Seri adı: HALF LİFE TRİLOGY
Seri sırası: 1/3
Yayınevi: Dex Yayınları
Sayfa sayısı: 391
Basım yılı: 2014
KİTAP TANITIMI:
Sen bir cadısın, yarı Ak, yarı Kara.
Okuyamıyor, yazamıyorsun ama iyileşiyorsun hızla. Karanlık
çökünce kapalı bir yerde kalırsan hasta oluyorsun.
Annalise'e çok âşıksın ama Ak Cadılardan nefret ediyorsun.
On dört yaşından beri bir kafesin içinde tutsaksın. Kaçmalı ve
o korkunç, katil babanı bulmalısın. Bunu başarmalısın, on yedinci yaş gününden
önce hem de. Çünkü sen yok edilmesi gereken bir Bela'sın.
KİTAP YORUMUM:
Öncelikle kitabı birçok bloggerın
beğendiğini ve kitabımı eline alan bazı kişilerin de saçma bir kitap niye
okuyorsun dediğini belirtmek istiyorum. Ama tüm beğenmeyenlere rağmen ben
beğendim ve çoğu kitaba göre öncelikli sırada benim için ve seriyi kesin bitireceğim
ama ne zaman olur bilemiyorum öncelikler var tabi ;)
Kitaba ön yargıyla yaklaşmayın ve
şans verin. Arka kapak yazısı bence güzel, ama çok kafiyeli yazılmaya
çalışıldığı için de biraz basit bir kitap gibi durduğunu düşünüyorum. Ama kesinlikle
öyle değil. Bu seriyi bir şeyle karşılaştırmayın. Dediğim gibi ön yargısız ve
güzel düşüncelerle başlayın kitaba.
Kitap gerçekten güzel. Yazarın dili
akıcıydı. Genelde Nathan adlı baş karakterimiz olan Yarı Kod ağzından
yazılıyor. İlahi ya da kamera bakış açısıyla yazılan kısımların kim tarafından
yazıldığını hala anlayamadım. Ama farklı bir hava katmış olaya.
Nathan Yarı Ak Yarı Kara Cadı ve
her iki taraf da bunu kabullenemiyor. Hiçbir yere tam olarak ait olamıyor. Zor bir
hayat yaşıyor tabi ki. Bizde nasıl ırk ayrımcılığı varsa (bu kitapta normal
insanlar Fersiz olarak adlandırılıyor) onlarda da Yarı Kod ve melez olanlar hoş
karşılanmıyor, damgalanıyorlar.
Melezlerden az var ama Yarı Kod
sadece Nathan. Çünkü Ak ve Kara Cadılar düşman ve Nathan’ın iyileştirme gücü
olan annesi Ak, babası en korkulan ve güçlü Kara Cadı. Bunlar birbirlerini
yasak olduğu halde seviyorlar. Zaten imkansız olan neyse gider onu isteriz. Nathan
da istenmeyen çocuk. Mutsuz son. Ama Nathan değişik bir şekilde iyi bir
karakter. Düşünceleri çok güzel. Espriyi, korkuyu, acıyı, mutluluğu, sevgiyi
çok güzel bir şekilde yaşıyor ve anlatıyor. Diğer gençler gibi atarlı ve sorumsuz
değil ;)
Nathan’ın 11 yaşıından 17 yaşına
kadar olan değişimini okuyoruz. Gittikçe olgunlaşıyor, güçleniyor. Bu arada 17
yaşına giren her cadı 3 Armağanını almak ve bir atasının kanını emmek zorunda. Yoksa
tam bir cadı olamaz ve ölebilir. Nathan babasını hiç görmemiş babası en kötü
cadılardan. Çok fazla yeteneği var ve katil. Ninesiyle yaşıyor Nathan. Üç üvey
kardeşi var. Jessica ondan nefret ediyor ama Arran ve Deborah iyiler ve onu
seviyorlar. 14 yaşında ailesinden ayrılıyor ve kafese kapatılıyor. İlk başlarda
geçmişe gidip anlattı yazar ama sonra eş zamanlı oldu. Onu eğiten ve kafese
kapatan Celia’yı sevdim bazen. O kadar da kötü değil. Kendince sebepleri var.
Ak cadı Meclisi Nathan’ı kontrol
altına almak istiyor. Aynı zamanda ona kendi babası Marcus’u öldürtmek…Bu
yüzden her sene onu genel kontrole çağırıyorlar.
Nathan Ak cadı olan Annalise’i
seviyor ve bu sevda başına iş açıyor.
17 yaşına kadar kaçıp kurtulması
ve armağanını verecek birini bulması gerek. O kişi de en belalı cadılardan Mercury
ya da babası.
Nathan babasını hiç görmese bile
onun kendisini izlediğini hissediyor. Onunla olmak istiyor. 17.yaş gününde onun
kendisine gelip onu cadı yapacağını biliyor. Babası hakkında düşündükleri için
onu suçlamadım. Her ne kadar kötü ve korkunç biri olsa da onun babası sonuçta. Tabi
ki onu sevecek. İnsan bazı şeylerden kaçamaz. Geçmişinden ve kan bağından.
Gabriel ve Rose vardı ona bu
macerada yardım eden. Gabriel’in sonu belli değil :(
Kitap güzeldi. Hep macera ve
derin düşünce doluydu. Nathan güçlü bir karakter. Yaşı küçük olmasına rağmen
kendine bakabiliyor ve asla trip atmıyor. Bir sonraki kitabı merak ediyorum. Yazar
öyle bir yerde bırakmış ki…
AK Cadılar asla ismi gibi
değildi. Onlar Nathan’a işkence çektirdiler. Farklı bir ırk olan Kara Cadıları
avladılar. Yarı veya melez olanları dışladılar. Fersizleri küçümsediler. Onlar asla
iyi değildi. Hiç kimse göründüğü gibi değildir ve bu Ak cadılarda belli oluyor.
Kara cadılarla Marcus ve Mercury dışında tanışmadık. Onlar katı, zalim, kolayca
katil olan ve bağımsız kişiler. Ama onlar ne kadar katilse meclisin Ak cadı
olan Avcıları da o kadar katil.
Gençlik kitabı gibi dursa da
aslında düşünürseniz güzel mesajlar içerdiğini fark ediyorsunuz. Bence okuyun. Ben
seriye mutlaka devam edeceğim.
Kitabın filmi çıkacak sanırım ama
iki sene geçti acaba iptal mi oldu? Bilen varsa yazabilir. Anonim yorum seçeneği
de var. Ayrıca bloğa katılabilmeniz için üye ol butanu da var. Bu siteye katıl yazısına tıklarsanız gmailinizle birlikte
kaydoluyorsunuz. İnstagram hesabı da var bloğumun= @farkli_diyarlar
HALF LİFE TRİLOGY
1. BELA
2. VAHŞİ
3. HALF LOST
4. HALF LİES (Novella olabilir)
-AMARİL-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!