24 Ekim 2018 Çarşamba

ON KÜÇÜK ZENCİ – AGATHA CHRISTIE 



Merhaba :)

Agatha Christie’nin en ünlü romanını bitirdim. Klasik Christie romanı gibiydi ama bir yandan da değildi. Çok ilginçti gerçekten. Sürükleyici, akıcı ve heyecanlıydı.

10 kişi Zenci Ada'sına davet edilir. Hepsi aynı gün oraya gider. Zenci Adasının sahipleri ortaya çıkmaz. Olay bu 10 kişi etrafında döner. Gayet güzel karşılanırlar yemeklerini yerler. Birbirlerini tanımaya çalışırlarken bir ses duyarlar. Tüm kişilerin belli tarihlerde öldürdüğü insanların isimlerini söyler ses. Tabii hepsi panik olur sesin kaynağını ararlar. Gramofondan gelen bir kayıttır.

İlk gün hizmetçinin karısı ölür. Uykusundan uyanmaz. İlginç olan diğer şey de masanın üstünde duran 10 küçük zenci biblosundan 1 eksilmiştir. Bu detaya bayıldım. Ölen kişiler oldukça biblo sayısı azalıyordu. Diğer ilginç olansa her odada On Küçük Zenci şiirinin olması ve olayların şiirdeki sıraya göre olmasıydı.



Adada kalmalarının nedeni ise fırtına yüzünden onları adaya getiren teknenin gelememesi. Hem kötü hava koşulları hem de çorak bir adada katille baş başa olmaları insanları çok rahatsız eder. Karakterler ise gerçekten tuhaf kişiliklere sahipti. Bir yargıç, öğretmen, ordudan ayrılmış yüzbaşı, yaşlı dindar bir kadın , emekli general, doktor, genç serüvenci, eski polis , uşak ve karısı kitabın karakterleriydi.

Birkaç kişi tüm zorlukları göze alıp adayı karış karış ararlar. Saklanılacak her yere girerler  ancak katil bulunamaz. Olayları ele alıp yorumlayan ve tecrübeli bilgisiyle herkesi bir mahkemedeymiş gibi dinleyen eski yargıç katilin içlerinden biri olduğunu söyleyince işler iyice karışır...


Oldukça çok karakterli, bir adaya mahsur kalmışlık, soğukkanlı bir katil ve fırtına dolu bir kitap okuyacaksınız. Mutlaka bir şans verin. Polisiyeyi seven biri zaten zekice kurgulanmış bu kitaba bayılır. Polisiye sevmeyen bile sevebilir. Ben şahsen bir adada geçen kitaplara bayılıyorum. Belli bir mekana mahsur kalınmış olan kitaplara bayılıyorum aslında.  Çünkü işler hem çok zor hem de kolay. Mesela Christie'nin Doğu Ekspresinde geçen kitabı da çok güzeldi. Çünkü belli bir mekanda katille sıkışıp kalan insanların psikolojilerini incelemek harika bir şey. Polisiyede aranan her şey var nerdeyse.

Zaman geçtikçe ve katille bir arada olduklarını bildikleri için insanlıklarından uzaklaşmaya başlıyor karakterlerimiz. Yazar burayı hayvanlaşan insanlar olarak tanımlamış. Hem kimseye bir şey olmaması hem de hep tetikte olmak için bir arada kalıyorlar. İçlerinden biri katil. Birbirlerine hem çok muhtaçlar hem de herkesten şüpheleniyorlar. Bu yüzden de zamanla nazikliklerini ve diğer insanî özelliklerini yitirmeye başlıyorlar. Direk psikoloji kitabını okumak herkese  sıkıcı gelebilir ama böyle muhteşem kurguların içinde insan psikolojisinin ilerleyişini görmek kitaba daha da bağlanmayı sağlıyor.

Kitabı okurken düşündüm. İnsanlık hali ne de olsa. İstemeden bile birilerinin hayatının bitişine sebep olabiliriz. Bu yüzden bizi birilerinin yargılaması yani adalet önünde değil de kendini Tanrı gibi hisseden birinin önünde yargılanmak ne derece doğru? Veya isteyerek katil olsak bile bu ne kadar doğru ki? Adaletin ulaşamadığı şeyleri birilerinin düzeltmeye çalışması sizce nasıl bir şey? Düzeltmek derken katili öldürmek manasında yani. Aslında Agatha o adadaki herkesin katil olmasını ama sadece bir kişinin kendini Tanrı gibi düşünüp onları cezalandırmaya çalışmasını anlatmış. Zamanla en düzgün insanın bile kendini üstün görüp kötü yola gitmesini anlatmış  .
İnsan ilginç bir varlık. Kendini üstün görmesi gerçekten kötü şeylere sebep olabiliyor. Bir kişi katil de olsa onun canına kıymak bana göre yanlış. Allah'ın verdiği canı kimse alamaz. Almaya hakkı yok kimsenin.

Muhteşem kurgulu bir kitap bu. Mutlaka okuyun derim. Herkese iyi günler :)

Çok beğendiğim alıntıları da bırakıyorum okumadan geçmeyin =)

~ALINTILAR~


🌴İnsanlar yalanlara gerçeklerden daha kolay inanır.

🌴Günahın daima seni izler bunu sakın unutma

🌴Şimdi ne demek istediğini anlıyorum yavrum. Evet, Örnekse Bay Lombard yirmi kişiyi ölüme terkedip kaçtığını kabul ediyor."
"Ama terkettikleri zenciymiş."
Emily Brent sert bir sesle Vera'nın sözünü kesti.
“Derisi ne renk olursa olsun herkes insandır. Bütün insanlar kardeştir.”

🌴Ve bir deli en akla gelmedik şeyleri yapabilir. Bir akıllıdan en az iki kat kurnazdır deliler.

🌴Deniz ve tam bir sessizlik... İşte buna ihtiyacı vardı.

🌴Bu devirde insanlar çok çabuk unutuluyordu.

🌴Manyak canilerin çoğu sessiz sedasız tiplerdir, insanda böyle şeyler yapmayacakmış izlenimini uyandırırlar

🌴Biz ölümlüler yaşamla ölümü ayıran bir çizgi
üzerinde yaşamaktayız

🌴Yazımı bitireceğim ve bir şişeye koyup ağzını sıkıca kapayıp mühürledikten sonra denize atacağım.
Niçin?
Evet niçin? Daima kimsenin içinden çıkaramayacağı esrarengiz bir cinayet işlemeyi arzu edip durmuştum. Fakat şimdi şunu anlamış bulunuyorum ki, hiçbir sanatkar şaheserini sadece kendi görerek tatmin olamaz. Sanatkarı asil tatmin eden şey eseri değil, onun meydana getirdiği taktir ve alkışlardır.
Bütün insanlar önünde şunu itiraf ediyorum ki, ben de ne kadar zeki ve kurnaz olduğumun herkes tarafından taktir edilmesini isteyen bir zavallıyım...

🌴Huzur buna derler... Gerçek huzur. Her şeyin sonuna gelmiş olmak... Yaşamayı sürdürmek zorunda olmamak... Evet, gerçek huzur budur."

🌴Bazıları ölümü o kadar düşünmezlerdi ki, sonunda kendi canlarına kıyarlardı.

🌴Görmüyor musun? Hayvanat bahçesi ada!.. Hayvanlar bizleriz!.. Dün geceden beri insanlıktan çıktık hepimiz!.. Hayvanat bahçesi, burası!.."

🌴Adaların büyülü bir yanı vardı. Ada sözcüğü bir bakıma insanın dünyayla bağlantısının kesildiği anlamına gelirdi. Ada başlı başına bir dünya demekti. Belki de insanın bir daha hiç geri dönemeyeceği ayrı bir dünya.

🌴Artık nezaketi bir yana bırakmışlardı. Kendilerini korumak için birbirlerine garip bir biçimde kenetlenmiş beş düşmandılar sanki. Hepsi insanlıktan çıkmıştı artık. Gittikçe canavarlaşmaktaydılar.

2 yorum:

  1. Yazardan okuduğum ilk kitap. Sevmiştim. Katil için birkaç kişiyi tahmin etmiştim ama hiçbiri tutmamıştı. Kitabın mini dizisini çekmişler. Onu da izlemek istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet 3 bölümlük falan bir dizisi varmış. Bende izleyeceğim bir süre sonra. Katili tahmin ediyoruz ama hep yanlış çıkıyor. Agatha muhteşem zekilikte bir kadın:)

      Sil

Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...