25 Mayıs 2019 Cumartesi

KORE DİZİSİ YORUMUM // CHİLDREN OF NOBODY


Children of Nobody Adı: Children of Nobody | Red Moon, Blue Sun | 붉은달 푸른해 
Tür: Dram, Gizem 
Yönetmen: Choi Jung-Kyu 
Senarist: Do Hyun-Jung 
Yayıncı: MBC 
imdb: 5.4 
Bölüm Sayısı: 32 
Bölüm Süresi: 35 Dakika 
Yapım Yılı: 2018 – 2019 
Yayın Tarihi: 21 Kasım 2018 – 16 Ocak 2019 
Dili: Korece 
Ülke: Güney Kore 
Oyuncuları:
 Kim Sun-A ~Cha Woo-Kyung
 Lee Yi-Kyung~Kang Ji-Hun 
Nam Gyu-Ri~Lee Eun-Ho 
Cha Hak-Yeon~Jeon Soo-Young 

Konusu


Dizi, karşılaştığı gizemli bir olaydan sonra hayatı alt üst olan bir kadının etrafında dönmektedir. Cha Woo-Kyung (Kim Sun-A) mükemmel bir hayata sahiptir. Mesleğini sevmektedir, nazik ve iyi bir eşe sahiptir ve ikinci çocuğuna hamiledir. Ancak bir kaza meydana gelir ve bu kaza sonrasında mükemmel olan hayatı alt üst olur. Birçok gerçekle yüzleşir ve bu gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışır.




DİZİ YORUMUM: 

Merhaba yine bir Kore dizisiyle karşınızdayım. Amerikan dizilerini yıllardır izliyorum. Kore dizilerini de 2 sefer falan izlemiştim ama bu yıl bir başladım sonra bağımlılık yaptı. Bir de ben dizi izlerken bölünmeden izlemeyi seviyorum. Sadece tek sezon ve genelde 20 bölüm olduğundan kore dizileri çabuk bitiyor. Vaktim az olduğu için sezonları beklemeden Kore dizilerini birkaç günde bitiriyorum.


 Bu diziyi herkesin izlemesi gerek. Çünkü konusu Çocuklar. Çok ağır bir diziydi bu yüzden. Çünkü en hassas olan konu vardı , çocuğa her türlü şiddet ve istismar.


 Bir çocuk merkezinde danışman olarak çalışan Cha Woo Kyung, araba kazası geçirir ve bir çocuğu öldürür. Kadın suçlanmaz çünkü çocuk otoban gibi bir yerde aniden önüne çıkar. O hızla giderken duramaz ve çocuğa çarpar. Kadın hamile olduğu için bu olay sonrası travma geçirir. Çocuğun ailesi de ortaya çıkmaz ve kadın kendisi araştırır olayı. Işin garip tarafı kadın yeşil elbiseli bir kız çocuğuna çarptığını görmüştür ama ölen çocuk erkektir. Bu olaydan sonra çeşitli durumlarda yeşil elbiseli kızı görür. Kız nerede bir çocuğa istismar varsa orada karşısına çıkmaya başlar.

 Bir yandan da kadının çalıştığı Hanul Çocuk Merkezi'yle bağlantılı olarak cinayetler ortaya çıkar. Bu cinayetler yüzünden Woo Kyung ve Dedektif Kang birlikte çalışmak zorunda kalırlar.



 Cinayetlerin olduğu yerde mutlaka şiir de vardır. Bu olayları daha da ilginç hale getiriyor. Katil o insanları çocuklara istismar uyguladığı için yargılamaktadır. İnternette gizli bir sitesi vardır ve oraya gelen ihbarları değerlendirir. Ya o istismarın mağdurlarına cinayet işlemelerini söyler ya da kendisi uygular.



 Gerçekten sürükleyici ve etkileyici bir diziydi. Çocuklara yapılan istismara tepki olması diziyi daha da güzel yapıyor. Dizinin sonlarına doğru o kadar kötü şeyler oldu ki bazen katili haklı buldum. O çocukları kurtarmak için onlara zarar verenleri öldürmesi elbette doğru değil ama diziyi izleyince siz de bazen ikilemde kalacaksınız. Bir yandan insanları öldürmemeli diyorsunuz ama bir yandan da çocukların yaşadığı şeyleri görünce, onların üzülmelerini görünce içiniz yanıyor bin beterini istismarcılar yaşasın diyor. Tabii ki o katiller ve istismarcılar ne kadar iğrenç şeyler yapsalar da onların ölmesine karar vermek bize düşmez. Onları adalet karşısında yargılamalı ve ömürleri boyunca küçük bir koğuşta insanları ve dünyayı görmeden yaşamasını sağlamalıyız.




O kadar kötü şeyler yaşayan çocuklar vardı ki. Diziyi izlerken cidden zorlandım. Dünyada niye bu kadar kötülük var anlamıyorum. Küçücük çocuklardan ne istiyorlar ki? Normal şeylerden zevk almak, normal bir yaşam sürmek çok mu zor? Çocuklara eziyet etmekten nasıl zevk alabilirler?

Dizide en çok aklımda kalan etkileyici hikaye Ha Na 'nın hikayesiydi. O küçük çocuğun korkudan ailesi hakkında tek kelime etmeyişi ve en sonunda bir polisin ona ağla içini dök normal bir çocuk ol diye ağlayarak ona bağırıp sarstıktan sonra çocuğun hıçkırarak ağlaması aklımdan çıkmıyor. Ha Na'nın babasından nefret ettim. Çok berbat bir kişilikte. Çocuğu korkutarak susturması, ona eziyet etmesi çok kötüydü. Gerçekte de onun gibi adamlar vardır illaki. Bunları izleyerek görünce insan, insan olmaktan utanıyor. Nasıl öylelerinin toplumda serbestçe dolaşmasına izin veriyoruz diye çok üzülüyor insan.



Tanık koruma programları, kadın ve çocukların sığınma evleri, sevgi evleri ve daha nice koruma yerlerindeki güvenlik çok sıkı olmalı. Şiddete uğrayan herkes polise veya başka yerlere korkmadan gidebilmeli. Ölmekten, dayak yemekten, tacize uğramaktan korkarak yaşamamalı insanlar. Çevrenizde veya ailenizde herhangi şiddet veya taciz olayları varsa lütfen bunu polise, hastaneye, il müdürlüklerine bildirin. Onlar illaki sizi polis eşliğinde sığınma evlerine götürürler. Sığınma evleri ve sevgi evlerinin yeri internette yazmaz, oralara ziyaret de yasaktır ülkemizde. Bu yüzden oraya sığındıktan sonra korktuğunuz kişilerin sizi bulması çok zordur.

Diziye dönersek, dizide görgü tanığı olan çocuk katili İyi insan olarak tanımlıyor. Bunun nedenini ilerleyen bölümlerde anlıyoruz.

Dedektifimiz en başından beri Hanul Çocuk Merkezi'nde ayak işleri yapan bir gençten şüpheleniyor. O genç çocuklarla o kadar iyi anlaşıyor ki, çocukların dilinden anlıyor. Bu kişi katil olamaz diye düşünmüştüm dedektif her direttiğinde. Katil ortaya çıktıktan sonra bile bazı şeyler bitmediydi, gerçeğin tamamı da son bölümde açığa çıktı. Katilin istismarcılardan öldürecek kadar nefret etmesinin sebebi kendisinin de küçükken istismara uğramasıymış meğer. O kötü anlar zihnine kazınmış, onun böyle birine dönüşmesine sebep olmuş. Şiirlerle olan bağının ne olduğunu anladığımızda da her şey yerine oturuyordu. İlk defa dizideki bir katile üzüldüm. Onun yaşadıkları da kötüydü.

Dedektif, ilk başlarda çocukları fazla sevmeyen bir tipti ama sonlara doğru , çocukları kurtarmaya çalıştıkça içinde çocuk sevgisi oluştu ve ben bundan çok duygulandım. Ayrıca üstteki replikte var, dedektif her hayatın değerli olduğunu söylüyor ama dizinin sonlarına doğru bu kesin inancı sarsılıyor.
İzleyenlerin de bakış açısını değiştirecek kadar etkileyiciydi dizi bence.






Dedektifi oynayan Lee Yi-Kyung'u daha önce Eulachaha Waikiki'de izlemiştim. Çok komik bir diziydi o da. Oradaki rolü aşırı komikti bu adamın. Ama bu dizide ciddi rolü de iyi oynadığını gördüm.

Cha Woo Kyung ise çocukları zaten çok seviyordu. Onları kurtarabilmek için her şeyi yapıyordu. Dizide anlatılan her çocuğun hikayesi etkileyiciydi, oralardan çıkarılacak çok ders vardı.

Woo Kyung'un üvey annesi çok soğuk biriydi. Yine de annesini seviyordu baş rolümüz. Annesinin geçmişi ve yeşil elbiseli kızın sırrı hiç tahmin edemediğim bir şeydi. Çok şaşırdım öğrenince.

Cha Woo Kyung'u oynayan Kim Sun A'yı da çok beğendim. Rolünü çok iyi canlandırmış. Başka dizilerini de izleyeceğim.



Dizi harikaydı. Sonlara doğru her şey açığa çıktı. Ters köşe yaptıkları şeyler çoktu. Hatalar ve eksikler de vardı ama olsun yine de dizi düşündürücü ve güzeldi.  İzleyen herkesin yüreğine dokunacak, bazı yerlerde öfkeden delireceksiniz ama bazı yerlerde de gözyaşlarınıza hakim olamayacaksınız. Etkileyici ve düşündürücüydü. O şiirler hem ürkütücü olmuş hem de dikkat çekmiş. Şiir ve cinayet ikilisi dizinin etkileyiciliğini oluşturmuş. Çok çarpıcı yerlerdi bu yüzden o kısımlar.

Dizinin adı da içeriğe uyumlu. KİMSENİN ÇOCUKLARI anlamına geliyor. Sahipsiz bırakılan ve aileleri tarafından değeri bilinmeyen kimsesiz çocuklar...





NOT: FOTOĞRAFLAR ALINTIDIR!!

2 yorum:

  1. dizilerle başa çıkılmıyo yaaa ne çok var amaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bunu da izlee çok var evet ama pişman olmazsın bence :D

      Sil

Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...