26 Haziran 2015 Cuma

EDEBİYAT MUTLULUKTUR – ZÜLFÜ LİVANELİ


Sayfa sayısı: 240
Tür: Deneme, Eleştiri
***
Kitap tanıtımı:

Zülfü Livaneli, Vatan gazetesindeki köşesinde çok zevk aldığı, hayatını adadığı edebiyat konusunda görüşlerini paylaşmak ve özellikle de "yüreğini kanatlandıran sözlere sevdalanmış" yazar adaylarına faydalı olmak için "Edebiyat Notları" yazmaya başlamıştı. 
Don Kişot'tan Karacaoğlan'a,Tolstoy'dan Yaşar Kemal'e, Güneş-Dil Teorisi'nden Nâzım Hikmet'e, film müziklerinden @ işaretine kadar pek çok kişi ve konuya değinen bu yazılar kısa sürede büyük ilgi gördü, sadık bir okur kitlesi oluşturdu.

Edebiyat Mutluluktur'da bu yazılardan ince elenip sık dokunarak seçilmiş yazıları ve Livaneli'nin "Benim Gözümden Yaşar Kemal" ve "Edebiyat Üzerine" başlıklı iki konuşmasını bulacaksınız.

Evrensel müzisyen kimliği bir yana, sanat hayatına edebiyatçı olarak başlamış, öykü ve romanlarıyla bütün dünyada kendine okur bulmuş bir usta kalemden ufuk açıcı denemeler.


Kitap yorumum:

Bu kitap; deneme, eleştiri ya da bilgi kitabı… Zülfü Livaneli’nin köşe yazılarından derlenen bu kitap gerçekten çok güzel, insana pek çok şey katıyor. Bilmediğiniz yazarları, kitapları, @ işaretinin anlamını ve daha pek çok bilgiyi bu kitapta bulabilirsiniz. Ayrıca Zülfü Livaneli’nin sevdiği yazar ve şairleri, onun için önemli on kitabı ve nedenlerini de bu kitapla öğrenebilirsiniz.

Ben Zülfü Livaneli’yle Serenad  kitabında tanıştım ve en sevdiğim yazarlar arasına girdi. Zaten Serenad öyle bir kitap ki her insan onda bir şeyler bulabilir. Serenad ve Mutluluk romanından bahsettiği bir kısım da var. (Biliyorsunuz ki Mutluluk kitabının filmi de var. Benim çok sevdiğim bir film ve insanın içine işliyor.)

Eh bende yazarı sevdiğim için bu kitabını da okudum, normalde deneme okumam ama bu kitabı Zülfü Livaneli için edebiyat ne demek ve onun için önemli yazarlar kimler bunları öğrenmek için okudum. Kitabı okurken bir yandan da hep not aldım. Daha sonra not aldığım isimleri araştıracağım. Meğer ne çok bilmediğim yazar, müzisyen varmış bu kitap sayesinde anladım :)

Kitapta iki tane de konuşma var. Birisi Yaşar Kemal hakkında. Zaten kitapta hep Yaşar Kemal’in romanlarındaki mükemmellikten bahsediyor. Yaşar Kemal, çok büyük ve önemli bir yazar. Ama Zülfü Livaneli’nin gözünden Yaşar Kemal’i okumak çok güzeldi. 

11 Haziran 2015 Perşembe

AKLINDAN BİR SAYI TUT – JOHN VERDON



SAYFA SAYISI: 475
TÜRÜ: POLİSİYE
ORİJİNAL İSMİ: Think of a Number
***
KİTAP TANITIMI:

Bir adam, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Adam öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… küçük zarfı aç.”

“Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658.”

Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerinin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz bir kitap – Aklından Bir Sayı Tut kolay kolay unutmayacağınız bir roman.


KİTAP YORUMUM:

Çok zekice kurgulanmış bir polisiyeyle sizlerleyim!!!

Kitap gerçekten çok zekice yazılmış, kitabın sonunda her şey açığa çıkıyor ve harika, gerçekten kitaba bayıldım. Kitaba bayılmamın sebebi konunun çok ilgi çekici olması. Kitapta öyle süslü ifadeler, akıcı bir dil falan yok. Ama konu çok sürükleyiciydi. Yani konusu çok zekice kurgulanmıştı ve sonunda ne kadar zekice yazılmış olduğunu anlıyorduk. Okumanız uzun zamanınızı alabilir, sıkılabilirsiniz ama sakın okumayı bırakmayın devam edin!!!  Sıkılabilirsiniz dememin sebebi; kitapta küçük detayların fazla olması...

David Gurney, baş karakterimiz ve adam “emekli bir cinayet dedektifi”
Gurney, emekli olmasına rağmen yine de kendini olayların içinde bulur. Karısı Madeleine onu evle ve kendisiyle ilgilenmesini isterken adam onun hiç hoşlanmadığı işine geri döner. Emekli olmasına rağmen katili bulmak yine ona düşer. Katilin çok ilginç bir yöntemi vardır. Sürekli ilginç benzetmelerle dolu şiirler bırakır ardında ve daha birçok ilginç şeyler vardır olay yerlerinde. Olaylar Gurney’in eski bir arkadaşı olan Mark Mellery’nin kendisine gelip aldığı mektuptan söz etmesiyle başlar. Arkadaşı ona danışır çünkü Gurney başka kimsenin aklına gelmeyecek şekillerde parçaları bir araya getirebiliyor. Eh zaten kitap detaylarla dolu olunca zeki dedektifimiz bunları kitap boyunca bir araya getirmeye çalışıyor ;)

DAMGA – REŞAT NURİ GÜNTEKİN


SAYFA SAYISI: 143
TÜR: KISA ROMAN
***
KİTAP TANITIMI:

'Damga', Reşat Nuri Güntekin'in kısa romanlarından biri. Güntekin, çocukluk anılarının dile getirildiği eski İstanbul günlerini anlatıyor. 
Vedia'ya duyulan büyük aşkın, sonunda boş bir kuruntu nedeniyle umutsuzluğa dönüşmesini hüzünlenip severek okuyacaksınız. Özlenen bir evliliğin gerçekleşmemesi, büyük bir düş kırıklığına yol açıyor.

***

KİTAP YORUMUM:

İyi kalpli, hiçbir kötülük düşünmeyen, aşık olduğu kadının namusu için kendi hayatını feda eden bir adamın damgalı hayat hikayesini anlatan bir eser.

Baş karakter İffet. Halis Paşa’nın oğlu. Ama İffet Meşrutiyet yanlısı. Arkadaşı Celal sayesinde Meşrutiyetin doğru olduğunu düşünür. Bu yüzden okulda meşrutiyet hakkında yazılan bir mektubun suçu İffet’e kalır ve eğitim hayatı biter. Ama gün gelir Meşrutiyet ilan edilir. Babası paşa olduğu ve padişah yanlısı olduğu için herkes tarafından dışlanır ve sürgüne gönderilir. İffet de onunla gider babası son nefesini verene kadar yanında kalır.

Sonra İffet İstanbul’a döner. Arkadaşı Celal ve hocası ona muallimlik işi bulur. Cemal Kerim Bey adında zengin bir mebusun çocuklarına ders verecektir. Cemal Kerim Bey fena bir adam değildir fakat fazla menfaatperest bir adamdır. Karısı öldükten sonra üç ay bile geçmeden Vedia Hanımla evlenir. Vedia Hanımı evde kimse sevmez. Halbuki Vedia Hanım sessiz sakin, nahif, üzgün bir kadındır. Küçük oğlu da İffet’ten ders almak ister o yüzden Vedia Hanım sık sık İffet’le karşılaşır.  

Gel zaman git zaman Vedia’ya aşık olur. Vedia Hanım, mağrur ve hassas ruhlu bir kadındır. Bu yüzden Cemal Kerim Bey onu anlamamıştır. Vedia Hanım da kocasını sevmez ve İffet’e aşık olur. Bir gün İffet, Vedia’ya kendisini nesini sevdiğini sorar. Vedia Hanım bu soruyu şöyle cevaplar:

“Hakiki asaletin bir insana verdiği güzelliği sen tasavvur edemezsin, İffet senin bu ellerin bile başka bir mahlukun elleri gibi…”

Geceleyin gizlice buluşurlar ama bir gece yakalanırlar. İffet de Vedia’nın namusuna söz gelmesin diye kendisinin adi bir hırsız olduğu rolünü oynar. İşte asıl hikaye bundan sonra başlar. Reşat Nuri’nin bize vermek istediği dersi buradan sonra anlarız. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...