3 Aralık 2019 Salı

İNSANCIKLAR – DOSTOYEVSKİ



İlk Yayınlanma Tarihi: 1846

Yazar: Fyodor Dostoyevski
Türler: Mektup Roman, Kurgu
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 216

KİTAP TANITIMI:

Ergin Altay çevirisi,Joseph Frank'nin önsözü,W. J. Leatherbarrow'un sonsözüyle. Yazar ve dönem kronolojisiyle.
Dostoyevski'nin ilk romanı olan İnsancıklar yayımlandığında büyük övgüyle karşılanmış, edebi bir dehanın habercisi olarak görülmüştü.İnsancıklar, St. Petersburg'da bir devlet dairesinde çalışan orta yaşlı ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuşkin ile uzaktan akrabası, yirmili yaşlarının başında genç bir kadın olan Varvara Dobroselova arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bir eserdir. Dostoyevski'nin henüz 24 yaşındayken kaleme aldığı; yoksulluk, dostluk ve sanat sevgisi gibi temalarla örülü bu roman, dönemin eleştirmenlerince adeta göklere çıkarılarak yazarın edebiyat çevrelerine bir yıldız gibi girmesini sağlamış ve çok parlak bir "toplumsal roman" olarak nitelendirilmişti.
"Sahip olduğu ilham perisiyle çatı ve bodrum katlarında yaşayanlara hayat veren genç şairi tebrik ediyorum. Yaldızlı köşklerde yaşayanlara 'yoksullar da insan, onlar da kardeşlerimiz,' diye haykırıyor."

KİTAP YORUMUM:


Merhaba :)

Mektuplardan oluşan bir kitap önerisiyle geldim. Dostoyevski herkesin mutlaka okuması gereken yazarlar arasında. Ben de sanırım ilk kez okudum. Kitaba pek ısınamadım. Anlamadım bazı yerleri. Ama sonradan kafamda netleşti. Dostoyevski’ye başlamak için iyi bir kitap değil bence. Daha güzel eserleri vardır elbette. Sizin bana önerdiğiniz olursa mutlaka yazın olur mu? Elimde yeraltından notlar eseri var onu okuyacağım. Ama önerdiklerinizi de alırım.

Makar ve Varvara mektupların sahipleri. Makar bu kadına aşıkmış meğer ben arada kalmıştım. Çünkü bazı yerlerde dostum gibi kelimeler geçiyordu. Aslında Varvara dostum, siz akrabamsınız falan diyerek zavallı Makar’ı kendinden uzaklaştırdı. Makar da ona açılamadı. Bunu sonlara doğru anlayabildim. Kitap sıkıcıydı yalan söylemeyeceğim. Uzun süre elimde süründü. Bitirdiğimdeyse Varvara adlı kadına çok sinirlendim. Para uğruna saçma şeyler yaptı.


Makar çok alçakgönüllü, fedakar bir adam. Varvara’yı herkesten çok seviyor. Tek yakını o diyebilirim. Onun için her şeyi yapıyor. Misal, Varvara evlenme hazırlıkları yapıyordu. Zengin bir adamla evlenecekti. Elbisesinin güpürlerini, terzi işlerini falan Makar’dan istedi hep. Ne ikiyüzlü ne bencil ne vefasız ne vurdumduymaz bir kadınmış yahu! Valla çok sinirlendim. Makar yazık garibim onun her dediğini yaptı. Peşinden koştu. Ama ona duygusal anlamda açılamadı. Hep bir adım geride kaldı.

Varvara asla onun sevgisini hak etmedi bence. Ne adi bir insanmış. Özür dilerim ama bu karaktere cidden sinir oldum. Niye çünkü gerçekte de böyle insanlar var. Sevmediği kişiyi kendi yararına kullananlar var. Ben de çok karşılaştım o sebepten çok nefret ediyorum bu karakterdeki insanlardan.
Bu kitap iki insanın hayatlarından kesitler sunuyor. İnsancıkları anlatıyor. 

İnsancık, küçültme eki var dikkat ederseniz. Dostoyevski bunu bilerek seçmiş. Çünkü fakir bu insanlar. O kadar açlar ki. Paraları o kadar yetersiz ki. 

Aslında Varvara’yı anlayabilirdim. Daha kaliteli yaşamak için zengin adamı seçtiği için. Ama yine de bu önemsiz işlerini Makar’a yaptıracağı anlamına gelmez. Fakirlik yüzünden ezilen, hor görülen insanlar. İnsancıklar aslında.
Makar iş yerinde bir gün üst mertebedeki kişi tarafından fark ediliyor. Düğmesi kopuyor ve adam onun eski kıyafetlerini fark ediyor. Sonra ona para veriyor. Makar alışık değil böyle iyi niyetlilere. O adamı o kadar çok övüyor ki anlatamam. Çok üzülmüştüm haline.

Makar, memur ama kazandığı paranın çoğunu Varvara için harcıyor. Ona bir şeyler alıyor ya da parayı gönderiyor. Yapması hoş tamam ama kendi hakkına girdi. Hani derler ya fazla fedakârlık kişinin kendi kul hakkına girmesidir diye. Bu kitapta onu net gördüm. Yazık çok yazık…

Kitap iyiydi hoştu, sorgulattı. Bencil insanlardan nefret ettirdi. Küçük hayatları anlattı. Ezilen, fakir insanları anlattı. Günlük sıradan basit yaşamlardan bahsetti. Bittiğinde çokça sinirlenmiştim Varvara’ya. Benden farklı düşünen varsa yazsın tartışalım :)

18 yorum:

  1. Dosyoyevski'nin 2012 yılında okuduğum bir kitabıydı. Benimde Dostoyevskinin en beğendiklerim arasında sayılmaz ama yine de tekrar okumayı düşündüğüm kitaplardan biri.
    Sabah tamda kafamı meşgul eden düşünceler vardı. Yazınızda gördüğüm şu cümle hepsini özetledi, yol gösterdi bana; "fazla fedakarlık kişinin kendi kul hakkında girmesidir" diye. Güzel bir tevafuk.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet haklısın bu cümle beni de her zaman çok etkilemiştir. kendimizi ezdirmeden iyilik yapmalıyız. gönlünce olsun her şey :)

      Sil
  2. Dostayevski gerçekten mutlaka okunması gereken bir yazar bence de. Mektup tarzlı eserleri ben de sevmiyorum. Ama konusu ilgiçekici bence. "İnsancıklar" fakirlikten çok maneviyaydan yoksunları ifade ediyor sanki. Mesela Varvara gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hmm evet doğru diyorsun o da farklı bir bakış açısı ve sevdim bu düşüncene katılıyorum :))

      Sil
  3. hımm, yeraltından notlar en sevdiğim eseri onun ama o da ağır. suç ve ceza en önemli romanı onu oku bence, raskolnikov en ünlü kahramanı. bi de karamozov kardeşler tabii. kendi kardeşleri aslında yazarın. kumarbaz ı okuyabilirsin :) dosto gerçekten de çok kumarbazmış. hep borçlarını ödeyebilmek için roman yazmış. deli biraz ama iyi yazıyor işte :) ay tolstoy oku bi deee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet tamam o zaman hepsini göz önüne alacağım. kafamın boş olduğu bir zamanda okuyayım en iyisi ben bu yazarları :)

      Sil
  4. Merak ettim bu kitabı. Aslında uzun süredir Dostoyevski okumuyorum ve özledim. Bir kitabını okuma listeme almam lazım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet ben de ilk kez okudum. umarım okuyabilirsin sen de :)

      Sil
  5. Dostoyevski benim en sevdiğim yazar desem abartmış olmam.
    Insanciklar kitabı da yine o kıymetli eserlerinden birisi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet haklısın gerçekten farklı bir tarzı var :)

      Sil
  6. Eskiden okumuştum sadece sonunun bir garip bittiğini hatırlıyordum, yazını okuyunca bir şeyler daha hatırladım sanki kıyafetini falan yaptırıyordu değil mi :) Dostoyevski’ye suç ve ceza ile başlamıştım sanırım ve çok sevmiştim :) yeraltından notları okumadım ben de onu merak ediyorum, beyaz geceler vardı bir de o da çok güzel :)) aa az kalsın unutuyordum seni mimledim ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. aa bu aralar mimler mimler üstüne teşekkür ederimm :)) şu sıralar çok doluyum ama okul bir tatile girsin tüm mimlerimi yapacağım. not ettim inşallah kısa zamanda yaparım.

      Sil
  7. Bu kitabını okumadığım için yorum yapamayacağım. Kitabı İletişim Yayınları'ndan okumana sevindim. Klasikler konusunda en güvendiğim yayınevidir.

    Yeraltından Notlar'ın ilk bölümü biraz sıkabilir, ikinci bölümüyle açılıyor. Güzel bir kitaptı. Ben tiyatrosunu izleyince çok etkilenmiş, sonra kitabını okumuştum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayy ben de tiyatroya gitmek istiyorum artık. en son çocukken 1 kez gittim. evet iletişim yayınları harika ama pahalı olabiliyor..
      yeraltından notları okuyacağım inşallah okul tatile girsin.

      Sil
  8. Blogunuz oldukça güzel ve emek verilmiş.Kaleminize sağlık.Yeni
    açtığım bloguma zaman ayırıp takip ederseniz oldukça mutlu olurum.Sağlıcakla Kalın.

    https://hepfragmanizle.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  9. evet gerçekten o cümleyi seviyorum. harika. doğru bir söz

    YanıtlaSil
  10. ❝Kendisinden hiçbir şey saklamadığımı gördükçe bana olan bağlılığı çoğalıyordu.❞

    Dostoyevski’nin İnsancıklar kitabıyla ilgili yorumum ve sevdiğim alıntılar için tıklayabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/dostoyevski-insanciklar-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil

Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...