Yazar: Reşat Nuri Güntekin
Yayınevi: İnkılap Kitabevi - M.E.B. Dizisi
Sayfa Sayısı: 408
İlk Yayınlanma Tarihi: 1922
***
KİTAP TANITIMI:
Çalıkuşu ilk kez 1922 yılında Vakit gazetesinde tefrika
edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmıştır. Beşinci baskısından sonra eser,
1939 yılında bizzat Reşat Nuri Güntekin tarafından sonra tekrar yayımlanmıştır.
Bu kitap söz konusu baskısından yararlanılarak aslına uygun olarak yayına
hazırlanmıştır.
ÇALIKUŞU, Reşat Nuri Güntekin''in en yaygın ününü kazandığı
ilk romanı. Romanda, iyi öğrenim görmüş bir İstanbul kızının, Anadolu'nun
çeşitli köy ve kasabalarında öğretmen olarak yaşadığı serüven anlatılır.Serüven
yönü ağır basan bu romanda, kişilerin duygu dünyaları, ülke gerçeklerinden
soyutlanmadan verilir. Çalıkuşu, her yaştan insanın rahatlıkla okuyup
sevebileceği önemli romanlarımızdan biridir.
KİTAP YORUMUM:
Merhaba :)
Türk klasiklerinden en sevdiğim kitapla geldim. Aslında bu
kitabın yorumunu lisedeyken yazmıştım. Önceki yazılarımda belirttiğim gibi
kenarda kalmış unuttuğum yorumlarımı bloga geçiriyorum. Birkaç tane varmış. Şah Mat, Kayıp Sembol yorumlarımı okuyabilirsiniz tıklayıp.
Çalıkuşu kitabını çok seviyorum. Her duygu var kitapta. Alınacak
çok ders var. Herkesin tanıması gereken o karakterler var.
Yazar o kadar güzel ve naif anlatmış ki Feride’yi, Anadolu’nun
ücra köşelerindeki sefil fakat samimi saf ruhlu insanları, iki yüzlü olup
sonradan kötü yüzlerini gösteren para ve makam peşindekileri…
Güntekin’in anlattığı bu insanlar kurgu olsa da aslında
gerçekte rastlanan tipler ;)
Bu kitap hayatın kendisi diyebiliriz.
Klasikler sıkıcıdır diye düşünenlere bu kitabı öneriyorum.
Feride ve Kamuran’ın aşkını çok seveceksiniz. Anlatılan Anadolu’yu, eski
insanları da.
Feride, çok hareketli,neşeli, afacan ve kendisini seven biri
olunca daha da şımaran ve çok ilgi bekleyen bir kız. Yetim ve öksüz. Teyzesinin
evinde kalıyor yazları. Kışları da yatılı okulda. Ağaca tırmanmayı çok seviyor.
Ona o yüzden çalıkuşu lakabını takıyorlar :)
Teyzesinin oğlu Kamuran’a yanlışlıkla aşık olur :) o kısımlar
çok tatlıydı. Sonra bazı olaylar olur ve Feride kalbi kırık, fazlasıyla üzgün
bir halde evden ayrılır. Anadolu’da öğretmenlik yapmaya başlar. En ücra yerlere
gider tek başına. Değişik kişilerle tanışır.
Çok güzeldir, akıllıdır ve sorumluluk sahibidir Feride. bir
öğrencisini evlatlık edinir hatta. O derece iyi bir insan. Köyde yaşadığı
zorluklar çok fazlaydı. Tek başına verdiği çabalar, hayata tutunmaya çalışması
falan çok harikaydı.
Kamuran’la yeniden bir araya gelmeleri de çok değişik bir
biçimde olmuştu. Bayılıyorum kitabın kurgusuna. Mutlaka okumalısınız.
Ben bu kitabı her okuduğumda farklı tatlar aldım. 3 kez okudum
kitabı ve daha da okurum inşallah.
Aslında kitabı ilk okuyuşum tuhaftı. İlkokul 2.sınıftayken
öğretmenim bana bu kitabı verip Hilal hadi bunu oku demişti. Okumuştum,
bitirmem zaman almıştı ama yine de okumuştum. Hiçbir şey anlamamıştım ama. Tabii
anlamayacağımı öğretmenim de biliyordu. Sadece ben okumayı çok seviyorum diye ve
sınıfta en çok okuyan ben olduğum için bu ağır kitabı vermişti. O ilk
okuyuşumda hiçbir şey anlamamış ve kitabı da sevmemiştim tabi. Kitabı bitirince
bitti diyerek sevinçten çığlık attığımı hatırlıyorum, o kadar yılmışım ki bitirince sonunda bitti diye böyle sevinmişim hafızama kazınmış. Daha çok ufak bir
çocuktum ;) okumuştum anlamamıştım, zaten anlayamayacak kadar da küçüktüm.
Ondan sonra daha da çok okuma ihtiyacım arttı. Habire kütüphaneden
aldım okudum, babamlar aldı. Derken bu zamanlara geldim :)
Kitabı ikinci okuyuşum 7.sınıftayken oldu. arkadaşım okuyordu ve
merak ettim acaba küçükken sıkıldığım gibi sıkıcı ve ağır bir kitap mı diye. Sonra
da okudum ve çok sevdim :)
Sonra yazarın başka kitaplarını okudum. Acımak ve Çalıkuşu
favorilerim :)
Okuma serüvenimi anlattım çünkü benim önceden olduğum gibi klasiklere korkuyla
yaklaşıyorsanız bu kitaplarla ön yargınızı atarsınız. Şimdiyse klasik okumak
daha zevkli geliyor. Seviyorum. Anlam bakımından çok güzel şeyler var. Daha derin
insanlar ve kurgular var :) ayrıca ben okulda klasiklerin zorla okutulmasını doğru bulmuyorum. Çocuklar zorla olduğu için okumak istemiyor ve okusa bile sevmiyor. Baskıyla okuma sevgisi aşılanmaz. Benim ilkokul öğretmenim şansıma çok iyiydi de severek okudum hep :)
Herkese bol kitap dolu günler dilerim :)
-AMARİL-
Ben de bu romanı ilk olarak 6. sınıfta okumuştum. Sonra da defalarca...
YanıtlaSilÖyle bir kitap ki, bir kere okudunuz mu yine de doyamiyorsunuz.
Ama bence o pis sarı çiyan hiç hak etmedi Ferideciğin aşkını :)
evet doyamıyoruz güzel tabir :)
Silbilmiyorum haklı olabilirsin :)
kitabı biraz unutmuşum. tekrar okumalıyım yakında..
ayy ne hoş anlatmışın. reşat nurinin de çalıkuşunun da hastasıyım :) akşam güneşi de çokoş :)
YanıtlaSilteşekkürler beğenmene çok sevindim :) ben de severim ikisini de.
Silevet onu da okuyacağım :)
Çalıkuşu'nu okumadım. Ancak, yazarın Acımak kitabı Türk Edebiyatı da en sevdiğim klasiklerdendir.
YanıtlaSilGençlerin klasiklere olan beğenisi beni mutlu ediyor. Okumamışsanız eğer, farklı bir yazardan, zor şartlarda öğretmen olmayı başarabilmiş "Refet" i de tanımanızı isterim.
evet klasik okumak güzeldir. keşke daha çok okuyabilsem.
Silacımak kitabını çok çok severim herkesin okuması gerek :)
Çalıkuşu'nu ben de defalarca okudum, çok seviyorum :))
YanıtlaSilsevmemek ne mümkün :D
SilAcımak ve Çalıkuşu benim de yazardan favorilerim arasında. Aynı düşünmemize sevindim :-) Eğer okumadıysan Bir Kadın Düşmanı da çok iyidir. Öykü kitabı olmasına rağmen Leyla ile Mecnun'u da çok beğenmiştim. Her öyküsü akılda kalıcı, sarsıcıydı. Reşat Nuri'yi seviyorum :-)
YanıtlaSilonları okumadım ama aklımda olsun görürsem alıp okurum :)
SilAh ne güzel bir kitaptır. Tekrar tekrar okunacaklardan ☺️
YanıtlaSilkesinlikle öyle mükemmeldi :))
Sil