20 Eylül 2016 Salı

YANDAŞ – VERONİCA ROTH (DİVERGENT # 3)

yandaş ile ilgili görsel sonucu
Yazar: Veronica Roth
Çevirmen: Uğur Mehter
Yayınevi: Artemis Yayınları
Türü: Distopya, Fantastik, Macera, Bilimkurgu, Romantik
Seri adı ve sırası: Uyumsuz Serisi # 3
Sayfa Sayısı: 528
Baskı Yılı: 2014

KİTAP TANITIMI:

Tek bir seçim
Seni dönüştürebilir

Tek bir seçim
Seni yok edebilir

Tek bir seçim
Kim olduğunu belirler

Birinin korkularını çekip aldığınızda, merhamet duygusunu da almış olursunuz.

Tris Prior'ın bir zamanlar inandığı topluluk sistemi çöküşün eşiğinde. Bu nedenle Tris, yeni bir dünya keşfetme fırsatını tereddütsüz kabul ediyor. Çünkü Tobias'la birlikte çitlerin ötesinde yalanlardan, iç içe geçmiş ilişkilerden ve acı hatıralardan uzak, yeni bir hayat kurma şansı olabilir. Oysa Tris'in öğreneceği gerçekler, ardında bıraktıklarından çok daha tehlikeli. Bildiği her şey anlamını hızla yitirirken, Tris insanın karmaşık doğasını anlamak için savaşmak zorunda. Tabii cesaret, dostluk, fedakârlık ve aşk gibi imkânsız seçimlerle de karşı karşıya.

yandaş ile ilgili görsel sonucu


Seriyi ardarda okudum. Geçen seneydi. Bu kitabın ve Dört kitabının yorumlarını yayınlamaya fırsatım olmamıştı. Ama bu iki kitabın yorumunu kağıda yazmıştım okuduktan hemen sonra. Okul zamanı blogla fazla ilgilenemeyeceğim için önceden yazdığım yorumları da paylaşmayı ve böylece aradan çıkarmayı düşünüyorum. Fazlaca geç kaldığım bu kitabın yorumuyla başlayacağım.

Yandaş Part 1: 11 Mart’ta vizyona girmişti. Part 2, 9 Haziran 2017’de vizyona girecek!
Kitapta çok fazla olay vardı. Kitabın ana kurgusunu anlamanız için biraz anlatacağım ama bu sadece küçük kısmı. Olayların hepsi birbiriyle bağlantılı. İlk iki kitabı okumadan bu yorumu okumayın elbette spoiler var! İlk iki kitabın yorumunu bloğumda bulabilirsiniz :)


yandaş ile ilgili görsel sonucu

Kitabı okumadan önce spoiler yemiştim. Bu en nefret ettiğim şeylerden biri, biraz okumakta zorlandım, sonda ne olacağını bilmek kötü bir şey. 

Tris ve diğerleri yaşadıkları bölgenin –Chicago- dışında da insanların yaşadığını ve Tris’in soyunun Edith Prior denen kadından geldiğini öğrenmişlerdi. Eveleyn, Jeanie öldüğü için onun yerine geçiyor ve kendini Topluluksuzların lideri ilan ediyor. Onu kabul etmeyenler de var. Topluluk olmadan yapamayacaklarını savunanlar da var. Onlar örgütleniyorlar. Kendilerine Yandaş diyorlar. Johanna ve Tori onların lideri gibi bir şey. Bir gün Tris’i de çağırıyorlar. 

Tris bütün Cesurluk arkadaşlarını toplayıp onların toplantısına gidiyor. Yandaşlarla karar veriyorlar. Tris, Tobias, Cara, Uriah, Christina, Tori Chicago’nun dışına çıkıp keşfetmek için yola çıkıyorlar. Böylece gerçekler ortaya çıkıyor.




Kitapta çok macera, heyecan, hüzün vardı. Tobias ve Tris in arası bazı şeylerden bozuluyordu. Marcus ve Johanna iş birliği yapmaya karar veriyor. Hafıza ve ölüm iğneleri orataya çıkıyor. Tris ve Caleb’in araları kitabın sonuna doğru düzelir gibi oluyor.
Dış dünyaya çıkınca Büro’yla tanışıyorlar. Herkes kendine göre plan yapıyor, herkesin kendi düşüncesi var. Eveleyn bir yandan, Yandaşlar bir yandan, Büro bir yandan, Tris ve Tobias derken olaylar bir yerde patlak veriyor tabi ki. Ezilen yine halk oluyor. Tobias da bazı kötü şeylere karışıyor. Yine kayıplar veriyorlar.

UYUMSUZ ile ilgili görsel sonucu

Seriyi toplamda bir haftada bitirdim sanırım. Genel olarak güzeldi, sürükleyiciydi. Tam bir distopyaydı. Ama bazı sevmediğim yanları ve alttan verilmek istenen kötü mesajlar da vardı onları da sonda açıklayacağım.

Tris’in anne babasının ölmesine çok üzülmüştüm. Trişin kendini 2.kitapta feda etmesini hem iyi hem kötü buldum. İyi bulmamın sebebi bencillikten biraz olsun kurtulmasıydı. Kötü bulmamın sebebi de anne babası onlar için canlarını feda etmişti. Başka bir yol bulabilirdi. Veya destek, plan olmadan tek başına çıkıp gitmemeliydi. O hareketi sinirlerimi bozmuştu ama Tris sonuçta başına buyruk :/

Uyumsuzluk kısmını açıkladılar. Merak ediyordum bayağı değdi. Şimdi Tris'in davranışları daha mantıklı geliyor. Tris klasik insanı temsil ediyor. Umudunu yitirmeyen, hırslı, bencil, aşık...


DİVERGENT ile ilgili görsel sonucu

Yandaş'ta Tris dışında Tobias'ın bakış açısına da yer verilmişti. Tobias'tan okumak güzeldi. Kitabın sonunda olan o şey bence de gerekliydi. Kimse sonsuza kadar yaşayamaz. Bazı kişiler bazı şeyleri hak etmez, sevgi gibi. Çünkü sevgi değerini bilen kişiye verilmeli. Hak etmeyen kişi seni kendi iyiliği için kullanır sonra atar bir kenara. Çünkü sevgisiz insan aslında bencildir de. Bu kitapta çoğu şey bencillikle ilişkiliydi. Sevmek kutsaldır, gereksiz kişilere güzel sevginizi vermeyin çünkü yüreği kötü insanlar sizi anlayamaz. 

Kötünün de iyisinin olabileceğini, insanların her şeyin üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğunu, acının unutulmayıp azalmayacağı fakat zamanla iyileşebileceğini bu kitapla daha iyi anladım.

İnsanın kötü zamanlarında mutlaka dosta ihtiyacı var. Eğer onlar olmazsa insanlar tek başlarına daha zor ve uzun süreçte atlatabilirler. Dostlar insanı gerçekten iyileştirir. Kitabı okuyunca sizde fark edeceksiniz bunları.

DİVERGENT  KİTAPLAR ile ilgili görsel sonucu

Seri bitince ne hissedeceğimi şaşırdım. Tamam gayet güzeldi bir distopya olarak, ama öyle bağlanacağım kadar veya abartılacak kadar değildi. Tobiası, Uriah’ı, Christinayı ve diğerlerini özlerim belki. Ama son kitapta Tris’ten iyice soğumuştum. Bir de uzun bir zaman geçti okumamın üzerinden, kitaplar bitince baya düşündüm. Hatta arkadaşımla da inceledik. O da benim gibi kitapların altında yatan kötü mesajların olduğunu kabul ediyor. Evet distopya olarak yüzeysel bakarsak harika bir seri ama detaylı bakarsak o zaman çok değişik şeylere ulaşıyoruz.

Kitapta her şeyin mutlu sonu olmayacağı anlatılmış. Birçok kişiyi kaybettiler, şehir düzeni değişti, kandırıldılar, yaralandılar ama insanlar iyileşmeye çalışıyor yine de. Asıl önemli olan da bu bence. Asıl cesurluk tüm acılara rağmen iyileşme gücünü kendinde bulabilmek ve her şeye rağmen gülümseyebilmektir…


Uyumsuz’un filmini kitabı okumadan kuzenlerim ve kardeşim ısrar edince izlemiştim. Kuralsız’ın sinemasına hiç gitmek istemiyordum ama nasıl olduysa yine kardeşimin ısrarıyla kendimi sinemada buldum ve beğendiydim yine de. Yandaş’ın sinemasına gitmedim. O aralar çok yoğundum zaten istemiyordum da. Ama evde izledim geçenlerde. 
Filmi kitaptan çok farklı yapmışlar, böyle olacağı 2.filmden belliydi. Tabi ki farklı olacak zaten aynı olsa olmaz. Filmi kitaplardan ayrı bilim kurgu filmi olarak değerlendirirsek başarılıydı. Görsel efektleri güzeldi. Teknolojik gelişmelere bayıldım. Ama teknoloji ne kadar gelişirse insan o kadar canavarlaşıyor, bunu filmde çok iyi aktarmışlar. Ayrıca yine para kaygısıyla filmi derinleştirip part 2 yi de çıkarmaya çalışıyorlar. Onu da çıkınca izlerim ama sinemasına gitmem diye tahmin ediyorum, yine de ne olacağı belli olmaz.



Şimdi serinin hepsini okuyunca iyice düşündüm. Şu sonuçlara vardım. Seriden soğuma nedenlerim yani.

Tris’in ailesi fedakarlıkta ve anne babası cidden fedakar insanlar olduğu halde bencil bir kişi. Bencil insanları hiç sevmiyorum. Zaten o kız da en başından beri bencil olduğu için cesurluğu tercih etti. Çünkü orda herkes kendi için dövüşüyor. Kendini düşünerek hareket ediyor.

Tris sonradan kendini bir şey sanıp iyice havalanarak sanki lidermiş gibi saçma sapan planlar yapmaya kendi başına hareket etmeye başladı. Ya da sevmediğim için her hareketi gözüme batıyordur bilemiyorum.

Ayrıca Tris, Tobias’ın sevgisini de hak etmiyor bence. Dediğim gibi hep kendine göre davranıyor. Tobias’ın fikrini sormuyordu bazı şeylerde. Üstelik herkes de onu koruma ve kurtarma merakında ne de olsa baş karakter ya. Cidden o kıza acayip sinir oldum. Neden bilmiyorum ama bencil olması bile yetiyor.

Bilgelik topluluğu bilgi güçtür diyor. Ama bilgi doğru yerde ve zamanda kullanılırsa güçtür. İnsanların üstünde izinleri olmadan deney yapmak ve bilim adına zarar verecek icatlar yapmak güç olamaz.

İnsanlara her daim yardımda bulunan fedakarlar toplulukların denk olmasına rağmen insanların gözünde en alt tabakada.

Dövüşmeyi bilen cesurlar tarafından fedakarlar hep eziliyor. Fedakarların değersiz olduğu ve cesurların yani dövüşen, eli silahlı kişilerin daha önemli olduğu mesajları verilmeye çalışılmış.

Son kitaptaydı sanırım, fedakarların lideri olan kişinin aslında çok kötü bir adam ve baba olduğu ortaya çıkıyor. Bu da iyice fedakarları kötülüyor. Aslında bunun biraz iyi yönü de var bize hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı başka bir yüzünün de olabileceği anlatılıyor.

Tam olarak hatırlamıyorum ama dinle ilgili kötü mesajlar da vardı. Dikkat ederseniz fark edersiniz.

Kitapları okuduktan sonra daha çok şey fark ettiydik arkadaşımla. Ama şimdi unutmuşum. Dediğim gibi bunlar iyice irdelenince çıkan diğer sonuçlar. Yoksa iyi taraflarını ve seriden çıkardıklarımı yazdım.

ALLEGİANT PART 1 SAHNELER ile ilgili görsel sonucu

Seri bir distopya olarak gayet başarılı. Ama ben gençlerin çok çok fazla abarttığını düşünüyorum. Özellikle her yeni çıkan distopyaya yapılan şu yorumlar beni sinir ediyor. ‘Açlık Oyunları ve Uyumsuz serisi severleri buna bayılacak’ Böyle bir yazı olduğu anda veya Roth herhangi bir kitaba görüş yazdığı anda reklamdan dolayı kitaplar çok satan oluyor.

Gerçekten hak eden bazı kitaplar da altta kalmış oluyor. Zaten Roth sırf yazacak başka şey bulamadığı ve birazcık daha para kazanmak için gereksiz bir yan kitap olan Dört’ü yazdı. Ne de olsa belli bir hayran kitlesi varya Uyumsuz’un onların hepsi gider hemen alır. Ben yeni kitap yazayım içine Four’un düşünceleriyle olayları göstereyim bi kaç tane de romantik şeyler yazayım bir sürü para kaldırırım diye düşündü sanırım. Biraz acımasız oldu bu dediklerim ama hakikaten artık şu Uyumsuz dan başka kitaptan uyarlama film bilmeyen ergenler serinin cıvığını çıkardı. Sırf onlar yüzünden seriden soğudum. Zaten hemen popüler olan herkesin dilinden düşmeyen şeylere karşı ön yargım var. Ben bu seriyi bu kadar popüler olmadan okumuştum ilk çıktığı zamanlardaydı. Şimdi filmleri de çıktı herkes ölmeye başladı Tobias Four diye. Bunları yazınca rahatladım gerçekten. İyi oldu, belki bazıları bana kızacak ama haklıyım bence. Tüm dünyada bu seri popüler olduysa elbette başarılıdır ama benim kızdığım aşırı derecede abartılması… Artık bıktım, birileri Divergent gibi derse şu distopyalara kötü oluyorum.


Zaten adı üstünde distopya. Devletin iyi gözükmesine rağmen altında kötü sırlar barındırdığı ve birkaç 16-18 yaş grubundaki gençlerin ayaklanma başlattığı kitaplar genelde distopya olur. Yani elbette hepsi birbirine benzeyecek. Tekrar tekrar bunların adının geçmesine gerek yok bence :)


2 gün sonra da Dört kitabının yorumunu paylaşacağım :) O zaman da bloğuma beklerim :) 




yandaş ile ilgili görsel sonucu

-AMARİL-

2 yorum:

  1. Ya sabahtan beri Tobias ın babasına ne olduğunu düşünüyorum -.- Cevaplarsan çok makbule geçer ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kitapları okuyalı seneler oldu. Bu yorumu da önceden kitabı okuyunca kağıda yazmıştım. Boş vaktimde buraya geçirdim. Yani hatırlamıyorum o adama ne olduğunu. Filmleri izlerseniz ogrenirsiniz belki. Dedigim gibi bu seriyi pek sevmediğim için unuttum böyle ayrıntıları. Keşke yardimci olabilseydim ama malesef...

      Sil

Değerli Okuyucular:
Lütfen yorumlarınızda küfür, argo ve ahlaksızlık kullanmayınız!!!
Onların haricinde her türlü eleştiriye açığım :)
Yorumlarınız denetlendikten sonra yayınlanacaktır!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...