Yazar :J.
K. Rowling
Çevirmen :Ülkü
Tamer
Yayınevi :Yapı
Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 360
Baskı Yılı: 2003
Türler: Kurgu, Fantezi, Çocuk edebiyatı, Spekülatif
kurgu
Adaylıklar: Locus Ödülü - En İyi İlk Roman
Karakterler: Harry Potter, Hermione Granger, Ron Weasley
***
Kitap Tanıtımı:
Harry Potter sıradan bir
çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektuplarla yaşamı değişir:
Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir.
Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan
maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir
büyücü olup çıkar.
J.K. Rowling'in zengin
düşgücü, onu bebeğiyle yalnız yaşayan sıradan bir anneden, kitapları dünyada 90
milyondan fazla satan, 40'tan fazla dile çevrilen parlak bir yazara dönüştürdü.
Kitapların artık "sanal" ortamda okunmaya başladığı bir çağda, Harry
Potter genç kuşağı "gerçek" bir kitabın sayfaları arasında yepyeni
bir dünyayı keşfetmenin heyecanıyla tanıştırdı. Bu heyecan daha da artacak: Çok
yakında Harry Potter'ın sinema filmi gösterime girecek.
Harry Potter'ın baş döndürücü
"büyülü" dünyasına adım atmadan önce kemerlerinizi bağlayın!
Kitap Yorumum:
Kesinlikle harika
bir kitaptı, elimden bırakmak istemedim. Filmlerini tabi ki izledim ama seneler
önce olduğu için tekrar izleyeceğim. Hatta kitap bitince kardeşimle ilk filmi
tekrar izledik. Her kitabı okuduktan sonra onun filmini tekrar izlemeyi
düşünüyorum.
Ben fantastik roman sevmem. Zaten bu seriyi okumak için bu yüzden geç kaldım. Distopya severim fakat fantastik
kitaplara biraz ön yargım var sanırım. Yani her şey olağanüstü olduğu için
galiba. Hani distopyada genelde yaşadıkları ortam farklı bir dünya oluyor ya,
fantastikte her şey farklı oluyor. Ben de bunu sevmiyordum ama sonunda bu ön
yargılarımı yıkıp bu harika seriye başladım. Sonuç olarak –tahmin
edebileceğiniz gibi- keşke daha önceden okusaydım dedim ;)
Filmlerinin çoğunu izledim galiba. Ama seneler önceydi. O yüzden hangilerini izledim hatırlamıyorum. Filmlerini izleseniz bile kitaplarını okumamazlık yapmayın. Çünkü ikisinin de tadı farklı. Ama ikisi de güzel. Mutlaka kitaplarını da okuyun!
Arkadaşım Harry
Potter serisini 4-5 yaşlarından beri çok seven ve onu hayat felsefesi yapan
biri olarak bana da çok ısrar etti, böyle bir seriyi nasıl okumazsın diye Allah
bilir kaç kez demiştir :) Ben de okul zamanı olduğu için söz yazın seriye
başlayacağım ve tüm filmlerini de izleyeceğim dedim vee sözümü tutmaya başladım
;)
Fantastik
edebiyata en kolay girişin Harry Potter olduğunu söylediydi arkadaşım,
gerçekten de öyleymiş. Bundan sonra Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi serisine de
başlamak istiyorum ama önce Harry Potter’ı bitirmem ve fantastik ögelere
alışmam gerek. Yani çok garip bir durum sanırım, distopya sevmek ama fantastik
sevmemek.
Aslında fantastik
sevmeyişimin diğer sebebi de genelde vampirli, melekli, şeytanlı kitapların olması
sanırım. Ama The Originals diye bir dizi var harika, kurgusu ve karakterleri
güzel. Dizide vampirler, kurtadamlar ve
cadılar var. Ayrıca aile bağlarına çok değinen bir dizi. Bu da sevmem için bir
diğer etken tabi. The Originals, The
Vampire Diaries ’taki Klaus adlı karakterin ailesini anlatıyor. Ama bence TVD
ile hiç alakası yok, eğer olsaydı hiç anlayamazdım. Çünkü TVD’yi sadece bir
bölüm izledim. O da kardeşimin ısrarı sonucu :(
Yani Vampirleri
gerçekten The Originals’ta sevdim.
Ya ben yine nerden
nereye gelmişim :D Konudan saptım galiba neyse tekrar konuya döneyim en iyisi
:P
Tabi ki de kitabın
konusundan olaylarından ayrıntılı bahsetmeyeceğim. Zaten biliyorsunuzdur.
Kitabı okumasanız bile filmden hatırlarsınız. Harry Potter’ın ilk kitabı olduğu
için Hogwarts’a alışma bölümleri ağırlıkta, ama Harry, Ron ve Harmione rahat
duramazlar ve okulda dönen gizli olayları araştırırken bulurlar kendilerini ve
Felsefe Taşı’nı öğrenirler. Felsefe taşını öğrendikten sonra işler sarpa sarar.
Bu arada Harry Quidditch takımında Arayıcı olarak yer alır. Bir de Harry’nin
anne ve babasını öldüren Voldemort vardır. Voldemort tekrar gelir. Hem de tam
burunlarının dibindedir. Ama kimse anlamaz onun kim olduğunu. Harry ile
Voldemort savaşırlar. Ama bu kitabın sonunda, ilk kitaptan Harry’nin düşmanını
öğreniriz yani.
Neyse artık daha fazla bahsetmeyim hemen
seriye başlayın. Fantastik sevmeseniz bile bir şans verin derim. Benim gibi çok
seversiniz kitabı ve elinizden bırakmazsınız. Zaten Harry Potter fantastik
edebiyatın temel taşlarından olduğu için anlaşılması kolay ve herkesin
sevebileceği türde.
Bende serinin
sadece 1 ve 3. Kitabı varmış. Ben almamıştım. Babam getirdiydi ama şansıma 2.
değil de 3. kitap var of o yüzden biraz beklemem gerek. Her zaman kitap aldığım
kitapçıya sordum Harry Potter, Y.E , Taht Oyunları kalmamış. Herkes o serileri
soruyormuş. Herkes benim gibi yaz gelince okumak istedi herhalde ;)
Kitaba sahur vakti
ezanı beklerken başladım ve elli küsür sayfa okumuşum. Ertesi gün de erken
kalktım mukabele için, normalde mukabele bitince uyumam gerekirdi fakat
dayanamadım kitabı bitirdim :P
Yani demem o ki
eğer siz de fantastik edebiyata karşı ön yargılıysanız, tereddüt ediyorsanız,
unutun! Ve bu seriye hemen başlayın… Ben de artık yavaş yavaş fantastik okumaya
başlarım. Vampirlere karşı ön yargımı Alacakaranlık ve The Originals’ta yendim
sayılır. Fakat melekli şeytanlı kitapları hala okuyabileceğimi düşünmüyorum.
Belki onlar için de zaman geçmesi gerekir… Ama bir yerden başlamak lazım değil
mi? İşte ben Harry Potter’la ilk adımımı attım :)
Film Afişi:
-AMARİL-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!