Yazar: H. G. Wells
Yayınevi: İndigo Kitap
Sayfa Sayısı: 244
İlk Yayınlanma Tarihi: Aralık 1897
TÜR: BİLİMKURGU
Uyarlamalar: Dünyalar
Savaşı (2005), War of the worlds (2019), The War of the worlds(mini dizi 2019)
KİTAP TANITIMI:
“İnsan öyle kibirlidir ve bu kibri yüzünden öyle körleşmiştir
ki hiçbir yazar, insanınkine benzer dünyevi bir aklın veya ondan daha zeki bir
yaşam formunun var olabileceğini on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar
öngörememişti. Dahası, Dünya’nın yüzeysel olarak yaklaşık dörtte birinden
meydana gelen ve Güneş’ten daha uzak olan Mars’ın, hem Dünya’dan daha yaşlı
olduğu hem de sadece zamanın başlangıcına uzak değil, aynı zamanda zamanın
sonuna yakın olduğu gerçeği de göz ardı edilmişti.”
Dünya, Marslıların istilasına uğrar. Devasa boyutlarda metalik
bir örümceği andıran yapıları ve yaydıkları ölümcül Isı Işını karşısında
Dünyalıların hiçbir şansı yoktur. Dünya tarihinin en önemli savaşı başlar ve
insanlığın sonu hızla yaklaşır. “Bilimkurgunun Shakespeare’i” olarak anılan H.
G. Wells’in ilk defa 1898 yılında yayımlanan Dünyalar Savaşı adlı bu kitabı,
çağının ilk ve en iyi bilimkurgu yapıtları arasındaki yerini yıllardır
korumaktadır.
KİTAP YORUMUM:
Merhaba J
Daha önce yazardan; Görünmez Adam , Zaman Makinesi (yorumladım, tıklayıp okuyabilirsiniz.), Doktor Moreau’nun Adası kitaplarını okudum.
Daha önce yazardan; Görünmez Adam , Zaman Makinesi (yorumladım, tıklayıp okuyabilirsiniz.), Doktor Moreau’nun Adası kitaplarını okudum.
Çok merak ettiğim kitabı sonunda okuyabildim. Bir günde
bitirdim. Acayip güzeldi. Yazılış tarihine bakılınca inanılmaz bir hayal gücü
olduğunu fark ediyorsunuz. Zaten Wells’e bayılırım. Her okuduğum kitabından
sonra vay be diyorum.
Bu kitapta adından belli. Dünyalar savaşıyor. Her şey yolunda
giderken bir gün dünyaya garip silindirler düşüyor. İnsanlar bunları merak
ediyor ama çok da önemsemiyor. Sonraysa asıl işgalciler geliyor.
Marslılar Dünyayı ele geçiriyor. Metalik ve örümceğimsi
yapılar dolaşıyor etrafta. Marslılar ise çok büyük zırhların içinde dolaşıyor. İnsanları
hemen öldüren ısı ışını yayıyorlar. Onlara yaklaşan herkes ölüyor. Marstan getirdikleri
kımızı otu yerleştiriyorlar toprağa. O bitki her şeyi çürütüyor tüm suyu
kendine çekiyor. İnsanları kaçırıyorlar ve onları kullanıyorlar. İlginç şeyler
yapıyorlar. Kitabı okurken çok şaşırdım. Wells 1898 yılında tüm bunları hayal
etmiş ve yazmış. İnanılmaz gerçekten.
Uzaylı istilası klasik bir konu. Belki yazılanlar da duyulan
şeyler ama bu eser bir kült. Uzaylı istilası kurgularının babası yani. Ben de
bu konuda okumayı çok severim klasik de olsa beni etkiliyor :)
En ilginci de savaş başladığı halde, uzaylılar insanları
katlettiği halde ilk günlerde kimse umursamıyor bunu. Uydurma şeyler
sanıyorlar. Tabi o zamanlarda arabalar, internet olmadığı için haberler geç
duyuluyor. At arabası çağı bu. Yiyecek içecek çok yok. İnsanlar zor zamanlarda
zaten. Yaşamın zor olduğu günler. Şimdiki gibi ulaşılması kolay şeyler yok.
İnsanlar buna çare bulamıyor. Ne kadar vursalar da bu canlılar
dünyada geziniyor. Sadece 1 tanesini öldürebiliyorlar. Çok seviniyor buna küçük
insanlar. Oysa ki bu canlılar tek bir tane sarsılmayla alt edilecek cinsten
değil. Her yeri ele geçirip öldürüyorlar önlerine geleni.
Sonuna kadar merakla okudum. İnsanlar nasıl kurtulacak acaba
diye. Hatta bir ara yaşam durmuştu. Kurtulamaz bunlar falan derken inanılmaz
basit bir şey bu canlıları yok etti. Çok değişikti. Harika bir hayal gücü var. Bilimle
hayal gücünün harmanlanması bu :)
Bir karakter üzerinden anlatıyor Wells bu romanı. Onun karşılaştığı
olayları ve kişileri anlatarak işgali resmediyor. Uzaylılara çok yakın durup
bakıyor bu karakter. Kaçış hikayesi de güzeldi. Rastladığı kişiler ilginçti. Hele
topçu var ya onun fikirlerinin bazılarını sevdim. Ama icraata geçemedi tam
olarak.
Sorgulatan bir kitaptı. Gerçekten böyle bir şey olsa, Dünya
işgal edilse neler yapardık acaba? Eski çağlardaki bu insanlar doğanın gücü
sayesinde kurtuldu bir nevi. Ama biz o kadar şanslı olur muyuz?
İnsanlık nereye ilerleyecek? Koskoca evrendeki akıllı varlık
sadece biz değilizdir. Bizim gibi başka zeki varlıkların olduğu gezegenler de
vardır diye düşünüyorum.
Ama biz yine de Dünyamıza sahip çıkalım. Koruyalım. Kirletmeyelim.
İstila edecek güçte değiliz zaten. Yakınlarda yaşanılacak yerler de yok. Tek bir
Dünya var ona da gözümüz gibi bakalım =)
Kitabın dizi uyarlaması yapıldı. Tabii ki çağ farkı olduğundan
her şey farklı. Karakterler de farklı. Marslıların tipi anlatılanlara benziyor.
Acaba dizinin sonu da kitaptaki gibi mi olacak merak içindeyim.
Ben diziyi izliyorum. Adı WAR OF THE WORLDS. @fxtvturkiye ‘den izliyorum diziyi. Her Çarşamba 21.30’da oynuyor. Dizi de sürükleyici ilerliyor. Karakterleri sevdim. Hepsi bir araya gelecek sanırım. Bu tip şeyleri seviyorum zaten. Hayatta kalma savaşı var, artık konu daha da genişledi son bölümle birlikte :)
Ben diziyi izliyorum. Adı WAR OF THE WORLDS. @fxtvturkiye ‘den izliyorum diziyi. Her Çarşamba 21.30’da oynuyor. Dizi de sürükleyici ilerliyor. Karakterleri sevdim. Hepsi bir araya gelecek sanırım. Bu tip şeyleri seviyorum zaten. Hayatta kalma savaşı var, artık konu daha da genişledi son bölümle birlikte :)
Ayrıca 2005 yapımı Tom Cruise başrollü bir filmi varmış. Yakın zamanda bir de mini dizisi yapılmış. The war of the worlds adında.
*ALINTILAR*
“O doludizgin kader hemen başımızın
üstündeyken,insanların küçük işlerinin peşinde koşuşturmaları şimdi beni
inanılmaz derecede hayrete sürüklüyor.”
***
"Yaşam tekrar gerçekci olmak
zorunda, bir işe yaramayanlar, başkalarına yük olanlar ya da zarar verenler
ölmeli. Ölmeliler."
***
“On dokuzuncu yüzyılın sonlarında hiç
kimse bu dünyanın insanoğlundan daha akıllı, yine de onun kadar ölümlü
varlıklar tarafından merakla ve yakından izlendiğine; insanlar pek çok tasaları
ile meşgulken, belki bir insanın mikroskopla bir damla suyun içinde kaynaşıp
hızla çoğalan kısa ömürlü yaratıkları inceleyeceği gibi kılı kırk yararcasına
inceledikleri ve araştırdıklarına inanmazdı.”
***
“İnsanlık o kadar kibirlidir ve kibri
tarafından öylesine kör edilmiştir.”
***
"Bedenin gerisi olmadığı zaman,
insanoğlunun duygusallığının temel dayanaklarından yoksun kalan beynin elbette
sadece bencil bir akıllı varlığa dönüşmesi muhtemeldir."
***
“Şurası muhakkak ki, bu savaştan başka
hiçbir şey öğrenmediysek de, en azından merhameti, egemenliğimiz altında
inleyen o akılsız yaratıklara merhamet duymayı öğrenmiştik.”
***
“Üstelik, ölmek o kadar da korkunç bir
şey değil ki; ölümü bu kadar korkunç yapanlar, korkaklar.”
Bu tarz aşırı okumam ama okuyunca her seferinde yok artık diyorum o yıllarda bunlar nasıl yazılmış diye
YanıtlaSilevet ya demi harika bir yetenek ve hayal gücü var :)
SilBen de bilim kurgu kitaplarını pek sevmem ama sanırım merak uyandıran sürükleyici bir kitaba benziyor:)
YanıtlaSilBence şans vermelisin. Evet merak uyandırıcı =)
SilEvet sen de oku kisa zamanda insallah. Yorumunu merakla beklerim. Acaba senin fikrin ne olacak?
YanıtlaSilBilim kurgu tarzını bende çok sevmem ama izleyip beğendiğim birkaç film var, benimki biraz da önyargı, ya gerçek olursa:)
YanıtlaSilahah aynen gerçek olursa diye korkuyor insan izlerken.
Silhıhıms var filmi, ama dizisini duymadıydım, not aldım, görünmez adamın da var filmisi :) ne güzel kipatlar okuyon seeeen :) eveeet, dünyaya iyi bakalım lazım bizeee :)
YanıtlaSilevettt :)) izleyeceğim bu filmlerii. seviyorum wells i .))
Silbu kitabı okuyan biri çok bayık demişti bilemiyorum filmi izledim sanırım betimlenen uzaylılar filmde daha teknolojik okumadım anlatılanlardan yola çıkıyorum.
YanıtlaSilevet kişiye göre değişebilir sıkıcı gelebilir çünkü eski zamanı anlatıyor. filmde daha teknolojiktir yani
SilGüzel kitap buldular mı kaçırmıyorlar artık; film, dizi ne varsa uyarlıyorlar :-)
YanıtlaSilya çok haklısın :))
Sil