9 Mayıs 2020 Cumartesi

PANDEMİ SÜRECİM


Karantina süreciniz nasıl geçiyor? Genel bir yazı yazıp sohbet etmek istiyorum bugün. Ben virüs yüzünden nerede nasıl panik oldum, bu süreci nasıl kabullendim, moralim nasıl, virüs neyi değiştirdi bunlar yazının devamında =) Geç kalmış bir yazı, daha önce istedim yazmayı ama vaktim olmadı. Benim karantina sürecim çok yoğun. Derslerim, sınavlarım, okumam izlemem gerekenler derken bayağı doluyum. Bilenler vardır 2 üniversite okuyorum. Hemşirelik asıl alanım ama açıktan da Sağlık Yönetimi okuyorum.


Hemşirelik vizelerimizde ödevler verdiler çok zorladı tüm vaktimi aldı. Hele cerrahi dersi için günlerce araştırma yaptım, makale okudum ve özgün bir ödev çıkarmaya uğraştım. Akademik çalışma aşırı zormuş. Bir de biz daha araştırma yapmayı da kaynakça yazmayı da bilmiyorduk dersini almadık. Hocalar elinden geldiğince anlattı ama kendimiz öğrenmek zorunda kaldık. Hem yeni bir şey öğrenmek, hem hiç bilmediğim konuyu araştırıp kendi cümlemle yazmaya çalışmak zorladı ama bitirdim 10 gün içinde falan. Ama asıl zorlayan neydi diye sorarsanız, çevremdeki arkadaşlarımın bana habire soru sorması. Abartmıyorum en az 30 soru falan gelmiştir bu ödev sürecinde. Beni meşgul ettiler, bir yerden sonra sinirlendim. İnsanlar başkasını kullanmaya çok bayılıyor. Ben kimseye sormamaya dikkat ettim her şeyi araştırdım, hoca zaten istediklerini tarif etmiş orada yazdığı halde aynı şeyi yine soranlar oldu.

Anladım ki insanlar okumaktan kaçıyor, araştırmayı sevmiyor. Tamam soruları cevapladım olabildiğince, kibar davranmaya çalıştım ama ödevin teslimine kısa zaman kala çileden çıktım pek önemsememeye çalıştım onları. Araştırsın banane ben enayi miyim dedim. İnsanlar her şeyde zorluk çıkarmayı çok seviyor. Ciddi anlamda ben soru sorulmasından, açıklanan şeylerin yine bana sorulmasından bıktım. Kişisel instagramımda ödevim bitince hikaye atmıştım ondan dolayı mı bilmiyorum ama insanlar beni hedef aldı. İyilik yapmak iyi, birbirimize yardımcı olmak iyi, ama bir tıklamayla okuyacağı şeyleri bile bana sordular ya nefret ettim. Bu kadar niye dert ettin diyorsunuzdur ben de bu olayı yaşamasam öyle derdim ama yaşamak berbat bir şey. Benden öğretmen falan olmazmış, Allah sabır versin onları da analım.

Diğer derslerimi de hallettim bir şekilde. Sağlık Yönetimi'ni de Anadolu Üniversitesinden okuyorum ya. Online sınav yaptılar 1 ay süre vardı. Ödevlerle çakışınca zor oldu ama onu da bitirdim açıklandı hepsinden geçmişim, inşallah finalde de geçerim :)

Boş bir süreç geçiririm sanıyordum yanılmışım. İşim yine bitmiyor. Ders, sınav şimdilik bitti ama finaller geliyor. Online ders de iyiydi kaydediliyor ya sonradan yine izleyip çalışıyorum ona. Ama tabii ki okulu, stajı özledim artık. İnşallah sağlıkla atlatıp kavuşuruz.

Herkes yine bir arada ama uzak olur, dünya eski umursamaz haline döner, avmler dolup taşar, paralar su gibi harcanır, çöpler birikir, doğa kirlenir, savaşlar çıkar, kadınlar hayvanlar çocuklar öldürülür, hiç görmemiş gibi her şeyi hızla tüketmeye devam ederiz. Geçip gidecek bu süreç ama eski halimize dönmek iyi mi sizce? Ders almamız gerek. Akıllıca düşünmemiz gerek. Doğaya tahribat vermeden yaşamamız gerek. Canlılara zarar vermeden kendi hayatımıza odaklanmamız gerek. Yine soruyorum sizce dünya eski haline dönmeli mi? Bana bu soruyu sorduran ve tekrar tekrar düşünmeme neden olan Saadet Ülker hocam. Videosunu ekleyim hatta buraya tıklayıp dinleyebilirsiniz. 

Ben bu süreci kabullendim çabucak. Çünkü Türk HemşirelerDerneği Öğrenci Komisyonu’nun genel yönetiminde olduğum için Dünya’daki Corona tehlikesini çok önceden öğrenmiş, araştırmıştım ve Türkiye’ye gelmesini bekliyordum zaten. O yüzden kabullenmem zor olmadı. Ama bu pandemi süreci hepimizde bazı etkiler yaptı tabi. Bazıları kabullendi ama yine de bazen sıkılıyor eskisine dönmeyi bekliyor. Bazılarında travma etkisi oldu, hiçbir şeyden zevk almayıp, mutsuz oldular.

Evde kalmak, zorunlu evde kalmak insanı tabii ki etkiler. Ama hayatta her şey bizim için. Dünya var olduğundan beri hayatta kalma savaşı, bulaşıcı hastalık, kanser ve daha nice kötü hastalıklar vardı zaten. Tabi böyle nadir pandemi dönemi o kadar zamandan bizim gençliğimize denk geldi :/

Bu sıkıntılı süreç beklediğimizden uzun sürdü, sürecek. Dikkatli olmamız gerek zaten her gün tvden insanlar bas bas bağırıyor. Burada tekrar etmeyeceğim. Ben neler yaptım ne düşündüm onu anlatacağım. Sora da siz yorum yazarsınız :) yine çook uzun yazı olacak, okuyanlara teşekkürler.

Dediğim gibi dünyada etkisi çoktan başlamıştı. Ben araştırmıştım biliyordum ama her şeyi bilmiyorduk belirsizdi çoğu şey. Belirsizlik hiç sevmediğim bir durum, strese sokuyor beni. Çok koşturmacalı bir kış geçirdim, bazen sizlere de anlattım okul, komisyon ve sosyal hayatımda yaptıklarımı. Her günüm dışarda geçiyordu resmen. Sürekli ders, staj, toplantılar, etkinlikler, yapılması gerekenler oldu. Hafta sonum da doluydu. Yoğunluğa zor adapte oldum derken bu sefer virüs çıktı. Her şey tersine döndü bu sefer de evde kalmaya adapte olmaya çalıştım. Benim için zor olmadı ben evi severim, ailemle vakit geçirmeyi de yalnız kalıp bir şeyler yapmayı da severim zaten. Yapmam gereken ilk ve en önemli şey durumu kabullenmekti, ben de üstünde fazla düşünmedim, haberlerin canımı çok sıkmasına izin vermedim, illaki her haberi duydum ama kendimi depresyona sokmadım. Zamanla zaten boş kalmadıkça, evde de yapacak şeyler buldukça alıştım ve kabullendim. Şimdi de sabrediyorum. birkaç ay öncesine götüreceğim şimdi sizi.

Bir gün hastanede stajdayız. Virüs var falan diye hep sahte haberler dolaşıyor nette. Başka hastanede staj yapan öğrencilerden duyuyoruz, şüphe var falan diye. Türkiye’ye geldiğini hissediyordum o zamanlar ama daha resmi açıklama yoktu. Ben hastaya bakmaya giderken başka klinikten arkadaşlar bizim kliniğe geldi. Ben de onlara noldu niye buraya geldiniz falan dedim. Hoca çağırdı dediler. Allah Allah dedim gittim yoluma. Pansuman yapılışını falan izledim. Sonra bizim dinlenme odamıza gittim. İçeriye bir girdim kalabalık. İki hocamız ve hastanemizdeki tüm hemşirelik öğrencileri odaya doluşmuş. Şaşırdım tabi. Sonra öğrendim ki hastanede Covid-19 şüphesi taşıyan bir hasta varmış. Bizim öğrencilerden biri de onunla aynı klinikte durmuş. Temas etmemiş, odasına girmemiş ama önlem alarak öğrenciyi hocalarımız çıkartmış orada. Sonra da dersin asıl sorumlu hocasını aradılar. Bende panik başladı. O gün kendimi kötü hissettim işte.

Biraz bekledik. Ben de kimin şüpheliyle aynı ortamda kaldığını sonradan geldiğim için bilmiyordum ve gidip o kızın yanına oturmuşum. ;)) tabi belalar peşimi bırakmaz. Bunu öğrenince fazla belli etmeden gidip uzaklaştım ama ne fayda yani o hastalık kapsa havadan damlacık herkese geçecek zaten. Sonra hocamız öğrencileri çekin hastaneden hemen evlerine gitsinler dedi. Stajı yarım bıraktık evlere dağıldık. Ben bakım planını sunmamıştım sunmam gerekiyordu o panik havasında bile ödev önemli olduğu için sundum hocaya hgsjh öyle gittim eve. Dolmuşta giderken çok tırstım kuzenimle konuştum rahatlamaya çalıştım. Hastaya test yapılacak sonucu yakında çıkacaktı. Eve gider gitmez üstümde çantamda her ne varsa yıkadım. Hatta dosyalarımı bile. Kendimi mikrop gibi hissettim. Panik olmak böyle bir şey işte. O anki korkum çok fazlaydı sağlıklı düşünemiyordum, hastalığı bilmiyorduk daha her şey yeniydi. Sonra geçti ama. Atlattım o paniği. Test sonucu da negatif çıkmış rahatladık hepimiz. Ama trajikomik bir haber yayılmış sınıf grubuna. Bizden bir öğrenciyi karantinaya almışlar falan diye ndhd halbuki yok öyle şey. Hoca sadece önlem amaçlı kendini etraftakilerden uzak tut dedi o kıza. Olay büyütülerek anlatılmış. Klasik insanlar işte.

İşte staj yarıda kaldı, o gün eve gittim, kısa zaman sonra virüs olduğunu doğruladı Sağlık Bakanı. Evde kal süreci başladı. O günden sonra ne okula gittik ne staja. Online derste; hocalarımız hep dedi biz buna alışkın değiliz, sizlere yüz yüze anlatmak istiyoruz özledik diye. Okula gittiğimde şikayet ederdim hep, ders dinlemekten tamamen keyif alan olduğunu sanmıyorum zaten.  Ama online derste hocalarımızı öyle görünce, uzaktan dinleyince, mesaj yazarak derdimizi anlatmaya çalıştığımızda anladım derse gidebilmenin kıymetini.

Arkadaşlarla ayrı düştük, etkinlikler iptal edildi, dolu dolu bir dönem daha geçirecektim her şey ertelendi, kişisel gelişim zirvesine katılacaktım binlerce kişiyle coşku içinde dinleyecektim online zirve yapıldı. İnsanlarla aramıza mesafe girdi. Daha da düzelmedi. Böyle bir zamandayız. Korkunç bir süreç. Bugün o bahsettiğim online zirveye katıldım işte. İnstagramdan hikayeler attım bakabilirsiniz.

İlk konuşmacı yani Ozanser Uğurlu dedi ki toparladığım kadarıyla yazıyım:  “İnsanlar olayları değerlendirmeyi mükemmel ve korkunç aralığındaki skalaya göre yapar. Ufak şeylere bile korkunç tepki verenler var. Eğer böyle yapmaya devam ederse gerçek bir felaket geldiğinde nasıl tepki verecek? O zaman travma yaşayacaklar. “

Hayatta her şey insan için. Başımıza kötülük geliyor. Evet ben de o staj günü çok korktum, ağladım, kendimi hastalıklı hissettim. Ancak ben çok şükür kendimi toplayabildim. Çünkü boş geçirmedim günlerimi, haberleri delice takip etmedim, paranoyak düşüncelerden ve öyle konuşmalardan uzak durdum, kitaplar okudum, diziler izledim, her akşam aile vaktimize katıldım, mutfak masasında babam ve kardeşimle masa tenisi oynadım, puzzle bitirdik 3 tane, filmler bitirdik, online müze gezdim, farklı yemek ve tatlı tariflerini denedim, çok az da olsa spor yaptım, annemle çanta diktik, doğumgünü olanları görüntülü grup konuşması yaparak kutladık, arkadaşlarla görüntülü konuştuk ve daha bir sürü şey. Böyle olunca her gün dolu geçti. Eskisi gibi ağır hareketli tempom yoktu ama evde kalıp can sıkıntısı yaşamamaya dikkat ettim. Moral bozmadım durumu kabullendim. Zaruri market ve eczane ihtiyacı dışında çıkmadım dışarıya. Çünkü keyfi gezmek, durumu düzeltmek için uykusuz kalan zorluk çeken bir sürü insana haksızlık yapmamız demek.


Pandemi süreci bize çok şey öğretti. Alışkanlıklar değişti. Birçok şey değersizleşti. İflaslar oldu, örgün eğitim bitti, teknolojinin önemini kavradık, sağlığımızın kıymetini öğrendik, el yıkadık :) sağlık sisteminde ne çok eksik varmış onları gördük. Olabildiğince durumu kurtarmaya çalışan bir sürü emektar insan oldu. Yardımseverlik arttı. Bencil davranmamayı öğrendi insanlar diye umut etmek istiyorum. Güzel şeyler de oldu yani. Sağlık çalışanlarımızı alkışlamak güzeldi. Keşke hiç şiddet olmasa. 23 Nisan’da İstiklal Marşı’nı balkonlardan okumak güzeldi. Ezandan sonra okunan dualar da güzel.

Daha yapmam gereken çook şey var. Mesela yarım kalan seccade işlememe devam etmek istiyorum, örgü örmek istiyorum. Online eğitime katılmak istiyorum. Kendi dersim harici yani bana bir şey katacak derslere. Bitirmem gereken, başlamak istediğim çok dizi kitap var. Dersler sınavlar bitti ama yine yaklaştı hem de en kötüsü finaller yani. Evde kalmak bana zor gelmedi dediğim gibi. Ev kuşu olsam yeridir. Her gün eşofman ya da gecelikle dolaşıyoruz malum. Dışarı çıkmak zorunda kalınca ve THDÖK için video çektiğimizde normal giyindim sadece, insan garip hissediyor. Eczaneye gidince yerdeki sarı şeridi gördüm, markette uzak durmaya çalışan insanları gördüm. Ya dedim Dünya ne hale geldi?

Ama özledim. Okula gitmeyi, ders ne zaman bitecek diye saati kontrol etmeyi, arkadaşlarımla teneffüste konuşmayı, derste komiklik yapmayı, ders dinlemeyi, staja çıkmayı, hastalarla ilgilenmeyi, dışarıda özgürce gezmeyi, markette korkmadan dolaşmayı, pikniğe gitmeyi, ağaçlara dokunmayı, çiçekleri koklayıp fotoğraflarını çekmeyi, akraba ziyaretlerini bile, misafirliğe gitmeyi, teravih namazına gitmeyi, iftara gitmemizi, misafir çağırmamızı, sinemaya gitmeyi, kafede oturup sohbet etmeyi özledim cidden. Daha unuttuğum çok şey vardır. Kış sonu Bahar başı zamanlarında bizim ailede doğumgünü çoktur. Ailecek doğumgünleri yapardık. Ayrıca pikniklerimiz meşhur. Sevdiklerimizle pikniklere giderdik. Mavi göl falan değil sadece, Kızılcahamam, Çamlıdere gibi yerlere de giderdik. Hepsini aşırı özledim. Çocuklarla koşturmayı, açık havada badminton oynamayı, doğa fotoğrafı çekmeyi, güneşi hissetmeyi, mangalda tavuk et yemeyi… Yani işte bahar dönemimiz gitti ya.

2020 yılı çok fena başladı biliyorsunuz. Her şey üst üste geldi. İnsan ister istemez mutsuz oluyor. Ama bu günler de geçecek diyerek mutlu olmaya çabalamalıyız. Olumsuzluklara odaklanmamalıyız. Bu süreçten en az hasarla çıkmanın elbet bir yolu vardır. Herkes kendisi keşfedecek bunu. Dediğim gibi en önemli şey kabullenmek. İnsan bunu başarırsa gerisi geliyor. Bir gün yine kavuşacağız arkadaşlarımıza, okulumuza, gezmelerimize. Ama bugünlerde evde kalmalıyız. Ne kadar sorumsuzca dışarı çıkma olayı olursa virüs bitmeden, evde kalma sürecimizi o kadar arttırmış olacağız.

Hem insana mola vermek iyi gelir bazen. Şimdi herkes ve her şey mola verdi. Zorunluluk harici bir şey yapılmıyor. Kademe kademe dışarı çıkacağız, bazı şeylere izin verilecek. Sabretmeliyiz. Biraz oturup düşündük, asıl önemli olanın farkına vardık. Sevdiklerimizden uzak kalmanın acısını yaşadık, kavuşmamız çok güzel olacak. Yalnız kalmanın yani kendinle baş başa olmanın kıymeti anlaşıldı, her zaman kalabalık olacağız diye bir şey yok.

Hayatı çok hızlı yaşıyoruz, düşünün. Her şeyi çabuk tüketiyoruz. Nereye gidecekti böyle? Buna dur demeliyiz. Biz yavaşlayınca doğadan gelen güzel cevapları alıyoruz haberlerde. İnsanlar çok açgözlü ama bazen de durmasını bilmeliyiz. Herkes her şeyi tüketmeye çabalarsa daha kötü şeyler gelir başımıza. O yüzden diyorum bütün Dünya’da virüs yüzünden çok kayıp oldu evet ama iyi şeyler de oldu. Birazcık her şeyden uzak kalmak iyi gelecek. Düşünmeli, kendimizi geliştirmeli ve elimizdekilerin değerini bilmeliyiz.

İnşallah en kısa zamanda az hasarla bu pandemiyi atlatırız. Sağlıklı mutlu huzurlu oluruz. Kötü şeyler yapılmaz. İnşallah yeniden insanlarla bir araya gelmenin, sağlığımızın değerini bilerek yaşayalım bundan sonra. İlerde çocuklarımıza anlatacağımız bu garip süreci olabildiğince depresyona girmeden geçirmeliyiz. Kendinize çok iyi bakın. Yorumlarda bir şeyler yazın lütfen =) sonuna kadar dayanıp okuyanlara çok teşekkür ederim.


24 yorum:

  1. Yazdıklarını okurken çok benzer şeyler yaşadığımızı gördüm. Bizde hastaneler ve farklı merkezlerde staj yapıyoruz. Hatta hastanede staj yapan bir grupun stajı corona şübesi nedeniyle 1 gün iptal oldu. Sınıfca herkes telaşlandı tabi staj iptal olduğundan kesin birsey var diye düşündük. Bişey yok dendi Sonra staj devam etti. 3-4 gün sonrada ilk vaka görüldü. Ve okullar tatil edildi. Benimde annem eve geldiğimde her şeyimi yıkadı.
    Her şey belirsiz bende belirsiziklerden çok rahatsız oluyorum ne olucak belli değil. Umarım en kısa zamanda her şey yoluna girer..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aynen öyle bizde de korkmayın bir şey yoktur diye çok söylediler ama stajımızın son günü ortalık cidden karışmıştı herkeste panik vardı. inşallah atlatırız ya en az hasarla. herkes çok etkilendi, çok şey değişti.

      Sil
  2. ben sonuna kadar okudum ve bir selam vermek için yorum yapayım dedim :)

    YanıtlaSil
  3. Bazı bazı gezi yazıları da yayınlayarak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence iyi yapıyorsun gezi yazısı şimdi iyi gelir insanlara :)

      Sil
  4. ah kolay gelsin yaaa. o virüslü de korkutmuş seni normal tabii. haklısın, bencesi şimdilik daha evlerde oturmalıyız. çıkmak için erken yani. esnetmeleri iyi olmadı. ya valla bişiler öğrenecek miyiz yoksa unutacak mıyız görcez bakalım. örgü seccade devam et tabisi. sakin kalmak lazım. geçicek yaa. sabır sabır. çok kolaylıklar sana derslerinde. çok yoğunsun ama geçecek hadiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bence de çok erken. hemen kaptırmamak lazım. istanbulda normalde bir günde çıkan kişi sayısını bayağı geçmiş avm nin açıldığı ilk gün çıkan kişi sayısı. insanlar çok abartıyor durumun ciddiyetini daha anlamayan var.
      teşekkürler ama bu dersler ödevler emekli olana kadar bitmeyecek gibi duruyor. her daim okuyup gelişmek de lazım tabi.
      hobilere zaman ayırmak da lazım :)

      Sil
    2. bu yazın çok çok iyiydiii :)

      Sil
    3. teşekkürler Deep :) insan yazdıka rahatlıyor hem de sonradan bakınca neler düşündüm neler yaşadım diye hayret ediyorum :)

      Sil
  5. bu güzelim yazını koydum son yazımaaa :)

    YanıtlaSil
  6. Ellerine sağlık, bir solukta okudum. Allah hepimize kolaylık versin.

    YanıtlaSil
  7. Ben de kabullendim artık virüsü. Benim okulum ödev vs de vermedi tembellik yaptım malesef :D

    YanıtlaSil
  8. Çok içten bir iç döküş okudum. Baya bi telaşlar, korkulu anlar yaşamışsın. Herkes kendine göre atlatıyor bu süreci. Edineceğin meslek hem zor hem de kutsal. Ama işi ciddiyetle yapan biri olarak senin bu zorlukların üstesinden rahatlıkla gelebileceğini net olarak hissedebiliyorum. Kolaylıklar diliyorum sana canım. Sevgi ve selamlarımla :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için :) size de kolaylık dilerim.

      Sil
  9. Evdeyken bizim de yogun geçti ama şimdi normalleşemiyoruz bir türlü ☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ya biz de daha normalleşmedik. bahçemiz var oraya gittik sadece. orada da başkalaıyla aramızda çok fazla mesafe vardı zaten

      Sil

Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...