Orijinal Adı: The
Edge Of Forever
Yazar:
Melissa E. Hurst
Çevirmen: Yaprak
Onur
Yayınevi : Yabancı
Yayın Tarihi: 2016
Sayfa Sayısı: 392
Tür: Fantastik,
Macera, Genç Kurgu, Zaman Yolculuğu
KİTAP TANITIMI:
Zamana karşı bir yarış başlıyor…
Yıl 2013. Alora, teyzesi Grace ile birlikte
sevimli bir pansiyon işletiyordu ve birisinin kendisini sürekli takip ettiğine
emindi. Onu gittiği her yerde hissedebiliyordu. Bu yetmiyormuş gibi zaman zaman
bilincini kaybediyor ve bambaşka yerlerde uyanıyordu. Aklını kaçırıyor olabilir
miydi?
Yıl 2146. Bridger, Zaman Yolculuğu ve
Araştırması Akademisi’nde eğitim görüyordu. O bir zaman yolcusuydu; genetik
değişimler sonucu kazanılmış, az sayıda insanda bulunan bir yeteneğe sahipti.
Akademi için yapılan bir zaman yolculuğu esnasında babasını görmüştü. Ölmüş
olan babasını.
KİTAP YORUMUM:
Merhaba :)
Zaman yolculuğunu
konu edinen serinin ilk kitabının yorumuyla geldim :) Harika bir fantastik
kitaptı. Zaman yolculuğu, mekanlar arası yolculuklar, klonlar, geçmiş, gelecek
ve macera. Tam da yazın okunabilecek akıcı bir seri zaten 2 kitaplık. İkinci kitabı
Hiçliğin Ötesinde.
Yazarın ilk
kitabıymış o yüzden gayet başarılı buldum. İlerde kendisini daha çok
geliştirecektir. Kitabı rahatlıkla lise çağındakilere falan da öneririm. Genç fantastik
kitabı zaten. Konusunu, karakterleri sevdim.
Kitap Bridger ve Alora ağzından yazılmış. İki bakış
açısı var ve bu durumu sevdim. Baş karakterlerin olaylara bakışını böyle okumak
çok iyi. Alora’nın olayları klasik ergen şeyleri. Ama Bridger çok önemli
zamansal olaylarla uğraşıyordu ve bu yüzden çok merak ettiğim kısımlardı.
Bridger 2146
yılından bir Zaman Bükücü. Bir gün akademinin geçmişe yolculuk yaptığı zamanda
ölmüş babasıyla karşılaşıyor. Babası ona tek bir şey diyor Alora’yı kurtar.
Bridger, ne Alora’yı,
ne hangi zamanda yaşadığını, ne de ona ne olduğunu biliyor. Böylece babasını
araştırıp Alora’nın kim olduğunu anlayıp geçmişe illegal bir şekilde yolculuk
ediyor. Alora’ nın neden bu kadar önemli olduğunu da öğreniyoruz tabii. Babası bir
sürü şey saklıyor ondan. Bunların birazını öğreniyor ama diğerleri ikinci kitapta
:)
2146 yılında
yolculuklar tamamen kontrol ediliyor. Kimin nerde olduğunu öğrenebiliyorlar. Kronokayış
cihazı olmadan yolculuk yapmak yasak. Zaten yolculuklarını o cihaz sayesinde
daha kontrollü yapabiliyorlar. Zaman ve Mekan Bükücüler var. İki yeteneğe
birden sahip olanlara devlet hiç hoş şeyler yapmıyormuş diye okuduk kitapta. Ha
bir de zihin okuyucular da var. Teknoloji ve bilim de çok ilerlemiş. Böyle garip
bir dünya.
Zaman Bükücüler,
geçmişe yolculuk yapıp o anları kaydediyorlar. Ama asla olaylara müdahale
etmiyorlar. Çünkü ilk ve en önemli kural : Tarih Kutsaldır.
Bu yeteneklerin
genleri geçmişte bir şekilde ortaya çıkmış. Normal insanlar böylece dışlanmış. Bu
yeteneklilerden de hiç hoşlanmıyorlar. Normal insanlara Gelenekselciler
deniliyor.
Bu kitapta onlara çok değinilmedi ama diğer kitapta ortalık
karışacak sanırım :)
ZİD : Zamansal
İşler Departmanı demek. Bu ZİD kötü işler de karıştırıyor sanırım. Yani gelecekte
de şimdi olduğu gibi kimseye güven yok. Üstelik insanların her hareketlerini takip ediyorlar.
Alora ise 2013’te
yaşayan liseye giden bir kız. Çok arkadaşı yok. Sadece 1 taneydi hatta. Ama o
da sonradan çürük çıktı. Halasıyla yaşayan, halasıyla birlikte pansiyon işleten
bir kız. Kendi çapında yaşıyor ve kimseye karışmadan dikkat çekmeden hayatına
devam ediyor. Ta ki salak bir ergen onunla sevgili olmak isteyene kadar. O çocuğa
sinir oldum kızın hayatını karıştırdı. Hayır seni istemiyor niye hala peşinde
dolanıyorsun? Çok çapkın bir çocuk ve hiç düzgün birisi değil. Alora da ondan
uzak durmak istiyor tabii ki.
Alora bir yandan
da hiç anlayamadığı şeylerle başa çıkmak zorunda. Kendisini birden garip yerlerde
buluyor falan. Ayrıca halası ondan çok şey gizliyor ailesi ile ilgili.
Bridger illegal
şekilde geçmişe yolculuk ediyor ve Alora ile tanışıyor. Onu kurtarmaya
çalışıyor. Böylece macera başlıyor. Bir ara Bridger geleceğe geri dönüyor
yanlışlıkla sonra yakalanıyor ama ondan sonrası daha heyecanlıydı. Nasıl kurtulduğunu
bayağı merak edip hızlıca okuyup bitirdim kitabı :)
Kitabın başları
çok sürükleyici değildi ama sonradan açıldı ve merakla okuyup bitirdim. Kitabın
sonundakiler çok çarpıcıydı. Hiç beklemediğim şeyler oldu. Diğer kitabı da bir
an önce okumak istiyorum ama elimde yok şu an :(
Güzel bir
fantastik kitaptı dediğim gibi. Dili akıcı. Karakter derinliğinin az oluşundan
şikayet etmiş çoğu kişi. Evet biraz öyleydi. Mesela Alora yeni öğrendiği şok
edici şeyleri kısa zamanda sindirmişti. Yani tamam o aksiyonun ortasında kabul
edememe sorunsalı yaşamak biraz saçma olurdu ama yine de yazar biraz daha kafa
karışıklığı yazabilirdi. Kurgu süper ama karakterler daha iyi olabilirdi. Yine de
ben etkilendim ve sevdim.
Tam da yazın
okunabilecek sürükleyici, sıkmayan , kurgusu iyi kitaplardan biri. Böyle tarzda
okumayı sevenlere öneririm.
Zaman yolculuğu özellikle ilgi alanıma giriyor
benim. Doctor Who’dan sonra bu konuyu bayağı sevdim :)
*ALINTILAR*
.
.
*Sanırım seni öldüğüm güne kadar seveceğim. Belki öldükten sonra da...
.
.
*İnsanlar her haltı söyleyebilir. Ne istiyorlarsa düşünebilirler ama senin nasıl hissettiğine karışamazlar.
.
.
*Sessiz bir hoşça kal demekle yetinerek odadan çıktım. Belki de hiç dönememek üzere...
.
.
*Her şeyin bir nedeni vardır.
.
.
*Ama bazen bu kasabada gerçeğin ne olduğu önemini yitiriyor. İnsanların gerçek olduğunu düşündükleri şey önemli oluyor.
.
.
*Bir anda yalnız kalmak istedim. Herkesten uzaklaşmak.
.
.
*Kolay görünüyordu. Ama bildiğim bir şey varsa o da kolay görünen şeylerin genelde öyle olamadıklarıydı.
-AMARİL-
çok güzel konu yaa acaba bağlantıları ne ki. yoksa annesi miii. bu da güzelmiş :)
YanıtlaSilOnu da okuyunca anlarsın ;)
SilÇok ilginç bir konu tam benlik, not aldım bu kitaplari 🙂
YanıtlaSilevet okuyun bu türü seviyorsanız :) bir çırpıda biter zaten :)
Sil