FİLM YORUMU // THE FLU

2013 ‧ Dram/Felaket Filmi ‧ 2 saat 2 dakika

Merhaba :) Son zamanlarda ülkemiz ve dünya çok korkunç zamanlar geçiriyor. Covid-19 virüsü dünyayı kötü etkiledi. Şu anda okullar tatil ve Üniversiteler 3 hafta tatil biliyorsunuz. Evde kalalım mümkün oldukça ve Sağlık Bakanlığı’nın 14 kuralına uyalım. Evde oldukça bolca dizi, film, kitap, ders ve anneme yardım etmekle geçecek günlerim. İzlemek için film ararken Salgın ve Grip adlı 2 filmin trendlerde olduğunu gördüm. Eski filmler ama günümüzdeki duruma benzer olayları anlatıyormuş film.

Ben filmi izledim. Salgın’a sonra bakacağım. Filmde çok fazla olumsuz şey var. Karantina koşulları, herkesi bir araya toplamak, hayatta olsa bile enfekte olanları yakmak gibi… Kaldıramayacağını düşünen izlemesin. Normal zaman olsa etkilemez çok. Ama biliyorsunuz biz de sosyal izolasyondayız şu an. Ben izledim çünkü ben de sağlık çalışanı adayıyım ve kötü de olsa karantina, salgın hakkındaki şeyleri bilmeliyim, kurguyu izleyerek de olsa kendimi her türlü koşula hazırlamalıyım. Çünkü şu an öğrenci değil de virüs ortamında çalışan bir hemşire olabilirdim.

Filmde H1N1 denilen gripten bahsediliyor. Güney Kore’de yayılmaya başlıyor ve fark edildiğinde çok geç oluyor. Baştakiler de yanlışlar yapıyor herkesi zorla evinden çıkarıp bir araya topluyorlar. Sağlıksız ortam, bozuk psikoloji ve kimin enfekte olup olmadığının bilinmemesi işleri kötüleştiriyor.

Dış dünyadan kişiler de bu salgına müdahale ediyorlar. Filmin sonunda resmen salgından savaşa durumu olacaktı hatta oldu da ama neyse ki ucuz atlatıldı.

Doktor bir anne, enfekte olan kızı ve kurtarma ekibinden bir adamın etrafında dönüyor film. Ama olayların etkisini de çok iyi gözlemliyoruz. Dram, aksiyon çoktu. Özellikle sonlara doğru aşırı iyiydi. İnsanlara yapılan muamele çok sertti. 

Doktorun kızını sağlıklı ortama getirip herkesi tehlikeye atması da kötüydü ama tedavinin olmadığını ve hastaların öldürülebileceğini biliyordu. O yüzden kızından ayrılmak istemedi. Ama bir yerden sonra ayrı düştüler. Ayrı düştükten sonra olaylar yön değiştirdi. Kurtarma görevlisi adam olaylara daha çok dahil oldu ve küçük kız için çok fedakarlık yaptı. Filmin sonunda küçük kızın herkesin içinde dediği cümle boğazımı düğümledi. Çok dramatikti. Başrol oyuncuları da dizilerden biliyorum ve severim film su gibi akıp gitti.

Psikolojisi iyi olan, karantinadan etkilenmeyecek olan izlesin ya da şimdi değil de bir gün mutlaka.

Filmdeki yanlışı dedim. Herkesi bir araya toplamak hataydı. Virüs hava yoluyla bulaştığı için çok hızlı yayılıyor. Herkes evinde izole edilseydi belki filmdeki o noktaya gelinmezdi.

Tekrar hatırlatıyorum. Panik olmayalım, hijyene ve bağışıklığımıza dikkat edelim. Dışarı çıkmayalım, sadece zorunlu market ihtiyacı için çıkalım. Çalışan kişiler de gün içinde hijyene dikkat etsin. Eve gelince kıyafetlerini direk kirliye atsın. Mümkünse duş alsın. Protein, vitamin, mineral, karbonhidrat ve yağdan dengeli beslenmeye özen gösterelim. Yaşlılara, kronik hastalığı olanlara ve bebeklere ekstra dikkat edilmeli. Bu günler de geçecek. Unutmayın Koronavirüsü alacağımız tedbirlerden daha güçlü değildir! Moral bozmak yok. Tatil değil tedbir.

Evde vakit geçirmek bir süre sonra sıkıcı olabilir ama film dizi ve kitaplar bizi yeterince oyalar. Ha bir de ailemizle bu sayede daha çok sohbet ederiz.

Herkese mutlu ve sağlık dolu günler dilerim. Umarım ülkemiz ve dünya için en iyisi olur, hastalığa çözüm bulunur, enfekte olan sayısı sabit tutulur.