Yazar: Leigh Bardugo
Çevirmen: Ömer Mülazım
Yayınevi : Martı Yayınları
Seri adı ve sırası:
The Grisha # 3
Türü: Fantastik, Romantik, Macera
Sayfa Sayısı: 432
Baskı Yılı: 2015
KİTAP TANITIMI:
Hepimiz ölürüz ama herkes bir
amaç uğruna ölmez Güneşin Elçisi Alina, Karanlıklar Efendisi'yle yaptığı son
savaştan mağlubiyetle ayrıldıktan sonra yeraltındaki tünellere, Beyaz
Katedral'e sığınır. Oldukça zayıf düşmüştür ve güneş ışığı olmadığı için gücünü
de çağıramamaktadır.Tek çare, eski haline kavuşana kadar Apparat'ın dediklerini
yapmaktır. Malyen ve Grishaların gizli bir planla Apparat'ı kontrol altına
alması,Güneşin Elçisi adına mücadeleyi daha da zora sokar. Alina'nın şimdi,
Karanlıklar Efendisi'ni alt etmesi için gereken tek gücün anahtarı olan
ateşkuşunu bulması gerekmektedir. Peki onu bulup üç büyüteci bir araya
getirdiğinde, Karanlıklar Efendisi'yle yüzleşerek Karanlıklar Diyarı'nı yok edecek
kadar kuvvetli olabilecek midir?
"Serinin üçüncü kitabı
Çöküş ve Yükseliş'te, uzun süre akıllardan çıkmayacak ve nefes kesen bir sona
imza atılmış. Kesinlikle olağanüstü."
-Amazon-
"Karakterlerin her biri
kusursuz bir gerçekliğe sahip. Bu seriyi okunası kılan sebeplerden biri de işte
bu."
-Booklist-
"Bardugo serinin
takipçilerini kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacak bir fantastik serüvenle
daha karşımızda."
-Los Angeles Times-
Grısha serisinin 3. ve son kitabını bitirdim. Seri güzel bitti. Sonunu nasıl bağlayacak diye baya
merak ediyordum. Bu kitapta bir çok gizem çözüldü. Daha farklı bitebilir diye
beklemiştim. Ama tahmin ettiğim kişiyi seçti Alina. Genelde kitapta bir tane
sevdiğim erkek karakter olurdu. Ama burda üç tane vardı :) Karanlıklar
Efendisi, Nikolai Lantsov, Malyen.
Alina ilk kitaptan
beri baya değişti. İlk kitapta çok saftı, ikinci kitapta açgözlüydü, bu kitapta
da mücadeleciydi. Garip olan şu ki Alina
Karanlıklar Efendisi’ne körü körüne aşık olmasına rağmen ülkenin ve halkın
iyiliği için onu yok etmek istiyordu. Nikolai’yi de seviyordu. Malyen’le
çocukluğundan beri tanışıyordu, onun yanında kendini güvende hissediyor ve
seviyordu. Malyen onun geçmişi ve bugünüydü. Yani Alina hepsini kendince
seviyordu ama duygularını bir kenara bırakıp mantıkla hareket etmeye çalıştı.
Bu kitap Beyaz
Katedral’den devam etti. Aparat Alina’yı gücünü toplama bahanesiyle
hapsetmişti. Alina yer altında olduğu için ışığı çağıramıyordu. Malyen, Tolya,
Tamar, David, Genya ve diğerleri Alina’yı ordan kurtardılar. Ateşkuşu’nu
aramaya başladılar. Başlarından bir ton olay geçti.
Bu sefer Alina,
aralarındaki bağlantıyı kullanarak Karanlıklar Efendisi’nin yanına gidiyordu. Karanlıklar
Efendisinin gerçek adını da öğrendik içim rahatladı :)
Karanlıklar Efendisi çok farklı bir adam. Farklı bir gücü ve etkisi var. Alina ona baya iyi karşı koydu.
Karanlıklar Efendisi çok farklı bir adam. Farklı bir gücü ve etkisi var. Alina ona baya iyi karşı koydu.
Bir ara Nikolai
bunları tam zamanında kurtardı ve dağa inşa ettiği Çıkrık’a götürdü. Bu adamın
fikirleri çok güzel bayılıyorum ya :))
Karanlıklar Efendisi
onları buldu tabi. Çok kötü şeyler oldu. Baghra oğluyla karşılaştı ve ona acı
verecek bir şey yaptı. Adrik kolunu kaybetti.
***
SPOİLER: Nikolai’nin içine gölge girdi ve volcra ya dönüştü, yine
içindeki Nikolai’yi unutmadı canavara karşı kendi içinde mücadele verdi. Kitabın
sonlarına doğru Nikolai kurtuldu. Çok üzüldüm ona böyle bir şey olduğunda. Çünkü
en sevdiğim Nikolai diyebilirim. Çok değişik bir insan. Ayrıca bir prens kim
sevmez ki? :)) SPOİLER SONU
***
Nikolai’nin Alina’ya
dediği şu sözü çok seviyorum, her dediğinde gülesim geliyor:
“Benden alıntı yapmana bayılıyorum.”
“Benden alıntı yapmana bayılıyorum.”
Harshaw adlı yeni
karakter vardı ve onun kedisi Oncat. Acayip biri, ayrıca baya komik.
Zoya’yı sevdim bu
kitapta.
Sergei ihanet etti
zaten her şey onun yüzünden oldu.
David ve Genya
baya iyiydiler. David Genya’nın tüm hatalarına ve dış görünüşündeki yaralara
rağmen ondan vazgeçmedi ve sevdi. Genya mükemmel derecede güzelken ona hiç
bakmıyordu ama en zor durumda kaldığında onu bırakmadı.
Baghra’nın Alina’ya
anlattığı gerçekler beni çok şaşırttı. Morazova nın onla ilgisi olduğunu tahmin
etmiştim ama bu kadarını beklemiyordum.
Ateşkuşu’nu
buldular ve orada çok ilginç bir şey oldu. Hiç beklemediğim bir şeydi ve üçüncü
büyütecin neden bu kadar abartıldığını anladım. Ateşkuşu çok etkileyiciydi. Yazar
güzel tasvir etmiş.
Bu kitapta altı
çizilmelik güzel cümleler baya çoktu. Sevdiğim cümleleri aşağıya yazacağım.
Dediğim gibi seri
güzel bitti. Bu kitap baya güzeldi, elimden bırakmak istemedim. İkinci kitap
hep aksiyondu ama eksik bir şeyler vardı pek sevmemiştim. Tabi ki güzel bir kitaptı
ama ilk kitapla karşılaştırınca pek de etkileyici değildi. Bu kitapta her şey
vardı. Aşk, macera, gizem… Sevdiğim serilerin arasına eklendi Grisha serisi :)
İlk kitabı
bitirince kitabın ismi ne laka demiştim. Ama şimdi daha iyi anlıyorum yani ben
öyle anladım başka mana çıkaran varsa yazabilir yoruma. Gölge Karanlıklar
Efendisi; Kemik Alina. Çünkü Alina’nın büyüteçlerinden ikisi kemikle alakalı. Başka
bir manada da olabilir ama böyle anladım. Bu kitapta da ilk kısım zaten Alina
ve arkadaşlarının mağlubiyeti yani çöküşleriyle alakalı. Diğer kısımda da
bunlar yükselişe geçiyor.
Seriyi hemen
bitirmek istemedim. O yüzden kitaplar arasında biraz süre bıraktım ama yine de
kitaba başlayınca devamı geldi, çabuk bitti.
Bu seride çok
farklı şeyler vardı. Grisha dünyası, büyüteçler, Karanlıklar Efendisi, Nikolai’nin
gizemli kimliği ve uçuk fikirleri, Malyen’in mükemmel izciliği, saf ve sıska
bir kızın Güneşin Elçisi olması, ikiz devlerin :) Güneşin Elçisi’nin müritleri
oluşu, gölgeler, ışık, volcralar, Karanlıklar diyarı ve daha pek çok şey…
Baghra okuduğum en
etkileyici karakterlerdendi. Çok cesur ve gözü kara bir kadındı. Çok fazla
sırrı vardı. Oğlunu büyütürken kendisinin hissettiği gibi yalnızlık hissetmesin
diye ona hep kibir aşılamış ve yıllar sonra oğlunun caniliğiyle pişman olmuş. Bu
kitapta onu mahvedecek bir şey yaptı, kahramanca davrandı. Hiçbir anne
çocuğunun bir canavar gibi olduğunu görmek istemez. Ama yine de merhametinden
onu üzecek bir şey yapmaz fakat bu kitapta bir annenin çocuğunu yerle bir
edecek hareketi yaptığını okuyunca ürperdim. Ama aynı zamanda da oğlunun ona
çok zararı olmuştu, onu kör bırakmıştı mesela.
Bu seride acıma
yok. Anne çocuğuna, çocuk anneye hiç acımadan zarar verebiliyor. Hiç kimse
masum değil. Herkesin acısı var hataları var… Bu seriyi sevmemin en büyük
nedeni de bu. Alina da aşık olduğu adamı öldürmeyi göze alabiliyor mesela. Kendisine
yardım eden insanlara ihanet edebilecek kişiler var. Gerçek hayat gibi. Herkes kendini
düşünüyor. Her şey çıkar ilişkisi üzerine kurulu. Adamın bir sürü gücü var onla
yetinmeyip dünyayı ele geçirmek istiyor. Daha bir sürü kötülük…
Tüm kötülüklerine rağmen Karanlıklar Efendisi'ni çok sevdim. Onun açısından bakarsak annesinin yetiştirme şekli yüzünden bu kötülükleri yapmış. Yani kendini ezdirmemek için, herkesin ona saygı ve korkuyla davranması için, en güçlü grısha olduğunu göstermek için. Tabi ki bu bahaneler yaptığı kötülükleri unutturamaz. Ama o yalnızdı sadece annesi vardı ki o da çocuğu babasına ve annesine duyduğu nefretle yetiştiriyordu. Ailenin ne demek olduğunu, merhametin ne olduğunu bilmeden büyüdü Karanlıklar Efendisi. Böylece sadece acımasızca hükmetmeyi öğrendi.
Tüm kötülüklerine rağmen Karanlıklar Efendisi'ni çok sevdim. Onun açısından bakarsak annesinin yetiştirme şekli yüzünden bu kötülükleri yapmış. Yani kendini ezdirmemek için, herkesin ona saygı ve korkuyla davranması için, en güçlü grısha olduğunu göstermek için. Tabi ki bu bahaneler yaptığı kötülükleri unutturamaz. Ama o yalnızdı sadece annesi vardı ki o da çocuğu babasına ve annesine duyduğu nefretle yetiştiriyordu. Ailenin ne demek olduğunu, merhametin ne olduğunu bilmeden büyüdü Karanlıklar Efendisi. Böylece sadece acımasızca hükmetmeyi öğrendi.
Her şeye rağmen
Alina’nın yanında olan, hatalarına rağmen iyiliği seçen insanlar da var. Malyen,
Genya, David, Zoya, Tamar, Tolya, Harshaw ve Nikolai.
Muhteşem bir
seri. Kurgusu, karakterleri güzel, etkileyici, derin. Karakterlerin hepsi
insana bir şey katıyor. Hepsi mükemmel. Evet dediğim gibi hepsinin yanlışları
var ve bu daha gerçekçi. Alina’nın vereceği karar çok zordu. Aşkı ve ülkesi
arasında kalmak. Çok berbat bir duygu. Malyen’i de seviyorum ama beni daha az
etkiledi, Karanlıklar Efendisi ve Nikolai’ye göre. Neden bilmiyorum ama Alina’nın
Nikolai’yi seçmesini isterdim. Gerçekten hepsi harikaydı. Bütün karakterlerin
hislerini paylaştım. Yazar çok güzel yazmış.
Her kitapta işin
ciddiyetini Alina ile beraber anladım ve onun olgunlaşmasını, sorumluluklarını
sahiplenmesini okumak çok güzeldi. Son kısımlarda Alina’nın yaptığı o davranış
beni bitirdi. Üçüncü büyüteç için yaptığı büyük cesaret ve fedakarlık
gerektiriyordu. Ben yapamazdım belki de. Kendimi onun yerine koyuyorum ama
olmuyor yaptığı şey anlaşılamazdı. Ama her şeye rağmen mutlu son yazabilmiş
yazarımız. Buna çok sevindim.
Çok büyük şeyler
atlattılar. Bir sürü şey kaybettiler. Kendilerinden parçalar kaybettiler ama
hep umutları vardı. İyilik için fedakarlık yaptı. Hepsi ne kadar zor olsa da
mücadeleyi bırakmadı. Herkese önereceğim fantastik, maceralı, dramatik,
romantik, duygusal bir seri. Mutlaka deneyin seriyi okumadıysanız bir an önce
şans verin.
Kitapların hepsini
8’er liraya aldım. Şansıma öyle denk geldi yoksa uzun bir süre okuyamazdım veya
art arda okuyamazdım.
Seriye veda etmek
zor oldu benim için. Ama yazar tam zamanında bitirmiş. Uzatsaydı kötü
olabilirdi. Ayrıca diğer yazarlar gibi para için ek kitap falan çıkardığını
duymadım bu da yazarı sevmek için bir artı daha :) Ayrıca yeni serisi çıkmış: Kargalar Meclisi, onu da okumak isterim.
Bir de pinterestte, serinin fanartları muhteşem :) yorumlarıma ekledim beğendiklerimi ;)
Bir de pinterestte, serinin fanartları muhteşem :) yorumlarıma ekledim beğendiklerimi ;)
Herkes sevecek
diye bir şey yok tabi ama bana kalırsa o son gerekliydi. Karanlıklar Efendisi
hakkında daha çok şey öğrenmek ve Nikolai’nin prens oluşuna daha çok
değinilmesini ayrıca Alina’nın onu seçmesini isterdim. Ama her şeye rağmen
güzel bittiğini düşünüyorum.
-AMARİL-
*ALINTILAR*
Belki de aşk bir batıl inançtı, yalnızlık
gerçeğini kendimizden uzak tutmak için ettiğimiz bir dua... En nihayetinde
belki de aşk inanılmaz parlak ve asla ulaşamayacağınız bir şeye özlem duymaktı.
***
Yayını omuzladı. "Hepimiz
ölürüz," dedi avını almak için koşmaya başlarken. "Ama herkes bir
amaç uğruna ölmez."
***
Onu Harshaw'un ateşi izlediği gibi izliyor.
Sanki ona hiç doymayacakmış gibi. Sanki onu kaybetmeden önceki her anı
yakalamaya çalışırmış gibi.
***
"Aleksander" diye fısıldadım. Bir
çocuğun adıydı bu. Artık kullanılmayan. Neredeyse unutulmuş.
***
'Benden alıntı yaptığında sana
bayılıyorum.' İç geçirdi. 'Keşke bu kadar bilge olmasaydım.'
benimde severek okuduğum bir seri idi...
YanıtlaSilKesinlikle çok güzel ve etkileyici bir seri :))
SilÇok güzel bir kitap serisi. Şu an üçüncü kitaptayim. Alına'nın ve karanlıklar Efendisi'yle olmasını çok isterdim. Ama diziden bildiğim kadarıyla serinin sonunda bu gerçekleşmiyor. Bunu o kadar çok istiyordum ki anlatamam. Bana hep Küçük Saray dan kaçtıktan sonra Malyen i seviyor gibi geliyordu. Karanlıklar Efendisi'ne donmemesi beni çok sinir ediyor...
YanıtlaSilben onla olmasını istememiştim. değişik karakterler mevcut pembe bi aşk olmazdı zaten bence :(
SilUyumu yakalarlardi aslında. Takildigimiz insanlardan bir parça almaz miyiz zaten?
Sil