
yaşlı ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuşkin ile uzaktan akrabası, yirmili
yaşlarının başında genç bir kadın olan Varvara Dobroselova arasındaki
mektuplaşmalardan oluşan bir eserdir. Dostoyevski'nin henüz 24 yaşındayken
kaleme aldığı; yoksulluk, dostluk ve sanat sevgisi gibi temalarla örülü bu
roman, dönemin eleştirmenlerince adeta göklere çıkarılarak yazarın edebiyat
çevrelerine bir yıldız gibi girmesini sağlamış ve çok parlak bir
"toplumsal roman" olarak nitelendirilmişti.
"Sahip olduğu ilham perisiyle çatı ve bodrum katlarında
yaşayanlara hayat veren genç şairi tebrik ediyorum. Yaldızlı köşklerde
yaşayanlara 'yoksullar da insan, onlar da kardeşlerimiz,' diye
haykırıyor."
KİTAP YORUMUM:
Merhaba :)
Mektuplardan oluşan bir kitap önerisiyle geldim. Dostoyevski herkesin
mutlaka okuması gereken yazarlar arasında. Ben de sanırım ilk kez okudum. Kitaba
pek ısınamadım. Anlamadım bazı yerleri. Ama sonradan kafamda netleşti. Dostoyevski’ye
başlamak için iyi bir kitap değil bence. Daha güzel eserleri vardır elbette. Sizin
bana önerdiğiniz olursa mutlaka yazın olur mu? Elimde yeraltından notlar eseri
var onu okuyacağım. Ama önerdiklerinizi de alırım.
Makar ve Varvara mektupların sahipleri. Makar bu kadına
aşıkmış meğer ben arada kalmıştım. Çünkü bazı yerlerde dostum gibi kelimeler
geçiyordu. Aslında Varvara dostum, siz akrabamsınız falan diyerek zavallı Makar’ı
kendinden uzaklaştırdı. Makar da ona açılamadı. Bunu sonlara doğru
anlayabildim. Kitap sıkıcıydı yalan söylemeyeceğim. Uzun süre elimde süründü. Bitirdiğimdeyse
Varvara adlı kadına çok sinirlendim. Para uğruna saçma şeyler yaptı.
Makar çok alçakgönüllü, fedakar bir adam. Varvara’yı herkesten
çok seviyor. Tek yakını o diyebilirim. Onun için her şeyi yapıyor. Misal,
Varvara evlenme hazırlıkları yapıyordu. Zengin bir adamla evlenecekti. Elbisesinin
güpürlerini, terzi işlerini falan Makar’dan istedi hep. Ne ikiyüzlü ne bencil ne
vefasız ne vurdumduymaz bir kadınmış yahu! Valla çok sinirlendim. Makar yazık
garibim onun her dediğini yaptı. Peşinden koştu. Ama ona duygusal anlamda
açılamadı. Hep bir adım geride kaldı.
Varvara asla onun sevgisini hak etmedi bence. Ne adi bir
insanmış. Özür dilerim ama bu karaktere cidden sinir oldum. Niye çünkü gerçekte
de böyle insanlar var. Sevmediği kişiyi kendi yararına kullananlar var. Ben de
çok karşılaştım o sebepten çok nefret ediyorum bu karakterdeki insanlardan.
Bu kitap iki insanın hayatlarından kesitler sunuyor. İnsancıkları
anlatıyor.
İnsancık, küçültme eki var dikkat ederseniz. Dostoyevski bunu
bilerek seçmiş. Çünkü fakir bu insanlar. O kadar açlar ki. Paraları o kadar
yetersiz ki.
Aslında Varvara’yı anlayabilirdim. Daha kaliteli yaşamak için
zengin adamı seçtiği için. Ama yine de bu önemsiz işlerini Makar’a yaptıracağı
anlamına gelmez. Fakirlik yüzünden ezilen, hor görülen insanlar. İnsancıklar aslında.
Makar iş yerinde bir gün üst mertebedeki kişi tarafından fark
ediliyor. Düğmesi kopuyor ve adam onun eski kıyafetlerini fark ediyor. Sonra ona
para veriyor. Makar alışık değil böyle iyi niyetlilere. O adamı o kadar çok
övüyor ki anlatamam. Çok üzülmüştüm haline.
Makar, memur ama kazandığı paranın çoğunu Varvara için
harcıyor. Ona bir şeyler alıyor ya da parayı gönderiyor. Yapması hoş tamam ama
kendi hakkına girdi. Hani derler ya fazla fedakârlık kişinin kendi kul hakkına
girmesidir diye. Bu kitapta onu net gördüm. Yazık çok yazık…
Kitap iyiydi hoştu, sorgulattı. Bencil insanlardan nefret
ettirdi. Küçük hayatları anlattı. Ezilen, fakir insanları anlattı. Günlük sıradan
basit yaşamlardan bahsetti. Bittiğinde çokça sinirlenmiştim Varvara’ya. Benden farklı
düşünen varsa yazsın tartışalım :)
Dosyoyevski'nin 2012 yılında okuduğum bir kitabıydı. Benimde Dostoyevskinin en beğendiklerim arasında sayılmaz ama yine de tekrar okumayı düşündüğüm kitaplardan biri.
YanıtlaSilSabah tamda kafamı meşgul eden düşünceler vardı. Yazınızda gördüğüm şu cümle hepsini özetledi, yol gösterdi bana; "fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkında girmesidir" diye. Güzel bir tevafuk.
evet haklısın bu cümle beni de her zaman çok etkilemiştir. kendimizi ezdirmeden iyilik yapmalıyız. gönlünce olsun her şey :)
SilDostayevski gerçekten mutlaka okunması gereken bir yazar bence de. Mektup tarzlı eserleri ben de sevmiyorum. Ama konusu ilgiçekici bence. "İnsancıklar" fakirlikten çok maneviyaydan yoksunları ifade ediyor sanki. Mesela Varvara gibi.
YanıtlaSilhmm evet doğru diyorsun o da farklı bir bakış açısı ve sevdim bu düşüncene katılıyorum :))
Silhımm, yeraltından notlar en sevdiğim eseri onun ama o da ağır. suç ve ceza en önemli romanı onu oku bence, raskolnikov en ünlü kahramanı. bi de karamozov kardeşler tabii. kendi kardeşleri aslında yazarın. kumarbaz ı okuyabilirsin :) dosto gerçekten de çok kumarbazmış. hep borçlarını ödeyebilmek için roman yazmış. deli biraz ama iyi yazıyor işte :) ay tolstoy oku bi deee :)
YanıtlaSilevet tamam o zaman hepsini göz önüne alacağım. kafamın boş olduğu bir zamanda okuyayım en iyisi ben bu yazarları :)
SilMerak ettim bu kitabı. Aslında uzun süredir Dostoyevski okumuyorum ve özledim. Bir kitabını okuma listeme almam lazım :)
YanıtlaSilevet ben de ilk kez okudum. umarım okuyabilirsin sen de :)
SilDostoyevski benim en sevdiğim yazar desem abartmış olmam.
YanıtlaSilInsanciklar kitabı da yine o kıymetli eserlerinden birisi...
evet haklısın gerçekten farklı bir tarzı var :)
SilEskiden okumuştum sadece sonunun bir garip bittiğini hatırlıyordum, yazını okuyunca bir şeyler daha hatırladım sanki kıyafetini falan yaptırıyordu değil mi :) Dostoyevski’ye suç ve ceza ile başlamıştım sanırım ve çok sevmiştim :) yeraltından notları okumadım ben de onu merak ediyorum, beyaz geceler vardı bir de o da çok güzel :)) aa az kalsın unutuyordum seni mimledim ;)
YanıtlaSilaa bu aralar mimler mimler üstüne teşekkür ederimm :)) şu sıralar çok doluyum ama okul bir tatile girsin tüm mimlerimi yapacağım. not ettim inşallah kısa zamanda yaparım.
SilBu kitabını okumadığım için yorum yapamayacağım. Kitabı İletişim Yayınları'ndan okumana sevindim. Klasikler konusunda en güvendiğim yayınevidir.
YanıtlaSilYeraltından Notlar'ın ilk bölümü biraz sıkabilir, ikinci bölümüyle açılıyor. Güzel bir kitaptı. Ben tiyatrosunu izleyince çok etkilenmiş, sonra kitabını okumuştum.
ayy ben de tiyatroya gitmek istiyorum artık. en son çocukken 1 kez gittim. evet iletişim yayınları harika ama pahalı olabiliyor..
Silyeraltından notları okuyacağım inşallah okul tatile girsin.
Blogunuz oldukça güzel ve emek verilmiş.Kaleminize sağlık.Yeni
YanıtlaSilaçtığım bloguma zaman ayırıp takip ederseniz oldukça mutlu olurum.Sağlıcakla Kalın.
https://hepfragmanizle.blogspot.com/
teşekkürler takibe alıyorum sizi.
Silevet gerçekten o cümleyi seviyorum. harika. doğru bir söz
YanıtlaSil❝Kendisinden hiçbir şey saklamadığımı gördükçe bana olan bağlılığı çoğalıyordu.❞
YanıtlaSilDostoyevski’nin İnsancıklar kitabıyla ilgili yorumum ve sevdiğim alıntılar için tıklayabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dostoyevski-insanciklar-kitap-yorumu/